Meclis'e sunulan 'Bütünşehir Yasası' ile Antalya'da 74 belediyenin kapısına kilit vurulacağını dün gündeme taşıyıp, yazının sonunda, "Bu noktada halkın belediyelerine sahip çıkması, hükümete kapatılmamaları için baskı yapması beklenir mi sorusu yanıt arıyor" demiştim.
Görüldü ki vatandaş konuya duyarsız kalmıyor.
Gazipaşa'nın Kahyalar beldesinde belediyenin kapatılmasını protesto için Fuat Gedikli adlı vatandaşın kendisini zincirleyerek eylem yaptı.
Aktivist Gedikli, "Beldeme dokunma" pankartlı ile gerçekleştirdiği eylem sırasında megafonla halkı belediyelerine sahip çıkmaya çağırırken, "Beldemizi kapatırsanız, biz de sizin defterinizi kapatırız" diyerek AKP hükümetine uyarıda bulundu.
Bütünşehir Yasası'na AKP'li iki belediye başkanından da sert tepki geldi.
AKP'li Side Belediye Başkanı Abdülkadir Uçar ile Belek Belediye Başkanı Yusuf Mecek'in tepkileri elbette çok önemli.
Antalya'nın her zaman farklı bir kent olduğunu vurgulamakta ne kadar haklı olduğumuz da AKP'li iki belediye başkanının 'Bütünşehir Yasası' dayatmasına gösterdikleri tepki ile bir kez daha ortaya çıktı.
"Side'yi resmen boğazlıyorlar' diyen AKP'li Belediye Başkanı Abdülkadir Uçar'ın şu sözlerine hükümetten nasıl bir yaklaşım geleceği merak konusu : "Vatandaş çok kızgın, AKP'li bir belediye başkanı olarak telefonlarım susmuyor. Marka kentler deniyor ama diğer taraftan da marka bir kentin boğazı kesiliyor, resmen boğazlanıyor. Kendisine yetemeyen belediyelerin lağvedilmesi doğru, ancak kedisine yeten ve beldesini ayağa kaldıran bir belediyenin kapatılması, parti olduğum için de vatandaşın sorularına karşılık bulamıyorum. Bu yanlıştan dönüleceğini umuyorum"
AKP'li Belek Belediye Başkanı Yusuf Mecek, yasaya en sert tepkiyi verenler arasında.
Mecek, şunları söylüyor :
"1990 yılından bu yana Belek bir marka olmaya gayret etti. Buradaki tüm otel yatırımcıları Belek turizmini marka yapmak için mücadele etti. Belek ve Side'nin kapatılması Türk turizmi için büyük darbedir"
Meclis'te önümüzdeki günlerde görüşülmesi beklenen "Bütünşehir Yasa Tasarısı' ile Antalya'da 539 köyün tüzel kişiliği ortadan kalkıyor, bununla da kalınmıyor 74 belde belediyesi de kapatılıyor.
CHP'li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'a göre, bu yasa Türkiye'nin bölünmesi gibi bir tehdidi ortaya koyuyor.
Akaydın'a göre, yasa ile Türkiye federal bir sisteme dönüştürülüyor. Bu sistem Türkiye'nin bünyesine uygun olmadığı gibi, üniter devlet yapısını da tehdit edecek.
Akaydın, ""Fransa, Almanya'da sıkıntılar yaşatmaktadır. Dünyada doğru düzgün yürüdüğü yer Amerika'dır. Türkiye'de ise hele terör bitmeden geçilmesi, Türkiye'nin bölünmesi gibi bir tehdidi ortaya koymaktadır. Hem federal hem de teknik anlamda endişelerimiz var" diyor.
AKP'li Side ve Belek Belediye başkanlarının yasaya olan tepkileri AKP merkez yönetiminde nasıl karşılanır bilinmez ama AKP İl Başkanı Mustafa Köse, Manavgat ve Serik'te yapılan kamuoyu yoklamalarında, Side ve Belek belediyelerinin kapatılmasının uygun olmayacağını belirterek, bir anlamda Uçar ve Mecek'e destek veriyor.
Şöyle diyor AKP'li Köse :
"Antalya için geçerli olmayabilir ama Türkiye geneli düşünüldüğünde belde belediyeleri maalesef vatandaşa hizmet götürmekten ziyade ancak personel maaşlarını ve belediye giderlerini zor karşılayabiliyordu. Biz bu paraların vatandaşa hizmette kullanılmasını düşündük. Bu da sağduyu ile karşılanıyor ve destekliyorlar, olumsuz tepki yok. Kapatılacak beldelerdeki personel başka kurumlara nakledilecek. Yasa hiçbir siyasi yaklaşım güdülmeden tamamen idari bir tasarruftur. Bazı il başkanlarımız Başbakan Erdoğan'a -Gerçekten aleyhinize olur'-demesine rağmen, Başbakan Türkiye'nin menfaati noktasında yerinden yönetimin güçlendirilmesi açısından oy kaybetme pahasına da olsa yasanın geçirilmesinden yana oldu. Antalya'nın ve vatandaşlarımızın menfaatinedir."düşüncesinde.
Görünen o ki vatandaş belde belediyelerine sahip çıkacak.
Belki bu sahiplenme yerel seçimlerin öncesinde uyuyan devin uyanması anlamına da gelecek.
Antalya, Bütünşehir Yasası'na karşı duruşu ile diğer illere örnek olabilir.
Bunun için de belediye başkanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin Türkiye'ye eyalet sistemini getirmenin yolunu açacak olan bu yasa ile ilgili olarak vatandaşı bilgilendirmesi, gerekirse protesto eylemleri düzenlenmesine öncülük etmeleri en iyi sonucun alınması açısından en akılcı yol olarak görünüyor.