Antalya'nın yıllanmış sorunları var.

Politikacılar, her seçim öncesinde bu sorunları siyaset malzemesi yaptılar ve yapmaya da devam ediyorlar.

Türkiye'nin vizyon kenti olarak bilinen, "turizmin başkenti' diye lanse edilen Antalya'ya merkezi yönetimin 'üvey evlat' gözüyle baktığı da bilinen bir gerçek.

Sorunları ötelemede, başkalarının üzerine atmadı, birilerini hedef göstermede çok başarılıyız.

Bir de kentin temel sorunlarını gündeme taşıyan, yanlışları işaret eden ve çözüm yollarını önerenlere karşı da kem gözle bakma alışkanlığı var Antalya'da..

Kimse özeleştiri yapmak, eksiklerini sorgulamak istemiyor.

Eleştirenlere, yanlışlara parmak basanlara da düşmanca bir tavırla yaklaşım söz konusu.

Antalya'nın yıllanmış sorunlarından birisi de Batı Çevre Yolu.

Hızla büyüyen, nüfusu o oranda artan Antalya'da trafik içinden çıkılmaz hale geldi, tam bir kamaşa yaşanıyor.

Batı Çevre Yolu eğer siyasete kurban edilmez, seçim malzemesi yapılmaz ise kent trafiğini büyük ölçüde rahatlatacak.

Öncelikle kent merkezinden tırlar, ağır tonajlı araçlar geçmeyecek.

Batı Çevre Yolu yapılırsa, en çok da Konyaaltı ilçesinde oturanlar rahatlayacak.

Çünkü günün 24 saati trafik akışı var.

Antalya Limanı'na yük taşıyan tırlar, kamyonlar ve diğer ağır tonajlı araçlardan kurtulacak Konyaaltı sakinleri.

Antalya Limanı yakınlarında bulunan depolardan akaryakıt taşıyan tankerler de tehlike saçmaya devam etmeyecek.

Çünkü tır, kamyon ve diğer ağır vasıtaları kullanan sürücüler her an bölgede yaşayanlar ile tatil için Konyaaltı'nı seçenlerin hayatını tehlikeye atıyorlar.

Kuralları asla tanımıyor, trafik lambaları ile işaretlerine uymuyorlar, bu anlamda Atatürk Bulvarı can pazarı gibi.

Kazasız gün geçmiyor, üst geçitler de olmadığı için insanlar kelle koltukta karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor.

Dileriz ki 22 Eylül'de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın temelini atacağı Batı Çevre Yolu en kısa sürede tamamlanır, Antalya trafiği nefes alır, Konyaaltı sakinleri korkulu rüya görmekten kurtulur.

AKP İl Başkanı Mustafa Köse, dün müjdeyi verdi, Batı Çevre Yolu'nun yapımına başlanacağını duyurdu.

AKP İl Başkanı Köse,  yapımı yılan hikayesine dönen ve Antalya'nın kanayan yarası haline gelen Batı Çevre Yolu'nun yapımına nümüzdeki günlerde başlanacağını açıkladı.

AKP'li Köse, Batı Çevre Yolu'nun Antalya'nın kanayan yarası haline geldiğini söylüyor, yerden göğe kadar haklı.

Köse, yolun yapımının gecikmesinde CHP'li Konyaaltı ve Büyükşehir Belediyelerini suçluyor ve yılan hikayesine dönen bu konuda iki başkanın çözüm noktasında kıllarını bile kıpırdatmadıklarını söylüyor.

Mustafa Köse, Büyükşehir ve Konyaaltı belediyelerinin aralarında anlaşmazlık olduğu yolun yapımının bu nedenle geciktiği konusunda haklı.

Gerçekleri de göz ardı etmemek gerekli.

Madem ki Batı Çevre Yolu yılan hikayesine döndü, Köse'nin partisi şimdiye kadar neden çözüm için gerekli olanları yapmadı.

Konyaaltı ve Büyükşehir Belediyelerinin gecikmede payı var ama ülkeyi de AKP yönetiyor. İki belediyenin çekişmesini izlemek, siyaset malzemesi yapmak yerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, yasaların kendisine tanıdığı yetkileri kullanarak Antalya'nın bu kanayan yarasına parmak basabilirdi.

Temelin atılması ve yapımına başlanıyor olması elbette sevindirici.

Ancak, yılların boşa geçtiği de unutulmamalı..

Yerel seçimler yaklaşırken, Bakanlığın bin 700 metrelik bölümle ilgili mülkiyet sorununu çözmüş olması da dikkat çekici..

Batı Çevre Yolu'nun yapımı gerçekten çok gecikti.

Gecikmenin en önemli nedeni de merkezi yönetimin Antalya'ya üvey evlat gözüyle bakmakta ısrar etmesi..