Bilim kurulu ve Sağlık Bakanı uyarıyor. “Maske takın, hijyen kurallarına uyun, mesafeye dikkat edin” diyor. Kim dinler bu tavsiyeleri, kim takar tavsiyeleri. Devlet büyüklerinin bildirimleri, duyuruları aşı karşıtlarına cesaret veriyor, cüret kazandırıyor. Aşılama uygulamasında gönüllülük olmaz. Milyonlarca portör toplumun içinde cirit atıyor. Maske yok, kurallara uymak yok, insan haklarını çiğnemek serbest.
Almanya'da
aşı yaptırmak mecburi. Alınan bilgilere göre aşı yaptırmayanlar devlet
dairelerine alınmıyor işleri görülmüyor. Bu bir dayatma değil, insan haklarına
saygı ve bir ülkeyi hastalık salgınlarından korumaya odaklıdır.
Bizdeki
uygulama demokrasiyle ilişkilendiriyor.
Güya aşıyı
mecbur etmek vatandaşın özgürlüğünün engellenmesi şeklinde mütalaa ediliyor.
Bazı çevrelerin saçma sapan beyanı bu yönde.
BİR KAÇ
ÖRNEKLE VAHAMETİN BOYUTUNU ÖNCELİKLE MÜLKİ İDAREMİZE BİLDİRMEYİ İNSANİ BİR
GÖREV SAYIYORUM.
Şöyle ki;
1) Temel gıdamız
ekmek: Tüm fırınlarda maske modası yoktur. Çalışan personel ekmek ve hamurla
ağız burun mesafesi 25-30 cm.
2 )
Düğünlerde bazı eğlence yerlerinde vatandaş horon tepiyor.
3 )
Kentimiz ve çevresinde bir haftada kurulan semt pazarlarında yüzde 99 oranında
esnaf maske kullanmıyor. Bu da yetmiyormuş gibi mal satmak için en yüksek
perdeden (en yüksek tonda bir sesle) gün boyunca bağırıp çağırırken
ağızlarından çıkan milyonlarca tükürük damlacığı müşterinin yüzüne doğru
serpinti halinde yayılıyor. Bilim Kurulu kararıyla aradaki mesafeyi 2 metreye
çıkardı. Fakat sözünü ettiğim ortamlarda insanlar burun buruna, bu nasıl bir takipsizlik,
akıl alır gibi değil.
4 )
Namazını eda etmek üzere bilhassa Cuma günleri camilerimizde aynı sorunlar
yaşanıyor. Mesele namazını kılana karışmak değil, insan sağlığının korunması
adına usule uyulmama konusu mesele haline getirilmektedir.
5 )
Korkuteli ilçemiz başta olmak üzere, ilimizde ve tüm ilçelerimizde kahve
hanelerin açık ve kapalı alanlarında, bahçelerde insanlarımızın yüzde 90'ı
maskesiz, tavla oynuyor kağıt oyunu oynuyor.
6 )
Sokaklarda milyonlarca insan maskesiz ve denetimsiz dolaşıyor.
Son
verilere göre dünyada korona virüsten 5000000 insan öldü.
Korkarım
ki, bu bilgisizlik, ilgisizlik ve disiplinsizlik nedeniyle ülkemizde de toplu
ölümler olabilir. Aklıma bile getirmek istemiyorum.
Bu ve
benzeri konuları son zamanlarda, vicdani ve insani sorumluluğumun gereği olarak
defalarca dile getirdik. Özellikle yerinden yönetim anlayışı içinde Sayın Mülki
idaremiz anayasal sorumlulukları çerçevesinde süratle hâkimiyet hakkını
kullanarak gereğini yapmalıdırlar. Korona pandemisi 1593 sayılı U.H.K. ile
tarif edilen ve ihbarı mecburi 10 civarındaki hastalıklar arasında mütalaa
edilmektedir.
Gereğinin
yapılmasında hayati zaruret vardır.