CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, şunları söyledi:
“YAYLAKONAK’TA, SİNCİK İNLİCE BELDESİNDE ÖLENLER CİNAYET KURBANIDIR”
“O kadar dert çok ki bu 3 dakikada hangi birini anlatayım. Ama Sayın Beştaş’ın değindiği konuyla ilgili, Bingöllü vatandaşlar, dernekler bize de geldiler. Yaylakonak Belediyesi, 31 Ocak 2020’de bakanlığa yazı yazmış. Demiş ki ‘Sivrice depremi nedeniyle hasarlı binalarımız var’ demiş. Devlete yazmış. ‘Bunlara bakmak lazım, insanlar bunun içinde oturuyor’ demiş. Devlet bakmamış. 6 Şubat depreminde, bu hasarlı binalarda 72 kişi öldü. Aynı şekilde Adıyaman Sincik İnlice beldesinde de hasarlı evlerin içinde, bütün uyarılara, çağrılara rağmen, 2018’de olan depremde aradan 5 yıl geçmiş, devlet hasarlı evleri kontrol etmediği için 18 kişi öldü. Bu ikisi cinayettir. Yaylakonak’ta ölenler, cinayet kurbanıdır. Sincik İnlice beldesinde ölenler, cinayet kurbanıdır. Hükümete buradan sesleniyorum, bizi duyuyorlarsa; hepsi adaylık derdine düşmüş. Bingöl’de de aynı tablo var. Bir yıl, iki yıl sonra bu hasarlı evlerin… Allah’ım esirgesin, ölmelerini istemiyoruz.”
“BU CİNAYETTEN UTANMIYORSUN DA VIR VIRDAN MI UTANIYORSUN”
Altay, sözlerinin sık sık kesilmesine, “Ya ayıp ya. Konuşuyoruz şurada. Hoşuna mı gidecek o insanlar ölse. Vır vır vır vır” diyerek tepki gösterdi. Bir milletvekilinin “vır vır” sözlerini eleştirmesine üzerine Altay, “Aç sözlüğe bak, beyefendinin yaptığı şey. Konuşma ya. Bu cinayetten utanmıyorsun da vır vırdan mı utanıyorsun. Yaylakonak’ta 72 kişiyi ben öldürmedim. Ayıp ya” dedi.
“İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ OLABİLİR Mİ”
Altay, “Bingöllüler diyor ki ‘Evlerimiz hasarlı, insanlar içinde oturuyorlar’. Feryat etmek için Meclis’e gelmişler. Bundan niye rahatsızlık duyarsınız ya. Rahatsızlık duyacağına, bizden çok sizin hükümeti uyarmanız gerekmez mi? İnsan hayatı bu kadar ucuz olabilir mi” diyerek AKP’li milletvekillerini eleştirdi.
“BAY KEMAL ‘DEPREM KONUTLARINI BEDAVA VERECEĞİZ’ DEYİNCE TAYYİP BEY DE ŞÖYLE BİR FORMÜL BULMUŞ”
Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Adıyaman’da yapılacak konut ve köy evlerinin sayısını 56 bin 323 olarak açıkladığını hatırlatarak, “İnşallah bu başlanan evler ve köy evleri de Samsat’taki gibi 3-5 sene beklemez. İlaveten, herkesi güldüren hastane temel atma işi gibi değildir. Bay Kemal ‘Deprem konutlarını bedava vereceğiz’ deyince Tayyip Bey de şöyle bir formül bulmuş. Tam olarak şöyle diyor; ‘Ödemeler ve destekler göz önüne alındığında devlet, deprem konutlarını vatandaşlarına hibe seviyesinde bir usulle teslim ediyor’. Pes. Bu, mealen şu; ‘Vatandaşla mahsuplaşacağım’ diyor. ‘Deprem oldu, verdim ya sana 10 bin TL, verdim ya sana bir 15 bin TL’ diyor. ‘Sana konut yaptığımda bu paraları senden geriye alacağım’ diyor. Bu kafa, sosyal devlet kafası değil. Bu kafa, yap-sat müteahhit kafası. Türkiye’ye, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve onun başındaki zata bu yakışmaz. Bay Kemal ‘Bedava vereceğim’ dedi, sen de de, ‘Ben de almayacağım’ diye. 20 yıl taksit ne ya. Adam ailesinde 3 kişiyi kaybetmiş, evi yıkılmış, sen buna ev yapacaksın ve 20 yıl vadeyle parayı geri alacaksın. Yazık. Sosyal devlet böyle olmaz. O ev yıkıldıysa orada devletin kusuru vardır” diye konuştu.
“ERDOĞAN, SEN BIRAK KONUT YAPMAYI, ÇADIR VER MİLLETE. KONUTLARI BİZ YAPACAĞIZ”
Deprem bölgesinde çadır ihtiyacının sürdüğünü söyleyen Altay, “Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç yanımdaydı. Telefon geldi Ali Öztunç’a, vatandaş Ali Bey’den hâlâ bugün çadır istiyor. Erdoğan, sen bırak konut yapmayı, çadır ver millete. Konutları biz yapacağız” dedi. (ANKA)
