Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugün katıldığı NTV yayınında Türkiye ve Suriye arasında normalleşme kapsamında yürütülen görüşmeler bağlamında, Dışişleri Bakanları düzeyindeki toplantının 14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı ve 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nden önce yapılmasının muhtemel olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, “Daha önce hazırlık toplantıları yapıldı. Zaten bir yol haritası çerçevesinde yapılıyor görüşmeler. İstihbarat ve Savunma Bakanları toplantısı, özellikle sahada güvenliğin arttırılması, terörle mücadele gibi konular detaylı bir şekilde ele alınıyor. Diğer taraftan Dışişleri Bakan Yardımcıları toplantısı da yapıldı. Şimdi Ruslardan tarih önerileri geldi. Herhalde 10’ununda, 10 Mayıs’ta böyle bir toplantı gerçekleşecek” diye konuştu. Çavuşoğlu ayrıca toplantının Moskova'da yapılmasının planlandığını da belirtti.
“AB KILIÇDAROĞLU’NA BİR SÖZ VERDİYSE, ‘SİZ GELİRSENİZ VİZE SERBESTİSİNİ 6 KRİTERİ DE GERÇEKLEŞTİRMEDEN TEMİN EDECEĞİZ’ DİYE SÖZ VERDİYSE, ONU BİLEMEM”
Çavuşoğlu’nun gündeme ilişkin değerlendirmelerinden öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle:
“Suriyeli göçmenlerin gönüllü bir şekilde Suriye’ye dönmesi, güvenli bir şekilde dönmesi de önem arz ediyor, rejimin kontrol ettiği yerler başta olmak üzere. İnsani yardımların da kesintisiz bir şekilde devam etmesi lazım. Bu anlamda rejimle bu formatta, ikili, dörtlü diyalog önem arz ediyor.
Sudan'dan bugüne kadar 2 bin 61 kişiyi tahliye ettik. Bunlardan bin 763'ü kendi vatandaşımız. 298’i 22 farklı ülkenin vatandaşı.
Sayın Kılıçdaroğlu sonuçta Türkiye’nin tek taraflı bir tasarrufu olmayacağı için nasıl bir vaatte bulunabiliyor, bana göre boş bir söz. Diğer sözler, ‘Sana söz’ gibi, boş bir sözdür bu. Sonuçta burada Avrupa Birliği’nin (AB) karar vermesi lazım. AB’nin son 7-8 aydır Türk vatandaşlarına vize verme konusunda çıkardığı zorluklar da ortada. Bunu da kasıtlı yaptığını da biliyoruz. Burada AB Kılıçdaroğlu’na bir söz verdiyse, ‘Siz gelirseniz vize serbestisini 6 kriteri de gerçekleştirmeden temin edeceğiz’ diye söz verdiyse, onu bilemem.
“YURT DIŞINDAKİ HEYECAN, YURTİÇİNDEN DE FAZLA”
Hem Fransızları uyardık hem de özel güvenlik şirketiyle çalışıyoruz. Güvenlik personel sayısını da arttırdık. PKK destekçileri Fransa’da var, olduğunu görüyoruz. 1 Mayıs’ı bahane ederek orada gerginlik yarattılar. Fakat gerekli tedbirleri aldık, onlara da pabuç bırakmayız. Aynı şekilde tüm misyonlarımızı da uyarıyoruz. İçeride ya da dışarıda propaganda yapamaz hiç kimse. Müşahitler olsun sandık görevlileri olsun, herkes Türkiye’nin kanunları çerçevesinde hareket etmek zorunda. Almanya’da da böyle ufak tefek bir olay oldu. Onda da tedbirlerimizi aldık. Şu anda sakin bir şekilde oy kullanma devam ediyor. Vatandaşlarımızın müthiş bir ilgisi var. Yurt dışındaki heyecan, yurtiçinden de fazla.
“ERMENİSTAN UÇAKLARINI, BİZİM ÜZERİMİZDEN UÇMAYA BAŞLAMIŞLARDI, HAVA SAHAMIZI DA KAPATTIK”
Bu diktikleri anıt bizim diplomatlarımızı şehit eden terör örgütlerini, teröristleri, 1920’lerde Azerbaycanlı kardeşlerimizi ve bizim vatandaşlarımızı şehit eden terör örgütlerini yüceltmek için yaptılar. Dolayısıyla güvenlik kurumlarından sonra en çok şehit vermiş bir kurumun, Dışişleri Bakanlığı’nın başında Bakan olarak benim bunu kabul etmem mümkün değil.
Ermenistan uçaklarını, bizim üzerimizden uçmaya başlamışlardı, hava sahamızı da kapattık. Eğer bunu devam ettirirlerse başka tedbirler de alırız. Hava sahamızı kapattık. Doğrudan uçuşlar var, bizim Pegasus uçuyordu sanırım. Ama bizim hava sahamız üzerinden Avrupa’ya uçuyorlar, diğer yerlere uçuyorlar. Bir tek Ermenistan Meclis Başkanı KEİPA toplantısı için Türkiye'ye gelecek, ona izin verdik. Çünkü bu bir uluslararası toplantı, bu bir istisnadır. Ama onun dışında VIP uçuşlar dahil uçuşlara da izin vermeyeceğiz. Eğer devam ettirirlerse, bunu kaldırmazlarsa bu sefer ilave tedbirler de alacağız.”
