Bir gazete haberinde, Saklıkent zirvesindeki mermer ocağının
kapatıldığı duyuruldu. Kapatılan mermer ocağının terk ettiği alanın amfi
tiyatroya da dönüştürüleceğine yer verilirken, maden ocağının TUBİTAK Ulusal
Gözlem Evi'ndeki teleskopların merceklerine de zarar verdiği haberi yer alıyor.Haberde
en dikkat çekici husus, Antalya Valisinin mermer ocakları sahiplerine yönelik
“Çevre konusunda gereğini yapmazlarsa mermercilik yapamayacak duruma
gelecekler, eğer çevreyi tahrip ederlerse biz de gereğini yapacağız bunda
kararlıyız….” uyarısı yer alıyor.
Maden ve mermer ocaklarının çevreye verdiği zarardan şikayet
eden yöre halkının Valilik ve Belediye Başkanlıklarına yaptığı
başvurularda “Ruhsatlar Bakanlık
tarafından veriliyor, biz buna bir şey yapamayız “ cevabı verilmekte iken;
Sayın Valinin bu açıklaması iki şekilde değerlendirilebilir; Bunlardan
birincisi “Valilik olarak biz, Bakanlıktan ruhsatta alsa maden arama, mermer ve
taş ocaklarını çalıştırmaz ve kapatabiliriz,bu konuda yetkiliyiz.”
İkincisi ise “Biz çevre yok edilince gereğini yaparız.”
Her iki halde de durum çevre için vahamet arz etmektedir.
Çevre etkileşim değerleri(ÇED) raporlarını gereksiz bulan
veya bunu belli bir miktar ile sınırlayan alanın sit alanı (kültürel,doğal vb.)
tabiat parkı,milli park olması halinde bunların değerlerini 3. - 4. Dereceye
düşüren bir zihniyetin yönetim anlayışında İl Valisinin bu beyanı çevre için
kaygılarımızı daha da arttırtmaktadır.
Sayın Vali’ye göre müdahale;
Çevre tahrip edildikten sonra yapılacak. Oysa yönettiği
Ülkeyi veya Valisi bulunduğu İli ve oranın insanlarını düşünen bir yönetim
anlayışında bu konu ruhsat aşamasında ÇED raporları ile ve yöre halkının
hassasiyetleri de dikkate alınarak maden ocağı açılmasına izin verilir veya
verilmez.
Her talep edene ÇED aranmaksızın ruhsat verip;
Sonra “Çevreyi tahrip ettiniz, yok ettiniz" diyerek
ocağı kapatmak hem çevreye, hem yöre halkına hem de maden arama ruhsatı sahibi,
mermer ve taş ocağı sahibi iş adamlarına zarar verir.
Çarpık çevre duyarlı yöneticiler yüzünden ülkemizin doğal
çevresi her gün yok olmakta ve ancak yöneticilerin her şey olup bittikten sonra
biz de gereğini yapacağız bunda kararlıyız sözleri bir anlam ifade
etmemektedir.
Saygılarımla…