Her yıl Burdur ili kadar nüfusu artan, yaklaşık 26 milyon yerli ve yabancı turisti ağırlayan, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi Antalya… Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından birisidir.
Antalya Atatürk’ün övgüsüne de nail olmuş bir kenttir. Atatürk, "Hiç şüphesiz Antalya Dünya’nın en güzel yeridir" sözünü kullanmıştır.
Antalya sadece turizm kenti değildir. Aynı zamanda sanayi ve ticaret giderek gelişmekte, yaşanabilir kentler arasında ünü artmaktadır. Cazibe merkezi olması nedeniyle her türlü organize suç örgütlerinin gözünü diktiği… Kontrolü elden çıkarsa fuhuş, gasp, dolandırıcılık, uyuşturucu ve cinayet gibi suçlara açık olan bir şehir kimliğini taşımaktadır. Zira rant ve çıkarın olduğu yere suç şebekeleri hemen üşüşmektedir.
Siyaset- Yargı ve Emniyet üçgeni içerisine giren bir mafya yapılanması; otel ve kıymetli arazilere çökülmesi fırsatını yaratır. Bu nedenle Antalya Emniyeti’ne yapılan atamalarda çok titiz davranılır ve yanlışa mahal verilmemeye çalışılır.
Tabi ki bunun istisnaları da vardır. Ankara’ya etki eden siyaset ve etkin güçler bazen başarılı bir emniyet müdürünün kızağa çekilmesine vesile olduğu gibi bazen de yanlış atamalar ile kentin kaderi ile oynanır.
Antalya’da güvenliğin zaafa uğraması sadece yerel halkı etkilemez. Hem kentin hem de ülkenin imajını sarsar. Basit bir asayiş olayını abartarak veren ve kamuoyunu etkileyerek “Türkiye, güvenli bir yer değildir, oraya tatile gitmeyin, can ve mal güvenliğiniz tehlikelidir. Tecavüze bile uğramanız an meselesidir” gibi gerçek dışı kampanya yürüten ülkeler hiç de az değildir.
Dedim ya Antalya pahalılık ve kira sorunları olmakla birlikte, yaşanacak ve görev yapılacak en güzel şehirlerden birisidir. Antalya’da il emniyet müdürlüğü yapmak herkese nasip olmayacağı gibi, bir şanstır ve gurur vericidir.
Bu kente gönül vermiş, güzel hizmetler yapmış ve iyi olarak anılan müdürlerin yanında, kötü izlenimler ile ayrılan… Mesleğinin onur ve haysiyetini yerlere sermiş kişileri de tanıdı bu şehir.
Antalyalı iyi hizmet verenleri her zaman hatırlar ve sürekli adını gündeme taşır. Lakin adını bile hatırlamadığı nice emniyet müdürleri görmüştür.
Bir gün bir dost meclisine uğradığımda Şerif TAYTIS lakabını verdikleri birinden bahsediyorlardı. Sonradan anladım ki, o dönemin emniyet müdürü Mehmet Murat Ulucan’dan bahsediyorlar. Duyduklarımdan hem üzüldüm hem de utandım!
Böyle bir isimden sonra Antalya, 11.08.2022 tarihinde Orhan Çevik ile tanıştı. Başarısız ve bulunduğu makamı taşıyamadığını düşündüğüm birinin ardından göreve gelmek gerçekten büyük bir şanstı. Bu şansı da iyi kullandı. Kısa zamanda emniyeti rayına oturttuğu gibi, şehrin asayişine de doğru reçete yazarak başarılı oldu.
Orhan ÇEVİK, mesleki başarılarının yanında; meslek etik değerlerine bağlılık, dürüstlük, hoşgörü, emekli meslek büyüklerine saygı ve disiplin açısından da öne çıkan bir isim oldu.
Orhan Çevik kardeşimi bazı özellikleri itibari ile kendime benzetirim. Kendisini, tüm mesleki ve siyasi baskılara karşı dik durarak, doğru işleri yapan biri olarak tanıdım. Eşini de… Süfli işlerden uzak durduğu ve iyi bir şekilde görevinden ayrıldığı için, bir meslek büyüğü olarak kutlamak isterim. Beni bilen bilir. Ne gidenin arkasında ağlarım ne de gelen için övgüler dizerim.
Hak eden kalemimden hakkını alır.
Emniyet Teşkilatı'nın gözde isimlerinden biri olarak gördüğüm Orhan Çevik, Antalya'da iz bırakan Emniyet Müdürleri arasında yerini aldı. İlk geldiğinde husumetli ve davalık olduğum eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın bir isim olarak lanse edildi. Ancak geçen zaman gösterdi ki Çevik, kimsenin adamı değildi, devletin ve hukukun yanındaydı.
Orhan Çevik kardeşimin Antalya Emniyet Müdürlüğü görevinden alınarak Budapeşte’ye Güvenlik Ataşesi olarak atanmasından üzüntü duymadım dersem yalan olur. Yerine de başka bir kardeşimiz İlker Arslan atandı.
Hayırlı olsun.
Devlet yöneticileri, iktidarlar gelir geçer, sürekli ve baki olan devlettir. Umut ederim ki, bayrağı devralan kardeşimiz daha ileri taşır. Bu sayfaların yazarı olarak “hiçbir kula minnet etmem!” Doğru yaptıklarını alkışlar, yanlışları karşısında da “Kral Çıplak” derim.
Sözün kısası görev süresince Antalya için verdiği üstün hizmetleri… Vatansever ve erdemli duruşuyla gönlümüzde yer eden Orhan Çevik’e yeni görevinde başarılar dilerim.
Yolun ve bahtın açık olsun.
Çevik Müdür de gitti!
Dr. Ali Yılmaz
Yorumlar