Dile kolay, tam 20 koca yıl. Antalya Adliye sarayı önündeki 8. Cadde’de can güvenliği S.O.S veriyor. Yollar, yaya kaldırımları, yaya geçitleri engellilerimizin yürüme bantlar, sitelerde oturanların araçlarıyla girip çıktıkları otopark kapılarının önleri, yağmur gibi illegal park alanları haline getirilmiş durumda.
Yol kenarlarına defalarca rapt edilen (asfalta monte edilen bariyer grupları ) bariyerler, yine illegal parkçılarca tahrip edilmekte, devletin mütevazi bütçesinden yapılan masraflar, bariyer grupları araba lastikleriyle ezilerek hurdaya dönüştürülürken bu hukuksuzluğa, trafik teröristliğine müdahale yok, ceza yok, yolları kapatan hukuksuzluğa müdahale yok. Kahroluyoruz. İçimizi acıtıyorlar, çaresiziz.
Gerek söz konusu 8. Cadde, gerek hemen sağındaki 6. Cadde, 3840 ve 3844 Sokaklarla alakalı trafik sendromunu; Toplumun can ve mal güvenliğinin korunması, yüksek kamu yararının güvence altına alınması, anılan lokal noktalarda oluşan hava kirliliği soncu halk sağlığının akciğer ve kan kanserine düçar edilmemesi, ayrıca toplumsal maliyetlerin devletin bütçesine yük olmaması, mahalde ciddi bir görsel kirliliğe, beliren çevre kirliliğine sebep olan bu hukuksuz gidişatın önlenmesi, sorunun çözümlenmesi adına yirmi yıldan bu yana defalarca dile getirerek, olayın vahameti üzerinde sayfalar dolusu yazılar, raporlar düzenlenmiş, ilgili kurum ve kuruluşlara durmadan iletilmiştir.
Adalet lojmanlarında oturan hakim ve savcılarımızın çocukları başta olmak üzere diğer mahalle sakinlerimizin can güvenliği ciddi bir risk altında bulunmaktadır.
Bununla da yetinilmemiş, devlet nezaketine, kurumsal kavramlara manen ve maddeten zarar verilebilir endişesi içinde, yanlış anlaşılmaya mahal verilmemesi bakımından kurumlarımız zaman zaman özel olarak ayrı ayrı ziyaret edilmiş, bir kere de makamlara çok özel mektuplar sunulmuş, devlet terbiyesi ölçeğinde ve hassasiyetle tekrar tekrar sorunun mahiyeti ve arz ettiği hayati önem açıklanmıştır.
Uzun bir zaman boyutu içinde adeta kronikleşen sorunun çözümü için Emniyet Müdürlüğümüz ve Muratpaşa Belediyesi iş birliğine dayalı olarak 6 Cadde’de kısmi bir iyileştirme yapılmıştır.
Bunun için hem Emniyet Müdürlüğümüze, Müdürlüğümüzde görevli bir üst düzey personelin gösterdiği öz veri ve can siperane çalışması nedeniyle hem kurumumuza hem de anılan rütbeli personelimize şükranlarımız sunarım.
Ama yeter mi, hayır. Bilhassa 8. Cadde başta olmak üzere diğer cadde ve sokaklarda ağır ve irite eden kahredici trafik kaosu devam etmektedir.
Geçen yirmi yıllık zaman içinde, birinci ve ikinci derecede ilgili ve sorumlu tüm kurum ve kuruluşlarımızda konuyla ilgili dosya ve raporlarımız kurumların arşivlerinde mevcuttur.
ÖZETLE: Sözün bittiği yerdeyiz. Ülkesini, kentini ve insanını seven ilgili tüm kurumlarımıza sesleniyorum. Devletimizin değerli kurumları, lütfen bu yaraya bir neşter vurun.
Osmanlı padişahlarından 4. Murat zaman zaman tebdili kıyafetle sokaklara çıkıp, halkın çektiği sıkıntıları, kanunsuzlukları, idareye zarar veren ve verebilecek kişi ve suç odaklarını tespit edip gerekli cezai yaptırımları uygular, ıslahat çalışmalarıyla halkı mutlandırır ve umutlandırırdı.
SONUÇ OLARAK: 30+28=58 yıldan bu yana ülkeme kesintisiz hizmet sunarak, kamu yararının korunması, kurumlarımızın kamu adına sunduğu hizmetlere katkı koyma geleneğimizi sürdürme adına sayısını hatırlayamadığım kadar çoklu müracaatımdan sonuç alamayınca bir kere de bu şekilde konuyu hatırlatmak ve dillendirmek zorunlu hale gelmiştir.
Gönüllülük esasına dayanılarak hem bir vatandaşlık görevi, hem evrensel sorumluluğumun, hem de devlet yeminimin gereği olarak bu kabil hatırlatmaları yapma durumunda kaldığım için ayrıca derin bir keder içindeyim.
Diğer taraftan, esasen bir vatandaş olarak insan odaklı bu kabil çalışmaları göz ardı etmenin; yaratılış kanununa aykırı bulduğum içindir ki fikir ve tespitlerimle, çözüm için kurumlarımızın yanında olmak, istedim.