Son günlerde tek adam rejiminin aktörleri; muhalefet liderlerinin ülke ile ilgili alınacak kararlarda her liderin fikir beyan edip katkı sunacakları açıklamasına, “Bir davula altı tokmak olur mu?” şeklinde eleştirel mizahi bir yaklaşım sergiliyorlar.
Bu tavrın arkasında tek adam rejimi destekçisi iktidar mensuplarının bilinçaltlarındaki “şaşı” demokrasi anlayışları ortaya saçılıyor.
Ülkeyi yöneten zihniyetin demokrasi ile bağdaşır bir anlayışının olmadığını 22 yılda aşama aşama gördük.
Demokrasiyi tren ve kendilerini bu vagonlarda seyahat eden kişiler olarak gören ve işlerine gelmedikleri zaman bu trenden inebileceklerini söyleyenlerden başka bir şey beklenemez.
Çoğulculuğa ve gerçek demokrasinin gereği ortak akla siyasetlerinde yer olmayan bu kişilerin muhalefet liderlerinin bu açıklamasına yaklaşıkları da bu düşüncelerinin sonucu ve ürünüdür.
Cumhuriyete ve Atatürk’e karşı adeta savaş ilan eden ve bu düşüncelerini Cumhuriyetin tüm kurum ve kuruluşlarını satarak, Atatürk’ün ve Cumhuriyet döneminin Lozan başta tüm anlaşmalarını yok sayan ülkenin tüm değerlerini özelleştirme adında satıp yok eden zihniyetin demokrasi ile ülke yönetmesini beklemek aşırı iyimserlik olur.
Ta Osmanlı’dan beri yeniliğin, çağdaşlaşmanın ve batılılaşmanın karşısında yer alan yobaz, gerici zihniyetin demokrasi adına söyleyecek hiçbir sözü olmadığı için demokrasinin gereği ortak akla yönelik karar alma sürecine de bakışı kaçınılmaz olarak karşı çıkmaktır.
Bu duruma muhalefetten de çatlak sesler gelmektedir.
Oysa 22 yıl süren gerici zihniyetin yönetiminin 2023 seçimleri ile sonlanması sonrası rejimin ve sitemin rayına oturtulması çabaları ile geçecek bir dönem söz konusudur.
Anayasal ve yasal düzenlemeler ile AKP’nin bozup tahrip ettiği ve hatta yok ettiği kurum ve sistemlerin yerine oturtulması için ortak çalışmaya ihtiyaç vardır.
Bir taraftan AKP’nin tek adam düzenine son verilecek deyip seçimi kazandıktan sonra yönetimi seçim kazanan muhalefet adayına teslim etmek ne büyük bir çelişki olacaktır.
Eğer AKP sonrası kurulacak sistemde aynı şekilde tek adam Cumhurbaşkanı veya Başbakan ile ülke yönetilecek ise bu duruma karşı çıkmak Cumhuriyet ve Demokrasi savunucularının en önemli karşı duruşu olmalıdır.
Yeni bir tek adama ihtiyaç yoktur.
Amaç çoğulcu gerçek demokrasiye ulaşan bir rejimi yaratmaktır.