Caddelerimiz sokaklarımız, parklarımız, bahçelerimiz, deniz kenarlarımız, hülasa kentimizin her köşesi Cumhuriyetimizin kokusuyla bezeli.
Ey yüce Atam rahat uyu mekanında. Ruhun şad olsun. Sayende anamız belli babamız belli, onurlu soyumuz, sopumuz belli. Atam bize sunduğunuz kimliği var gücümüzle muhafaza etmeye çalışıyoruz. Birileri zoraki elimizden almaya kalksa bile; hani demiştiniz ya Ata’m, mecburiyet doğduğunda mücadeleyi kazanmak için gerekli gücün damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğuna ilişkin manidar, veciz söyleminiz, tarihi kayıtlarımız arasında yerini almıştır. Kalıcı bir belgedir.
Bize emanet etmiş olduğunuz tüm değerleri canımız pahasına korumaya ve savunmaya mahsus sonsuz bir kararlılık içindeyiz. Ancak her şeyin güllük gülistanlık içinde olduğunu söyleyememiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz Ata’m. Coğrafyamızda dört tarafımız düşmanlarla sarıldı. Bazı siyasi yapılanmaların bu tehlikeyi göremiyor oldukları yolunda ciddi endişe içindeyiz.
Tadımız tuzumuz biraz kaçık durumda. Ama her şeye rağmen sıkı sıkıya bağlı olduğumuz devrimlerinizin korunması, ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu zorlukların ötelenmesi için, sizden aldığımız güç ve aşıladığınız fikir ve bilincin yeterli olacağı noktasında toplumsal kanaat içindeyiz.
Biliriz ki, cumhuriyetimizin kuruluşunda önünüze çıkan tüm olumsuz güçlerle büyük mücadele içinde oldunuz.
Akıl, bilim, aydınlık fikir ve sağ duyuya çok önem verdiniz. Muasır medeniyetin ışığı altında modern; üreten bir toplum yapısının ötesinde önem verdiniz, 776 milyon kilometre karelik bir yurt bir ülke inşa ettiniz.
Hayal edip yaşama geçirdiğiniz bir ülke gerçeğini olumsuz etkileyen Yerli ve yabancı odakları bertaraf ederek ülkemizin geleceğine, kalkınmasına karşı pranga oluşturan her türlü unsurlarla amansız bir mücadele içinde oldunuz. Muhtemeldir ki, günümüzde benzeri isabetsizliklerle karşı karşıya olabileceğimiz yeniden beyan olunsa;
Samsun’dan bir kere daha doğar mısın Ata’m.