Alevilerin, Ramazan orucu tutmamasının temelinde tarihsel, inançsal ve yorumsal farklılıklar yatmaktadır. Alevilik, İslam'ın içerisinde özgün bir inanç ve kültür sistemine sahip olup, ibadet anlayışı da farklılıklar gösterir. İşte Alevilerin, Ramazan orucu tutmama nedenlerine dair bazı önemli noktalar.

Bu meseleyi daha iyi anlaşılır kılmak için Emevi hanedanı hakkında birkaç örnek sunmak isterim.

Emeviler döneminde, özellikle Muaviye bin Ebu Süfyan ve oğlu Yezid’in yönetimi döneminde, Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’e yönelik ağır bir propaganda politikası yürütüldü. Bu süreçte, bilhassa Cuma hutbelerinde (Bu nedenle Aleviler hayırlı Cuma mesajlarını sevmezler) cami, medrese ve resmi devlet kurumlarında, aralıksız 83 yıl, Hz. Ali’ye bilassa “cuma günü” lanet okuma ve aşağılama geleneği yerleştirildi. 

Yani, “Şaman” olan Türkmenler ile “Zerdüşt” olan Kürtler, 8. yüzyıldan itibaren İslam ile tanışmış olsalar da Araplar tarafından, Türkmen ve Kürtlere 400 yıl akıl almaz zulüm, işkence ve kanlı savaşlar sonrası 10 ve 11. Yüzyıllarda ancak Müslüman olmuşlardır. 

Hz. Muhammet’in Hakka yürümesi ve Hz. Ali’ nin halifeliği sonrası, Emeviler hanedanı, Hz. Muhammet’in soyunu 10 Ekim 680 tarihin de şu an İran toprakları içinde bulunan Kerbela kentin de Hz. Hüseyin’le beraber 72 kişiyi kılıçtan geçirerek katliam yapan Muaviyenin oğlu Yezid son peygamber Hz. Muhammed’in ailesine soykırım uygulayarak Allahın elçisi, müslümanların Peygamberinin ailesine en büyük katliamını yapan ve kişidir. 

Aleviler, neden Ramazan orucu tutmadıklarını’ daha iyi anlaya bilmememiz için Emevi hanedanlığı hakında siz okuyucularıma bilgi verdikten sonra şimde asıl konumuza gelelim.

Hz. Muhammet’in ebedi ve ezeli düşmanlları olan, Emevi hanedanı, İslam’ı siyasi amaçları doğrultusunda değiştirdiğini, Kuran-ı Kerimin bazı ayetleri başta olmak üzere dini, hadis, yorum ve terimleri kendi iktidarlarını pekiştirmek için kullanmış, adalet ve eşitlik ilkelerini göz ardı etmiş ve İslam’ın ruhuna aykırı uygulamalar getirilmiş olarak değerlendirilmekte.

Aleviler, neden Ramazan orucu tutmadıklarını’ daha iyi anlaya bilmememiz için Emevi hanedanlığı Müslümanlığı nesıl kendi çıkar ve menfatleri uğruna değiştirdikleri hakında bilgi verdikten sonra asıl konumuza gelelim.

Aleviler neden Ramazan orucu tutmaz.

Sünni İslam Baskısı: Aleviler, tarih boyunca Sünni İslam kurallarına uymaya zorlanmış, ancak Aleviler doğru bildiği ve kalben inandıkları ibadet sistemi doğrultusunda kendilerine göre en şerefli en mükemmel en muazzam yaşam biçimi korumuşlardır.

•    Alevilik, Sünni İslam’ın fıkhi kurallarından farklı bir ibadet sistemine sahiptir. 

•    Alevilikte, İbadet zorunluluktan çok, kişinin gönüllülüğüne ve vicdanına dayanır.

•    Aleviler, Ramazan orucu yerine Muharrem orucu tutarlar. Çünkü: Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerinin yasını tutarlar. Bu oruç 12 gün sürer ve bir matem orucu olduğu için su içmeme, eğlenceden uzak durma, Ağaçta bir yaprak dahi koparmama gibi canlı olan her şeyi korumak, et yememe gibi birçok insani kuralları içerir.

•    Emeviler, İslam’ın ilk dönemindeki adalet ve eşitlik anlayışını önemli ölçüde değiştirdiler. Din, siyasi otoritenin bir aracı haline getirildi ve yönetimin meşruiyet kaynağı olarak kullanıldı. Bu yüzden birçok İslam alimi, Emevilerin Hz. Muhammed’in getirdiği saf İslam anlayışını bozduğunu ve dini bir imparatorluk ideolojisine dönüştürdüğünü savunurlar. İşte Aleviler Emevilerin dini bozduğunu 30 gün oruç ve 5 vakit namaz da bunların “uydurmasıdır” diye oruç tutmaz, namaz kılımaz.

Aleviler, İslımın diğer dört şartını da yerine getirmezler.  

•    Aleviler; Ramazan orucu tutmaz (Hızır ve aşure orucu tutarlar) 

•    Aleviler; Namaz kılmaz, (Cem olur. Saz çalıp, Evreni temsilen semah dönerler)

•    Aleviler; Hacca gitmez (Hak her yerdedir der ve kâinatın her zerresi kutsaldır)

•    Aleviler; Kelimeyi Şahadet şu şekilde getirir, “La İlâhe İllallah, Muhammeden Resulllah---Aliyyun Veliyullah” (Yaratana İkrar verilir. Ve Allah tevhidi, Muhammed nübüvveti ve Ali velayeti temsil etmektedir). 

•    Sünnilerde verilen Zekât, Aleviler de Lokma denir. 

Aleviliğin özü ve Alevilik nedir:

Alevilik, sevgi, hoşgörü, adalet, ilim, bilim ve irfanla yoğrulmuş, zengin, fakir, makam ve mevki ayrımı yapılmaz. İnsanı kâmil yolunda Enel Hak ilkesini kendisine referans edinmiş, aydın, çağdaş, renk, dil, din, ırk ayırımı yapmadan, insanları ötekileştirmeden ve eşitlik temelli bir inanç ve yaşam felsefesidir. Ehlibeyt sevgisine dayanır, Hz. Ali ve 12 İmam’ı kutsal kabul eder. Yol, “eline, beline, diline sahip ol” ilkesiyle ahlaki bir yaşamı esas alır. Cem törenleri, semah, deyişler ve musahiplik gibi ritüelleri vardır. Özgür düşünceyi, insan sevgisini ve doğa ile uyumu benimser ve önemseyenlere Alevi denir.