CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu ’Tarafsız Bölge’ programında açıklamaları  güdeme bomba gibi düştü..

Baykal’ın özellikle “CHP’de kökü bir değişime  ihtiyaç olduğu açık. Parti kendini yeniden şekillendirme ihtiyacıyla karşı karşıya “ şeklindeki sözleri sadece Ankara değil, Antalya kulislerini de hareketlendirdi..

Baykal’ın şu sözlerini, yıllarını CHP’de geçirmiş deneyimli siyasetçiler,” CHP’de düğmeye basıldı’ olarak yorumladı..

“Sayın Kılıçdaroğlu’nun da bunun farkında olduğunu biliyorum. Bizim, zaman kaybetmeden, bir an önce CHP’nin Türkiye’ye yönelik tehditler ve tehlikeler karşısında en güçlü şekilde, tazelenmiş, yenilenmiş, güçlenmiş olarak temsil etmesine ihtiyacımız var. Bu alışılmış siyasi mücadele yöntemleriyle başarılmış bir iş değildir. Bu konuda herkese büyük görev düşüyor, Kılıçdaroğlu’na da, yönetici arkadaşlara da”

Deniz Baykal’ın “ Şiddet ve Kürt sorunu ayrımını herkes yapmıyor. Öyle bir nokta ortaya çıktı ki bizim içimizde bazı arkadaşlar bu konuda çizgiyi HDP çizgisine taşıyan açılımlar içine girdi” sözleri ise çok çarpıcı, bir o kadar da fırtına koparacak türden.

Baykal’a bu konuda ilk tepkiyi CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun göstermesi ise saptamanın doğru olduğunu ortaya koyması açısından önem taşıyor..

Gelelim sadece CHP de değil, siyaset arenasında çok ses getirecek açıklamalar..

Şöyle diyor Baykal :

“ CHP’yi görmek istediğim noktada göremiyorum. Bir süreci anlattık, belli noktalarda arayışlar ortaya çıktı. İktidara zıplatacak kolay çözümler arandı. Partinin duyarlılıkları sorgulanır hale gelmeye başladı. Partinin güvenirliliğiyle ilgili, kararlılığıyla ilgili kuşkular şekillenmeye başladı ve bu bizim tabanımızı da etkisi altına almaya başladı. Bugün ben isterim ki CHP’nin terörle mücadele konusundaki tavrı ile ilgili hiç kimsenin kafasında ir tereddüt olmasın. Terörle mücadele konusunda kişileri açıklamasının değil, algılamanın tümüyle oturması lazım ”

Baykal’a göre CHP’de yönetim sorunu var..

Şunları söylüyor :

“Bir yönetim sorunumuz olduğunu da görüyorum. Yönetim iradesi sergileme konusunda ihmalkar ya da –dur bakalım-cı yaklaşımları şekilleniyor ve böylece çok kolay ve kararlılıkla çözümlenebilecek sorunlar, çözülemez hale geliyor”

‘İşler bize zarar verebilecek bir noktaya taşınıyor’ diyen Baykal, CHP’de bir arayışın olduğuna, her iki yılda bir bütün parti meclisinin değiştiğine de işaret ediyor..

Baykal, Tarafsız Bölge’ye katılan gazetecilerin ‘İlk kez partinizi açık ve net bir şekilde eleştiriyorsunuz neden ?” sorusuna ise şu yanıtları verdi :

“Seçimlerin üzerinden uzu zaman geçmesine karşın parti içindeki şikayet edilen konular değişmedi, tam tersine giderek arttı. Normal şartlar altında önümüzde bir süre var. CHP’nin bu süreyi en iyi şekilde ve hızla değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum. Biz dört yılı böyle geçiremeyiz,. Geçirmemeliyiz”

Baykal,  tek derdinin CHP olduğunu vurgulayarak, olası dedikodulara karşı şunları söylüyor:

“Bulunduğum noktada süreç yaşanmış; buraya gelmişken, benim şahsen kendime yönelik bir taleple parti konuşması yapmam mümkün değildir. Ama bunun yapılması gerektiğine inandım için bu işin artık savsaklanamayacağını düşündüğüm için söyleme ihtiyacını istiyorum. Net bir şekilde bunu ifade etmenin görevim olduğunu düşünüyorum ve ifade ediyorum. Bu sürecin şekillenmesinde bana her türlü mevki, makam hesabının dışında destek vermek, katkı yapmak, yol açmak, çözüm oluşturmak gibi düşecek her görevi de sonuna kadar yapmaya hazırım”

Görüldüğü gibi Baykal, spekülasyonların da önüne geçti bu sözleriyle..

Yani ‘Gözü genel başkanlıkta’ tepkisini gösterenlere şamar gibi bir yanıt verdi bu sözleriyle..

Kimi çevreler, “ düğmeye basıldı’ iddiasının arkasında durmakta ısrar etse de Baykal’ın bu böyle bir beklentisi yok gibi..

CHP’nin bir bileni olmalı diye düşünüyorum..

CHP’nin Baykal’ı baş tacı edip, bilgisinden, deneyiminden, devlet adamlığından ciddi biçimde yararlanmalı, iktidar yolculuğuna Baykal’ın işaret ettiği, ancak ‘Yeni CHP’ yaklaşımı ile göz ardı edilen, edilmeye çalışılan ‘CHP ilkeleri’ doğrultusunda çıkmalı..