Yarın 19 Mayıs, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Hani Ulu Önderimiz Atatürk, geleceğimizi gençlere emanet etti ya, yarın onların bayramı. Ama nasıl bayram!

 

Zaten gelişmiş ülkelerin çok gerisinde, her bakanla değişen ve bir türlü oturmayan eğitim sistemimizde varolan eşitsizlikleri gidermeye çalışırken, son yıllarda eğitimdeki birlik de laiklik de bilimsel eğitim de yara aldı…

 

Yetmezmiş gibi bunlara eklemlenen pandemi. Zaten eğitimde eşitlik yoktu, pandemide eşitsizlik katlandı…

 

Okul öncesinden üniversiteye tüm öğrenciler bu yıkımdan az ya da çok nasibini aldı. Ama en çok da uzaktan eğitime uzak kalanlar. Maddi imkansızlıklar ve coğrafi zorluklar bir araya geldiğinde milyonlarca öğrenci internet ya da tablet yokluğundan uzaktan eğitime dahil olamadı…

 

Diyeceksiniz ki “Dahil olanlar ne yaptı” . Haklısınız, yakınen biliyorum ki imkanları olup da derse katılmak istemeyen çok öğrenci var. Üstelik de pırıl pırıl zekaları olmasına rağmen. Çünkü okul başka, yüz yüze eğitim başka…

 

Peki ne olacak? Çok sevgili ve saygı değer yöneticilerimiz aşıyı bulacak. Eğitimciler hatta aileleri aşılanacak. Okullar, açılacak…

 

Yok eğer aşılama olmaz, ülke ve il genelinde aşılamalar bu kadar düşükken normalleşelim dersek, asla ve asla normalleşemeyiz…

 

Bu Eğitim İş Şube Başkanı Sadık Acar’ın da dediği bir cinayet olur…

 

O kadar ölüyoruz ki şiddet, ekonomik açmazlar, psikolojik fırtınalar ile bir de pandemi varken, pandemiden çok öldürmeyin siz de…

 

Pandemi de bir afet. Ama afet öldürmez, tedbirsizlik öldürür. Hala aşı sorununu çözemiyorsak ‘salgının’ arkasına sığınarak konuyu kapatacağınızı sanmayın…

 

Bakın geçmişte AKP’de görev yapmış Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Adlıhan Dere bile haykırıyor son günlerde…

 

“Kapımıza kilit vurmayın” diyor Dere. Ardından da ekliyor, “En çok esnaf mağdur” diye…

 

Demek ki hatalar çok…

 

Bence en büyük hata da gençlere yapılıyor. Eğitimden uzak bırakılıyorlar…

 

Pandemide sınava giren, girecek olan gençlerin suçu ne? Eğitimden uzaklar ama sınav gerçeği gün gibi karşılarında…

 

Ve bu gençler bizim geleceğimiz. Atamızın emaneti Cumhuriyet’in yılmaz bekçileri, medeniyetimizi yükselecek neferler onlar…

 

Ama eğitimsiz, işsizler…

 

Eğitimlileri de ‘terörist’ ilan ediliyor, büyükleri tarafından. Onlar da ‘Üzgünüz, istenmiyoruz ülkemizde’ diyerek, yurtdışına yelken açıyor…

 

Ne üzgünüm bilemezsiniz…

 

Gençlik kayıp…

 

Gençlik ötelenmiş, itelenmiş…

 

Tek kalıba sokulmak isteniyorlar ama o gençler, o kalıba sığmaz…

 

Evet, ümidim sizlerde Türk gençliği…

 

Tıpkı Atam gibi sonsuz güveniyorum bu şartlarda dahi. Çünkü siz çok zeki ve çalışkan, ahlaklısınız…

 

Vatan size emanet…