Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Siyaset "KARANLIK DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"

"KARANLIK DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, 19 Kasım Cumartesi günü Antalya’nın Konyaaltı İlçesinde bulunan Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezi’nde halkla buluştu. Buluşmaya Antalyalılar büyük ilgi gösterirken 500 kişilik salon doldu taştı.

8 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
"KARANLIK DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"

Halk buluşmasının açılış konuşmasını yapan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Antalya İl Başkanı Yusuf Başaran, “Her yokuşun bir inişi, her gecenin bir sabahı vardır. Memleket kapkaranlık bir dönemden geçiyor. Dibine kadar suça, dibine kadar yolsuzluğa, adaletsizliğe batmış bir düzende yaşıyoruz. Yoksullaşıyoruz. İşimiz, ekmeğimiz, özgürlüklerimiz elimizden alınıyor.  Ama elimizden alamadıkları bir umudumuz var. Türkiye İşçi Partisi olarak, bir yola çıktık. Henüz yolun çok başındayız. Bu öyle sıradan bir buluşma değil. Dostlar alışverişte görsün diye yan yana gelmedik. Türkiye İşçi Partisi’nin arkasında holdingler, sponsorlar yok ve olmayacak, biz yola bu temel ilkeyle çıktık. Türkiye İşçi Partisi’nin arkasında sadece ve sadece çıkarsız, güzel günlere inanan insanların gücü var. Gelin bu gücü büyütelim bir avuç talancıdan kentimizi, ülkemizi birlikte kurtaralım. Size söz veriyoruz, kentimizi, ülkemizi aydınlığa çıkartmak için elimizden gelenle yetinmeyeceğiz fazlasını yapacağız!” dedi.

_DSC0987_1-1

“ANTALYA’DAN MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAĞIZ”

Başkan Başaran’ın konuşmasının ardından sahneye çıkan ve Antalyalılarla buluşan TİP İstanbul Milletvekilleri Erkan Baş ve Sera Kadıgil birbirlerine yönelttikleri soruları cevapladı. Buluşmada söz alan ve Türkiye İşçi Partisi Antalya’dan milletvekili çıkarabilecek mi? Sorusuna yanıt veren Kadıgil, “Antalya burada doğup büyümüş, bu toprakları bilen, bu toprakların insanının hakkını savunacak bir adayı hak ediyor. Türkiye İşçi Partisi’nin de adayı böyle biri olacak. TİP Antalya’dan bir milletvekili evet çıkartabiliyor. Biz gerçekçi insanlarız. Şu anda 4 kişiyle o mecliste temsil ediliyoruz. Sokaktaki çalışmalarımız çok güzel gidiyor. O mecliste grubunuz olduğu zaman sizi kimse tutamaz. Antalya’nın nüfusu şu anda 2 buçuk milyon civarı. Burası 16 tane milletvekili çıkartıyor. Şu an da biz Emek ve Özgürlük ittifakının içerisindeyiz. Bu ittifak Türkiye’de yüzde 7’yi geçecek. Antalya’dan 1 Türkiye İşçi Partisi Milletvekili çıkartabiliriz. Bu sadece bizim değil sizlerinde elinde. Ve bunun önünde hiçbir engel yok” diye konuştu.

SERA KADIGİL ERKAN BAŞ (1)

“AKP’DEN BAŞKA İKTİDAR GÖRMEDİLER”

Başkan Erkan Baş, neden Millet ittifakında değil de Emek ve Özgürlük ittifakında yer almayı seçtiklerine ilişkin soruya, “Türkiye, sadece Emek ve Özgürlük ittifakından önce kurulan iki ittifaka sığmaz. Türkiye’de bugün 30 yaşında olan insanlar Cumhur ittifakından, Tayyip Erdoğan’dan, AKP’den başka iktidar görmedi. Nüfusun yarısı Tayyip Erdoğan’dan başka birisinin yönettiği bir ülkede hiç yaşamadı. Bu nüfusun yarısını oluşturan insanlar bugün bu iktidardan kurtulmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Biz üçüncü ittifakta şunu yapmaya çalışıyoruz. Bu gücü siyasette katılabileceği, aklını, fikrini, emeğinin, mücadelesini Türkiye’nin geleceğini kurma kavgasına dahil edebilecek bir şey olarak yeni bir ittifaka ihtiyaç vardı. Dolayısıyla üçüncü ittifak AKP’ye karşı, saray rejimine karşı mücadeleyi güçlendiren, büyüten, daha dinamik hale getiren enerji veren bir ittifak” diye yanıt verdi.

“KURAN KURSLARI YÜZDE 91 ARTTI”

Meclise barınma teklifi verdiklerini söyleyen Kadıgil, “Üniversite öğrencileri açıkta, yurtların hali ortada. O kadar çok devlete ait metruk bina var ki bunları alın doğru düzgün bakın ondan sonrada cemaatlere, tarikatlara peşkeş çekeceğinize, devlete ait ücretsiz güvenilir yurtlar olsun. Çocuklarımız da gitsin burada okusun. 136 bin genç arkadaşım üniversiteyi kazanmasına rağmen okula başlayamadı. Çünkü yurt yok, para yok, burs yok. Çalışmak zorunda çocuklar. Yine kreşle ilgili kanun teklifi verdik. Son iki senede Diyanet işleri başkanlığına öyle bir bütçe verdiler ki yüzde 91 arttı diyanet işlerine bağlı kuran kurslarının sayısı. Sübyan mektebi bunlar. Adını koymak lazım. 4 yaşında bir çocuğu, birçoğu da denetimsiz cemaatlere veriyorlar, tarikatlara veriyorlar. Öbür taraftan dönüp kreşlere bakın sadece AKP iktidara geldiğinden beri kamusal kreşlerin yüzde 80’ini kapattılar. Açmayı bir yere bırak kapattılar. Neden çünkü mutlu değiller” dedi

_DSC0964-1

“COĞRAFYA KADER DEĞİLDİR”

“Bizim gibi kadınlardan hiç mutlu değiller” diyen Kadıgil, “Onlar istiyorlar ki kadınlar evde otursun, erkeklerin iki dudağının arasına baksın, ekonomik özgürlüğü olmasın onlarda bunu kutsal aile diye bize ittirsinler. Biz de diyoruz ki yemezler. Biz buradayız en az erkekler kadar eşit yurttaşız. Ve bu hakkı bize devlet sağlamak zorunda.  Kreş teklifi verdik. Devlet kuran kursu açana kadar çocukların gelişimine uygun ücretsiz kreşler açın dedik. Bir öğün ücretsiz yemek dedik. Çocuklar aç gidiyor okula. Bizim istediklerimiz bunlar. Bunu yapınca patronperler iktidarı bunu kabul edecek mi asla kabul etmeyecek. Ama biz bunları ifşa etmek istiyoruz. Çocuklarına okulda bir öğün yemek veremiyor ama patronların dolarını garanti altına alabiliyorsa bu devlet benim devletim mi? Gerçekten bu sorunun cevabını merak ediyorum. O yüzden bizim bir numaralı amacımız ifşadır. Her şeyi bilerek yapıyorlar. Coğrafya kader değildir. O kaderi değiştirecek güçte biziz. AKP’nin fıtrat adı altında bizi ikinci sınıf bir insan gibi eve kapatma çabalarının çok iyi farkındayız ve biz bunun karşısında dimdik duruyoruz” ifadesini kullandı.

_DSC0956_1

“AKP HAYAL KURMA YETENEĞİMİZ ELİMİZDEN ALDI”

Erkan Baş konuşmasında, “AKP iktidarı bize en büyük kötülüğü nerede yaptı derseniz. Hayal kurma yeteneğimizi elimizden aldı. Artık biz hayal kuramayan bir toplum olduk. Türkiye AKP döneminde büyük bir hapishane haline geldiği için hepimiz görme yeteneğimizi kaybediyoruz. O yüzden hayal kuramıyoruz. O yüzden uğruna dövüşülecek hayalleri olan bir toplum olduğumuzu yeniden hatırlamamız lazım. Bu memlekette hayaller kurmaya devam eden ve bu hayalleri gerçek kılmak için mücadele eden insanlar var bunu göstermemiz lazım. Hep beraber hayaller kurmaya ve o hayaller için birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var” dedi.

“BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN”

Başkan Baş, SMA’lı çocuklarla ilgili ise “Her meydanına gidin valilik izniyle aileler çocukları için para topluyor. Türkiye’de 1200 tane SMA hastası çocuk olduğu tahmin ediliyor. Çocukların hayatının kurtulması  1 buçuk milyon lirayla 3 buçuk milyon arasında değişen paralara bağlı. Bu paralar herkesin kolay bulabileceği paralar değil. Bu aileler bu parayı bulamıyor. Tek göz gecekonduda yaşıyor, işsiz anne baba, yoksullukta yaşıyor. Bunu normal diye kabul ettiriyorlar. Biz bunların anormal olduğunu biz insanların insanca yaşam hakkı olduğunu söylüyoruz. Başka bir dünyanın mümkün olduğunu bize unutturmaya çalışıyorlar. Hayallerinizden vazgeçmeyin hayalleri yaymaya çalışalım. Bir taraftan ufkumuzu hiç kaybetmeyelim ama bugünün mücadele gerçekliğini görelim ve bugün ayaklarımızı bu ülke topraklarına basarak mücadele edelim” dedi.

_DSC1000_1

“GENÇ KUŞAĞI MAHVETTİLER”

“Bu memlekete adalet gelecek ve bir hesaplaşma yaşanacak” diyen Baş, “En büyük suçları bu memlekette 20 yıllık bir genç kuşağını mahvettiler. Bu suç diğer hepsinden da ağır suçtur. Ben bu memlekete çok güveniyorum. Bu seçim bizim için sadece bir seçim değil. Türkiye’nin ikinci yüzyılı, Cumhuriyetin ikinci yüzyılı bu kapıdan sonra başlayacak. Ülkemizin önündeki yüzyılı hep birlikte şekillendirme şansımız var, umudumuz var, kararlılığımız var. Umuyorum hep beraber en güzelini yapacağız” dedi.

“KADIN DÜŞMANI İKTİDARDAN FAYDA GELMEZ”

Halk buluşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan ve AKP’nin meclise sunmaya hazırlandığı başörtüsü ve aile ile ilgili Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili soruya cevap veren Kadıgil, “Bu kadar kadın düşmanı bir iktidardan başı açık ya da kapalı hiçbir kadına fayda gelmez. Günde 3 kadının öldürüldüğü, her 100 kadından sadece 20’sinin istihdamda olabildiği bir ülkede bir cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan zatı muhteremin tek derdi başörtülü kadınlar üzerinden oyunu yükseltebilmek ve tartışmayı kendi sevdiği zemine çekebilmek. Yani bizim ne başörtülü arkadaşlarımızla bir derdiğimiz var ne başı açık insanlarla bir derdimiz var. Bizim başı açık kapalı demeden bütün kadınlara zulüm eden bu iktidarla bir derdimiz var. O yüzden de bugüne kadar iki artı iki dörttür diye bir yasa teklifi getirseler bile biz kabul etmedik. Bunu da asla kabul etmeyeceğimiz gibi. Gündemi buraya kilitleyip bunca yoksulluğun ve eşitsizliğin üstünü kapatmalarına da izin vermeyeceğiz” dedi.

_DSC1016

“RESMİ VERİLERE ULAŞAMIYORUZ”

Kadıgil, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ve kadın cinayetleriyle ilgili resmi kayıtlarla ilgili soruya ise, “Türkiye’deki resmi verilere biz de ulaşamıyoruz. Çünkü resmi veriler açıklanmıyor. Gerek çocuk istismarında, gerek kadın cinayetlerinde. Kendilerince bir takım veriler açıklıyorlar ama bu veriler hiçbir şekilde uluslar arası mevzuatlara ve yükümlülüklere uygun değil. Bu yükümlülüklerin başında da İstanbul Sözleşmesi geliyor. Bugün kadın derneklerinin tuttuğu listeyle devletin kendince açıkladığı listeler arasında dağlar kadar fark var. 25 Kasım bu nedenle bizim için 8 Mart kadar önemli bir gün. Türkiye gibi bir ülkede hatta kadına yönelik şiddetle mücadele dediğimiz zaman belki daha da önemli hale geliyor. Bu yüzden çok önemsiyoruz. Elbette bu şiddete son vermek için kadınlarla birlikte 25 Kasım’da sokaklarda olacağız” yanıtını verdi. HABER: FADİME YİĞİT



 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Partinin çınarları buluştu

Partinin çınarları buluştu