Seçim saat 08.00’da başladı, 17.00’da bitti. 18.15’te yayın yasağı kalktı. Hızlı bir şekilde sonuçlar açıklanırken, resmi olmayan sonuçlara göre önce nefes nefese bir seçim giderken, bir anda yurtdışı oylarıyla seçim Recep Tayyip Erdoğan’ın lehine döndü. Türkiye’de 6’lı masa sessizliğe büründü, Antalya’da bile AKP kutlamalara başladı...
Şimdi sakladığım eleştiri haklarımı bugünden itibaren kullanmaya başlıyorum. Ey, vatan, millet sevdalısı çok kıymetli, çok büyyyüüükkk siyasetçiler yurttaşın gördüklerini göremediniz mi?
Ülkenin gerçeğine, seçmenin iradesine bakmadan Cumhurbaşkanı adayı belirlediniz. Türkiye’nin kaderini 6’lı masanın 6 genel başkanına kitlediniz...
İllerin kendi gerçeklerine bakmadan büyük başkanlarla (!) milletvekili adaylarını belirlediniz...
İlk turda bitecek dediğiniz seçim, ikinci tura kaldı. Çıkıp veri açıklayamadınız. Sistem yine patladı. Seçim güvenliği yalan oldu...
Şimdi gelin bir durum değerlendirmesi yapalım...
28 Mayıs akşamı, 6’lı Masa’nın 6 liderinden de saatlerce ses soluk çıkmadı. İlk açıklama Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan saat 22.00 civarı gelen “Görevimin başındayım” açıklaması oldu...
Ha bir de Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’ndan “Hayırlı olsun” ve tebrik açıklaması...
Ama söyleyeyim yurttaş kızgın...
Günlerdir gazeteci Murat Ağırel, bas bas bağırırken, itibar edilip de ciddiye alınmadı...
Yurtdışı oylar, konut satın alan ve oy kullanacak yabancı sayısı, fazla çıkan seçmen sayısı ne oldu...
Herkes şapkasını önüne koyup değerlendirme yapmıyor, özeleştiri yapamıyorsa bıraksın gitsin...
O koltuklar kimsenin babasının malı değil...
Sorun AKP’de, iktidarda veya ona oy veren seçmende değil...
Bir özeleştiri yapamayan, her defasında umudu koparanlarda...
Türkiye’nin dört bir yanından ‘istifa’ çağrıları gelirken kalkıp hala ‘Görevimin başındayım’ demek, ‘yenilmeye doymuyorum’ demektir...
Binali Yıldırım’a bile rezil oldunuz, farkında mısınız?