Kooperatif, sendika, meslek odaları, siyasi parti kongrelerinde tartışma çıkar, arbede olur, kavga büyür, yumruklar konuşur, sandalyeler havada uçar..
Bunlar Antalya’da ve ülke genelinde sıkça yaşanan olaylar..
Dün sürpriz bir sürpriz yaşandı.
Emekliler Derneği’nin kongresi fena halde karıştı..
Karışmakla kalmadı, kabak AK iktidarı döneminde şamar oğlanına dönen gazetecilerin başında patladı.
Türkiye Emekliler Derneği(TÜED) Antalya Şubesi’nin Güllük’te bulunan Zeybekoğlu Düğün Salonu’nda yapılan genel kurulu, gergin başladı, gergin bitti..
Hem de ne gerginlik..
Seçimde iki liste yarıştı..
Mevcut Başkan İbrahim Tezcan’ın listesi eski Başkan Hasan Ekin’in listesiyle yarıştı..
Yarıştı da emekliler, seçime öylesine adapte olmuşlar, rakip listelere karşı öylesine bilenmişler ki tartışmak, kavga çıkarmak için fırsat kollar görüntü çiziyorlardı.
Genel Başkan Kazım Ergün’ün de katıldığı Türkiye Emekliler Derneği Antalya Şubesi genel kurulunda fitili bir üyenin birden fazla, 10 oy birden kullandığı iddiası ateşledi.
Üyelerin birden faz oy kullandığı şeklindeki söylentiler, salonda hızla yayılınca hava birden bozuldu.
Başkan Adayı Hasan Ekin’in taraftarları, bir üyenin 10 sahte oy kullandığını iddia ederek, bu durumun engellenmesi ve tutanak tutulmasını istemesi tartışmaların daha da artmasına yol açtı..
Dünkü olaylı seçimi yeniden kazanan, “ Oy vermesi engellendi diye tutanak tutmaya gerek yok” şeklindeki savunması ise bardağı taşıran son damla oldu.
Emeklilerin kongresinde sahte oy kullanılması ile başlayan tartışma büyüyünce gazeteciler de görevlerini yapmaya çalışıyor.
Çalışıyor da aralarında Akdeniz GERÇEK muhabiri Tuğçe Saraç’ın da bulunduğu Antalyalı gazeteciler hedef seçiliyor..
Sandık ve oy kavgasını bir tarafa bırakan emekliler, gazetecilere sözlü ve fiili saldırıya bulunmaktan çekinmiyor.
Olaylar üzücü boyutlara ulaşıyor ve karakola kadar taşınıyor..
Hayatlarının en verimli yıllarını ülkeye hizmet için harcayan emeklilerin, seslerini duyurmak, sorunlarını kamuoyu ile paylaşıp, çözümü hızlandırmak adına yetkili organlara duyurma görevini yapmaya çalışan gazetecilere saldırmaları hoş olmadı..
Emeklilere hiç ama hiç yakışmadı dünkü olaylar..
Kendi içlerindeki kavganın hırsını gazetecilerden çıkarmaya çalışmaları kabul edilir gibi değil
Son yıllarda gazetecilere yapılan saldırılar arttı.
Bunda gazetecileri sınıflara ayıran, “bizden ve bizden değil- diyerek ayrıştıran siyasi iktidarın payı çok büyük..
Lafa gelince basın özgürlüğü konusunda mangalda kül bırakmayanlar, gazete ve gazeteciler için suç duyurusunda bulunmaktan, gazetecileri hapse tıkmaktan, itibarsızlaştırmak için akla hayale gelmeyen suçlamalarda bulunmaktan geri kalmıyorlar..
Antalya’da gazetecilere yönelik saldırıların artışı dikkat çekici..
Gazeteciler, bu nedenle tedirgin..
Nereden ne zaman saldırı geleceğini bilemez bir durumdular..
Kimi çevreler, suçlarını bastırmak, kamuoyunu yanlış bilgilendirmek için gazetecilerin üzerine gelmeyi alışkanlık haline getirdi.
Bunları yazarken özeleştiri yapmamayı da unutmamak gerekli..
Basın mesleğine sızan, basın mesleğini çıkar aracı olarak kullanmak isteyenler de yok değil..
Kendilerine ‘gazeteci’ unvanını yakıştıran kimi utanmazlar, çeşitli kirli yöntemlerle kendilerine çıkar sağlamaya çalışıyor Antalya’da..
Arsızca sağa sola saldırıyor, her taşın altından çıkıyorlar..
Özellikle sosyal medyayı saldırı aracı olarak kullanan kimi seviyesizler, hedef seçtikleri kişi ve kurumlara olmadık iftirayı atıyor, yalan beyanlarıyla hedef seçtikleri kişileri tehdit ederek rüşvet talebinde bulunuyor..
Disiplin altına alınmadığı için sosyal medya üzerinden her türlü hakareti yapanlar, şahsi husumet duyduğu kişi ve kurumlara saldırıyor..