Hep kent ve ülke gündemiyle meşgul olurken biraz da eğitime ve gençlerimize dönelim. Evet, geçtiğimiz haftasonu Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) yapılan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında öğrencilerimize travma yaşatıldı. Milyonlarca öğrencinin içinde en iyi hazırlanmış olanı da bu travmadan az ya da çok nasibini aldı…
Tüm
çocuklarımıza geçmiş olsun. Geride
kaldı, sınav. Travmayı atlatmak biz ailelerle çocuklara kaldı. Gençliğe adım
attıkları evrede sarsıldılar ama toplanacaklar, toplanmalılar…
Çünkü
ülkemizde bu ne ilk ne de yakın tarihte son olacak. İşte üniversite sınavı da
yolda. Pandemide artan sorunlara, büyüyen eşitsizliğe bakan yok…
Neyse
ki travmadan da mutluluk çıkarmaya çalışıyoruz…
Şöyle
ki kızımız Başak da LGS için aylarca hazırlanıp, gece-gündüz çalışıp, büyük bir
emek sonrası sıva girdi. Beklediği
olmadı ama o da diğer öğrenciler gibi elinden geleni yaptı. Şimdilik okul
üçüncüsü olduğunu öğrendik. Kutluyorum canım kızımı, O bizim her zaman
kalbimizin yıldızı. Tıpkı tüm diğer öğrencilerimiz gibi…
Buradan
tüm ailelere seslenmek isterim. Çocuklarımızdan önemli ve değerli hiçbirşey
yok. Bu eğitim sisteminde yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalıştılar…
Hepsi
başardı ve kazandı…
Evet içlerinden tam
puan alan, derece alan ve alamayan olacak. Ama sonuç değişmeyecek, hepsi bizim
yıldızımız olacak günün sonunda…
Z KUŞAĞI NE İSTER?
Kızım, 14, oğlum 12 yaşında. Yani Z kuşağı var evimizde. Yakın çevremde 5 yeğenim ve onlarca arkadaşımın evladı var. Yani Z kuşağını iyi tanıyorum diyebilirim. Tanıdığım tüm Z kuşağı, tipik kişilik özelliklerini sonuna kadar taşıyor. Sorgulayıcı, analitik düşünen, özgürlüğüne düşkün, teknolojiyi iyi kullanan, internet üzerinden sosyalleşmeyi daha çok tercih eden bu kuşak, geleceklerinden ve geleceğimizden oldukça kaygılı…
Ülkemizdeki
sınav sistemi ve sonrasındaki ‘torpilli’,
‘mülakatlı’, liyakattan uzak istihdamdan kaygılılar…
Ama
herşeye ve her türlü adaletsizliğe rağmen Z kuşağı öyle bir geliyor ki korksun diplomasızlar, adaletsizler, ahlaksızlar,
yolsuzluk yapanlar, hak yiyen, yetimin hakkına göz dikenler…
Vicdanlarıyla,
sağduyularıyla, bilgileriyle hepinizi, hepimizi ceplerinden çıkarırlar…
O
yüzden hem yönetenler hem yönetmeye talip olanlar bu kuşakla yakın olmalı,
dinlemeli, onlara ses vermeli ve yer vermeli...
Biraz
gençlik herkese iyi gelir…
Y kuşağının
ilerisinde olan Z kuşağına kim değer verirse o kazanacak. Diyeceksiniz ki benim
de içinde olduğum Y kuşağına ne kadar değer verildi…
Ne diyelim insana
değer verildiği ama gençlerin önün açıldığı bir ülke hepimizin dileği…