İsmet İnönü'yü en çok zorlayan müzakereler Atatürk'ten boşanmak istemeyen, bunun için çok direnen Latife Hanımla Atatürk arasında arabuluculuk yaptığı dönemde olmuştu...
İsmet İnönü kendisine yönelik suikast girişiminden üç saat sonra cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası konserine eşi Mevhibe İnönü ile birlikte katılmıştı...21 şubat 1964
İzmir'deki ahşap sinema yangınında İsmet İnönü'nün 5 yakını birden hayatını kaybetmişti...Bu kişiler:
İsmet İnönü'nün doktor ağabeyi Ahmet Bey'in eşi Yaşar Hanım, onun büyük oğlu ve yine İsmet İnönü'nün akrabası olan Kazım Paşanın Hanımı,Kazım Paşanın kızı ve oğlu...
(Kaynak kitap: Mevhibe; Yazan: Gülsün Bilgehan Sayfa: 175-176)
"Tek parti idaresini kendi eliyle değiştirmiş, 27 yıl iktidarda tek başına hükümran olduktan sonra, burnu kanamadan muhalefete geçebilmiş, 19 sene muhalefette memleketin bel kemiği olarak vazife görmüş, dünya tarihinde başka bir parti biliyor musunuz?
Bu kader, bu mazhariyet bize müyessser olmuşsa, bunun sebebi bizim her işimizin açık oluşunda, bilerek isteyerek hata işlemeyişimizde, iktidarı elde etmek için yalana, aldatmaya başvurmamış olmamızdandır. Bugün bu takdir edilmese bile, bunu tarih yarın mutlaka takdir edecektir."
İsmet İnönü, 1969
"Ben ölmeyi göze almıştım, darbeci subay Talat Aydemir öldürmeyi göze alamadı. bir kumandan muharebeyi evvela kafasında kaybeder. Talat kafasında kaybetti. İhtilalci müzakere etmez, müzakereyi kabul ettiği anda kaybetmiş demektir."

İsmet İnönü



"Türk milliyetçisi ve Türk vatandaşı olmak için bu memlekette herhangi bir fertten anormal hiçbir şey istemiyoruz. Türk olmayı sevmek ve Türk olmayı kabul etmek, Türk milletine mensup olmanın verdiği bütün haklara malik olmak için kâfidir."

İsmet İnönü, 1932



"Bunlar sokakta taarruzla, gösteriyle yaşarlar. sokakta ya bir kadın bulacaklar yüzünü açmışken kapa diyecekler, bir adam yakalayıp oruç yiyorsun diyecekler... Mürteciler vatandaşın zihnine taarruz ederek, istismar ederek geçinmek isteyen serserilerdir."

İsmet İnönü , 1966



 
"Yaptıklarım yani içinde bulunduğum işlerde ya olumsuz çalıştığım söylenir veya hiçbir şey söylemek kabil değilse, hiç bahsolunmaz. onlar tamamıyla unutturulmak istenir. Talihim böyle. (...) ailemle uğraşırlar, çocuklarımla uğraşırlar, benimle uğraşırlar..."

İsmet İnönü, 1970




İsmet İnönü, yaşamı boyunca defalarca kez sigarayı bırakma teşebbüsünde bulundu. Bu teşebbüslere ait ilk notu günlüğüne 7 ağustos 1929 tarihinde düştü.

"Öğle vakti cigarayı bıraktım." 



İsmet İnönü, 1970 yılında Milliyet gazetesi yönetmeni Abdi İpekçi’ye verdiği söyleşide "beş seneden beri" sigara içmediğini, "ya ellinci ya da elli beşinci" bırakışı olduğunu belirtti.


"Eğlenceli tarafı, bir sene bırakırım, yahut altı ay bırakırım… günde bir iki sigara ile başlarım. ondan sonra bir gayrete gelirim, bir ay zarfında bütün içmediklerimi tamamlarım! Bütün hayatım sigara ile mücadeleyle geçti. neyse kurtardık yakayı, postu ondan. kesin bir zarara uğramadan…"


"Ben her işte Allah’ın adını ve şeriatın dilini kullanan bir terbiye sisteminden geldim. Bunun âlâsını bilirim ben. Hocaların bilmediği kadar ben bunu memleket, millet işlerinde dini bakımdan değerlendirebilirim. Ama siyasette bir defa buna başladın mı, siyasi hayatı bu yarışa sokmuş olurum."

İsmet İnönü


Benim zayıf yerim, kolay hakim olunacak yerim güler yüz ve tatlı dildir. Zıttıma gittiğiniz zaman yapmayacağım yoktur. Ben kendimi haksız büyük kütlelerin taarruzu karşısında müdafaa etmeğe muktedir adamım."


İsmet İnönü, 10 haziran 1957  



İsmet İnönü, 1919'dan ölümü 1973'e kadar "ajanda tipinde küçük bir deftere dikkatle bir şeyler" yazdı. Bu yazılanlar günlük olaylarla ilgili kısa notlardı.1924 yılına ait bir not.

"Bugün yapılacak işler.hilafet [üstü çizili]" 


"İsmet, bana her şeyden çok bir müzik kutusunu hatırlatıyorsun. Bizi iyice bıktırıncaya kadar her gün aynı eski şarkıyı çalıyorsun: 'egemenlik, egemenlik, egemenlik.'"

İngiliz Lord Curzon, Losanne konferansı, 1923


 Losanne antlaşması, 24 temmuz 1923 tarihinde imzalandı. Pazarlıklar, müzakereler ve görüşmeler sırasında Lord Curzon’un söylediği sözleri, İsmet İnönü hayatı boyunca unutmadı.

Curzon,
"Harap, enkaz bir memleketi imar etmek için, önümüzde diz çökeceksiniz"
demişti...


21 eylül 1937 tarihindeki 2. tarih kongresi esnasında İsmet İnönü, bir kağıda: "bana dargın mısın?" yazıp, Atatürk’e uzattı. Atatürk’ten gelen cevap kağıdını ise ömrü boyunca sakladı.

"Hayır, her şeyi unuttum; bildiğin gibi, arkadaşım ve kardeşimsin."


"Vatandaşlarım emin olsunlar ki seçimi kaybedecek olanlar iktidarda kalmak isterlerse dünya başlarına yıkılacaktır. Dünyanın başlarına yıkılması için ben, bütün idealistlerle beraber, tasavvur ettikleri, tasavvur edebilecekleri derslerin en ağırını onlara öğretmesini bileceğim…Benim hayatıma kastetmek suretiyle, dünyanın başlarına yıkılmasını önlemek mümkün olmayacak benim elimle verilecek medeni, insani bir dersi onlara bin defa aratacak akıbetler göreceklerdir."

İsmet İnönü, 10 ocak 1960


İsmet İnönü, 30 nisan 1959 tarihli uşak ziyaretinde çeşitli saldırılara maruz kaldı. ilk gün bulunduğu araca bardak, ikinci gün tren istasyonunda başına taş atıldı.
İnönü 1 mayıs günü Manisa’ya vardığında açıklamalarda bulundu.

"Telaş içindedirler; çünkü iktidara geliyoruz."

Yargıtay başkanı İmran Öktem’in, 3 mayıs 1969 tarihindeki cenazesinde Millî Türk Talebe Birliği mensupları İsmet İnönü’ye saldırmaya çalışır. Bunun üzerine tuğgeneral Nabi Alpartun beylik tabancasını çeker.

"Açılın ulan! Bu memleket sahipsiz değildir. Geleni vururum" dedi...


"Aramızdaki farkı bilelim. Biz mutlakiyetten bugüne geldik, siz ise bugünden mutlakiyete gidiyorsunuz."

İsmet İnönü 27 haziran 1956


“Bunlar ankara barlarında çıplak kadın seyrederler, Konya meydanlarında dindarlık taslarlar. Böyle siyasetçilerin elinde millet kaderinin kazaya uğramaması başlıca emelimizdir.”

İsmet İnönü, 13 ocak 1960


“Ben ki birçok askeri ve siyasi zaferler kazanmıştım, ne oldu? 2-3 sene devam eden propaganda hepsini unutturdu, aldı götürdü. 8 sene içinde, her şeye yeniden başladım ve ihtiyarlık yaşımda, aklımla, sinirlerimle, kalbimle ömrümün en çetin mücadelesini yaptım.”

İsmet İnönü, 1959


"Tarih kürsüsünden hâlinizi seyrediyorum. Suçluların telaşı içindesiniz."

İsmet İnönü, 14 aralık 1953

CUMHURBAŞKANI İSMET İNÖNÜ İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI CEHENNEMİ'NDEN TÜRKİYE'Yİ UZAK TUTABİLMEK İÇİN NELER YAPMIŞTI? BİR TEK TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞININ BURNU KANAMASIN AMACIYLA 4 BÜYÜK ÜLKEYE (ALMANYA, RUSYA, İNGİLTERE, ABD) NASRETTİN HOCA TAKTİĞİYLE MAVİ BONCUK DAĞITTIĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ ! İNÖNÜ'YE GÖRE İTALYA VE FRANSA KAĞITTAN KAPLANLARDI!

1820-1829 Yunan İsyanı'nda, 1853-1856 Kırım Savaşı'nda,1878'de Rusya'yla savaşta, 1911-1912'de İtalya'yla savaşta, 1912-1913'te Balkan Savaşları'nda, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı'nda ve 1918-1922 arasında İngiliz,Fransız, İtalyan ve Yunan işgali sırasında 10 milyondan fazla Türkün şehit düştüğünü çok iyi bilen İsmet İnönü Türkiye Cumhuriyeti'ni İkinci Dünya Savaşı'nın dışında tutmak için özellikle şu manevraları yaptı...

İsmet İnönü'nün olağanüstü savaş deneyimleri vardı onbaşı kökenli Hitler'i emireri olarak bile yakınına sokmayacak kadar büyük bir komutandı...İnönü at olmadığından Çanakkale Savaşı'nda Türk askerlerinin yürüye yürüye İstanbul'dan Çanakkale'ye 12 günde ulaştığını çok iyi biliyordu...

Stalin 40.000'den fazla yüksek rütbeli Rus subayını onlara güvenmediğinden idam ettirdi...Bu idamları her öğrendiğinde Hitler mutluluktan dans ediyordu...

Stalin 26.000'den fazla Polonyalı yüksek rütbeli subayı Katyn Ormanı'nda idam ettirdi...

Rusya-Almanya savaşında (1941-1945) 27 milyon Rusya vatandaşı, 10 milyon Alman vatandaşı öldürüldü...

Rusya ve Almanya 1939-1945 arasında 6 milyon Polonyalıyı öldürttü...Stalin "Polonya bize aittir" diyordu...Stalin'in Yunanistan'ı 1945'te işgalini Churchill, Roosevelt ve Harry Truman'ın tehditleri ve ABD'nin elindeki atom bombaları engelledi...

Stalin Rusya'ya Japon saldırısından çok korkuyordu...Japon ordusu 1904-1905'te Rus ordusunu ezip geçmişti...Sonra Tokyo'daki Alman büyükelçiliğindeki bir Rus casusu Japonya'nın Rusya'ya asla saldırmak istemediğini Stalin'e bildirince Stalin çok mutlu oldu...

1820-1829 Yunan İsyanı'nda, 1853-1856 Kırım Savaşı'nda,1878'de Rusya'yla savaşta, 1911-1912'de İtalya'yla savaşta, 1912-1913'te Balkan Savaşları'nda, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı'nda ve 1918-1922 arasında İngiliz,Fransız, İtalyan ve Yunan işgali sırasında 10 milyondan fazla Türkün şehit düştüğünü çok iyi bilen İsmet İnönü Türkiye Cumhuriyeti'ni İkinci Dünya Savaşı'nın dışında tutmak için özellikle şu manevraları yaptı...

1-Stalin, Mussolini, Churchill ve Roosevelt'le yüz yüze görüştü ve sürekli mesajlaştı...

2-İnönü Hitler'in Almanya'ya kendisini davetini geri çevirse de Hitler'e bol bol savaş sanayi hammaddesi krom sattı ve 1932'de emekli olan Orgeneral Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet 1941'de İnönü tarafından Hitler'e yollandı...Hitler Almanyanın savaşı kazandığına % 100 inanan Erkilet'e hayran oldu...

3-İnönü Almanyanın Türkiye sınırlarına yakın 3 milyon asker konuşlandırdığını öğrenince 3 milyon kişiyi askere alarak Almanyaya ve Rusyaya gözdağı verdi...Türkiye sınırları yakınında toplanan 3 milyon Alman Türkiyeye değil Rusyaya saldırdı...

4-Trakya sınırına işgal ordularına karşı mayın tarlaları ve bubi tuzakları yerleştirildi...

5-Adana ve Kahire'de İngiltere ve ABD'ne "Rus ordusuna verdiğiniz kadar silah, cephane, tank, top, kamyon ve diğer askeri teçhizatı Türk ordusuna hediye etmelisiniz " mesajıyla birlikte çok ayrıntılı bir sipariş-talep listesi verdi...

5-İnönü Tevfik Rüştü Aras'ın kendisinden nefret ettiğini bilmesine rağmen Aras'ı emekli etmedi...Aras'ın deneyimlerinden yararlanabilmek için onu Churchill'le Türkiye ilişkilerini yürütmesi için Londra'ya yolladı...

6-İnönü Hitler'den önceki Alman Başbakanı olan Almanyanın Ankara Büyükelçisi Franz von Papen'e 1942'de Ankara'da suikast girişimi üzerine Stalin'e çok sert tepki gösterdi...Stalin'e Troçki'yi Meksika'da 1940'da öldürttün ancak burası Türkiye suikastçilerini buraya yollama mesajı gönderildi...

7-İnönü Hitler'in savaşı kazandığı konusunda kafasını ütüleyen yakınlarına "Daha değil, bekleyin görün, Napoleon'da Rusya bataklığında 600.000 askerini öldürttü...Napoleon'un askerleri açlıktan atlarını yedi...Rusya'dan Fransa'ya yürüyerek dönebilen çok az Fransız oldu...Hitler'in hem Rusya'ya, hem de ABD ve İngiltere'ye savaş açması hatadır" diyordu