AKP'nin eyalete geçiş adımı olarak yorumlanan 'Bütünşehir Yasası' ile en önemli adım atıldı, Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunuldu.
Yasa tasarısı ile Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van'ın büyükşehir statüsüne geçirilmesi öngörülürken, bütünşehir sınırlarında olan belde belediyelerinin kapanması gündeme geliyor.
Amacı yönetim, planlama ve koordinasyon açısından belediye sınırı mülki sınır olacak biçimde optimal ölçekte hizmet üretebilecek güçlü yerel yönetimlerin varlığına ihtiyaç duyulması olarak belirlenen Bütünşehir Yasası aslında hem eyalet sisteminin önemli ayağı, hem de AKP'nin CHP, MHP ve diğer muhalefet partilerinin yönetimde olduğu belediyeleri kazanmak olduğu da yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Bütünşehir Yasası'nın önümüzdeki günlerde Meclis'in gündeme gelmesi bekleniyor.
Antalya, yasa ile birlikte 16 ilçede toplam 74 belediyenin kapısına kilit vuruluyor.
İktidar partisi, Bütünşehir Yasası'nı 2014 yılında yapılması gereken yerel seçimler öncesine çıkarmayı hedeflerken, AKP ve MHP'nin anlaşmasıyla 27 Ekim 2013 Pazar gününe çekilen yerel seçimlere değişikliği yetiştirmek istediği de açıklanmıştı.
Düzenleme ile Türkiye'de bin 591 belde belediyesinin kapatılması düşünülüyor.
Antalya'da kapatılması düşünülen 74 belde belediyesi, yasa değişikliğinden sonra ilçe belediyelerinin kontrolüne geçecek.
Antalya'da kapatılması beklenen 74 belde belediyesi şunlar :
Aksu: Karagöz, Akseki : Bademli, Cevizli, Güçlüköy, Kuyucak, Süleymaniye, Güzelbağ, Yarpuz. Alanya : Avsallar, Cikcilli, Çıplaklı, Demirtaş, Emişbeleni, Kargıcak, Kestel, Konaklı, Mahmutlar, Okurcalar, Payallar, Tosmur, Türkler, Yeşilköy. Demre : Beymelek, Döşemealtı : Bademağacı, Dağbeli, Ekşili, Karaveliler. Elmalı : Akçay, Yuva. Finike : Hasyurt, Sahilkent, Turunçova, Yeşilyurt. Gazipaşa : Kahyalar, Gündoğmuş : Köprülü, Ortaköy, Senir. İbradı : Ormana, Kaş : Gömbe, Kalkan, Kınık, Yeşilköy. Kemer : Çamyuva, Göynük, Tekirova, Korkuteli: Bozova, Büyükköy, Çomaklı, Küçükköy, Yelten, Yeşilyayla, Kumluca : Beykonak, Mavikent, Adrasan, Manavgat : Çolaklı, Evrenseki, Gündoğdu, Ilıca, Kızılot, Oymapınar, Sarılar, Side, Taşağıl, Serik : Abdurrahmanlar, Belek, Belkıs, Boğazkent, Çandır, Gebiz, Kadriye, Karadayı, Yukarı Kocayatak.
Kapatılması düşünülen belde belediyeleri arasında AKP'nin elinde olan Side ve Tekirova gibi önemli beldelerin belediyelerinin de bulunması dikkat çekici.
Antalya'da kapatılması gündemde olan belde belediyelerinin merkez ilçe belediyelerine bağlanması planlanıyor.
Ancak, bu belediyelerin kapanması ile birlikte eleman ve araç gereç parkları ile özellikle hazineye olan borçları için nasıl bir çözüm üretileceği de merak konusu.
Kapatılması planlanan belediyelerde başkan olarak görev yapan siyasetçilerin durumu da merak konusu.
Özellikle iktidar partisinin kendisine ait belediyelerin başkanlarını nasıl ikna edeceği, onların bundan sonraki siyasi yaşamları için nasıl bir çözüm düşündüğü de şimdilik bilinmiyor.
Belediyelerin kapatılması ve büyükşehir sınırlarının genişletilmesinin yerel hizmet açısından da büyük sıkıntılar doğuracağı biliniyor.
Örnek olarak Antalya Bütünşehir Belediyesi'nin yatırım yaparken, hizmet üretirken, hem kent merkezine uzaklığı, hem de nüfus ve seçmen sayısı açısından azınlıkta olan yerleşim birimlerine ulaşmasının, yatırım yapmasının, hizmetleri aksaksız yürütmesinin olanaksız olduğu bilinen bir gerçek.
Belediyeler siyasi kurumlar olduğuna göre, gerek yatırım planlaması, gerekse hizmet dağılımı açısından Antalya'da Gündoğmuş, Akseki, İbradı, Kaş gibi ilçelerin kapatılan beldelerine hizmet götürmede yönetimlerin seçici davranacağı da biliniyor.
Sonuç olarak kapatılması düşünülen 74 belde için zor bir dönem başlıyor.
Bütünşehir Yasası ile İl Özel İdarelerinin ve İl Genel Meclislerinin de yasal statülerinin sona ereceği düşünüldüğün de kırsal kesimin, kent merkezine uzak yerleşim yerlerinin büyük sıkıntı çekeceğini göz ardı etmemek gerekiyor.
Bu noktada halkın belediyelerine sahip çıkması, hükümete kapatılmamaları için baskı yapması beklenir mi sorusu yanıt arıyor..
Sizi bilmem ama ben bu konuda ümitli değilim..