Son birkaç gündür, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Perakende Yasası’na ilişkin düzenlemelerin bir an evvel hayata geçirilmesini istiyor.
Perakende Yasası’nda yapılacak değişiklikle zincir marketlerde ürün sınırlaması olması gerektiğini öne sürerek, ulusal zincir marketlerin temel gıdadan teknolojiye, tekstilden kozmetiğe, beyaz eşyadan mobilyaya, hırdavattan oyuncağa kadar 415 meslek dalına ait ürünleri satarak piyasada haksız rekabet ortamı oluşturduğunu savunuyor, haksız rekabetin önlenmesi için zincir marketlere birtakım yasal zorunluluklar getirilmesini talep ediyor.
Sermayenin gücünün haksız rekabet yarattığını aklı başında herkes farkında elbet. Fakat diğer taraftan vatandaşların birçoğu, AVM’lerde her şeyi bulup fazla dolaşmadan alabilmenin rahatlığını yaşadıklarını söyleyip memnu olduklarını belirtiyor.
Kendi halinde esnaflarımızın ağır vergi yüküyle, kira, elektrik gibi giderleriyle kazancının düştüğünü düşünürsek, bir de zincir marketlerle rekabet etmek gibi bir zorluğu var. Zincir marketler, üreticiden toplu olarak yüklü miktarda ve peşin parayla ürün aldığından, piyasadaki diğer esnaflardan daha ucuza mal edebiliyor. Bu AVM dediğimiz zincir marketler, neredeyse her sokak arasında açılmış. Esnafın hakkını savunan Başkan Bendevi Palandöken’e hak vermemek elde değil. Geçmişten bu yana, ülkemizde semt sakinleri ile mahalle esnafının ilişkileri dostlukları hep anlatılır. Mahallede en önemli esnaf bakkalımız olduğu için bakkal hikayeleri fazladır. Mahalle bakkalı ile yıllarca kaynaşmış mahalleliler, veresiye alışveriş yapabilmenin yanı sıra, bakkalın tavsiye ettiği peynir, zeytin, tereyağı v.s gibi ürünleri gönül rahatlığı ile alırdı. Halen de bakkalımıza inanırız.
Mahalleli ve bakkal ilişkileri o kadar samimidir ki, biri birlerine misafirliğe de giderler. İyi günlerinde kötü günlerinde, beraber dertlenip beraber sevinirler. Bakkalımız sadece alışveriş yaptığımız kişi değildir, akraba gibidir. Dükkanını kapayıp cenazelerimize de gelir. Yani mahalle esnafı ile olan ilişkiler bir nevi semt kültürü oluşturmuştur. Zincir market sahiplerini tanıyan yoktur, sıkıntılı bir durumda veresiye de yazdıramazsınız. Düğününüze, cenazenize de gelme ihtimalleri yoktur.
Artık acımasız kapitalist düzen, her şeyi yıkıp geçer oldu. Bakkalların ve diğer esnafların yüzü gülmez oldu. AVM’lere izin veren, ruhsat veren yöneticilerin niyeti bilinmez ama milyonlarca küçük esnafa verdikleri zarar belli.
Başkan Palandöken’in ileri sürdüğü sorunlar, çok yerinde. Küçük esnaf ile büyük marketlerin haksız rekabetlerine çare bulunmalı. Esnaflarımız korunmalı. Bakkal amcaların yüzü gülmeli.
Hoşça kalın, esnafımıza sahip çıkın.