Turizm bakanları aslında dünya uluslarında çevreci bakan olarak lanse edilirler. 4 T+Çevre formülünde tarım ve turizm formülün iki ana ögesidir. Turizm faaliyetlerinde yapılaşmanın yer seçimi çok önemlidir.
Andığımız yerde, (koru bucağında) yüzde 80 ile otel inşaatlarından söz etmek; yerelde beldemizin sosyolojik sürecinde çok ağır bir intihar demektir. ÇED açısından da durum fizibil değildir.
Aşağıda sayacağım yerel özellikler nedeniyle söz konusu mahalde turizm için de intihar sayılır. Süratle bu karardan vaz geçmek, ülkemiz ve yerelde de halkımız için hayati önem arz eder SAYIN BAKAN; Koru bucağı hem coğrafyamız hem arz değerleri bakımından hem de morfolojik konumu nedeniyle çok özel bir yerdir.
ŞÖYLE Kİ; 1) 1800’lü yıllardan 1960 yıllarına kadar Gazipaşa'nın köylerinde inşa edilen su değirmenlerinin öğütücü unsuru olan değirmen taşları Koru Bucağı denizinden alınıp develerin sırtında köylere ulaştırılmıştır. Taşların oluşumunda sodyum-magnezyum-kuars-ham elmas-kalsiyum, alkali maddeler gibi doğal kaynakların bileşimi mevcuttur. Sözü edilen deniz kıyılarını bir bakıma antik coğrafya olarak nitelendirebiliriz.
Atatürk'ün Kara Hasanı dedem Değirmenciydi. Ulu Önder Atatürk Mustafa Kemalden iki yaş büyük idi. Beni dizlerinin dibine oturtarak Atatürk'ü İsmet Paşa'yı ve Meraşal Fevzi Çakmak'ı anlatırdı. Elektrik enerjisinin olmadığı geçmiş tarihlerde ilçemizin köylerindeki su değirmenlerinin taşları Koru Bucağı denizinden yontularak temin edilmiştir. Yani Toros dağlarının eteğinde yaşamış Türk toplumu, Koru Bucağının çok özel antik deniz taşları sayesinde karınlarını doyurmuşlar ve açlıktan kurtulmuşlardır.
2) Koru Bucağı’nda otel inşaatı planlanan çok kıymetli tarım arazilerinde uzun yıllar köylerin ve ilçenin ihtiyacı olan meyve fidanlarını yetiştirmiştir. Yerin adı da devlet fidanlığı olarak geçer. ÖZETLE: SAYIN BAKAN, İnanıyoruz ki, İlçemizin bekası olan bu özel kıyılarımızın, şirketlerin ihanetine izin vermeyeceğinizi ümit ediyoruz.