Sustum Avlan da.
Elimden geldiğince objektifimi konuşturdum. Peki yazı neyin nesi? Avlan’la
ilgimizin yeni olmadığını hatırlatalım istedik. Alıntı yaptığımız yazı 2006
yılında. Kent Masalları’nın ilk yılları.
20 yılı aştı
şaka gibi… (şimdi 30 yıl) “Ozon Tabakası delindi. Küresel ısınma ve buna bağlı
çevre felaketleri kapıda” söylemleri ortaya atılalı… Artarak ta sürüyor.
Buzullar eriyor, topraklar çölleşiyor. Piyasa sürülen hangi uçucu parfüm ve
benzeri ürünü tüketmekten vazgeçtik. Ya da vazgeçmeli miydik. Dünyanın en büyük
atmosfer kirleticisi ABD iken, bi yandan üretirken kirletip tehdit eden, öbür
tarafta ürettiği silahları pazarlamak uğruna savaşlar çıkaran, olmadı işgaller
üreten ABD dururken biz küçücük masum hoş kokumuzdan vazgeçerek durdura bilir
miydik ozondaki deliği sahi… Önüne geçebilir miydik küresel ısınmanın…
BİLE BİLE HATA…
Bölge
topraklarının tamamı beylerin elinde, siyasi tabanını “köylü”ye dayamış güçler
iktidar. Köylüler bir türlü gerçekleşmeyen toprak reformuna geçici çözüm
bulmuş. Göl kurutulacak, burada oluşacak toprağı devlet (hükümet mi)
kendilerine verecek.
Hükümet
sıkıntılı. Bölgede bir iç savaş durumu var. Kimin doğru, kimin yanlış düşündüğü
belli değil. Hep köylünün umudu olan adam Başbakan. Ama aynı zamanda çok iyi
bir Mühendis. DSİ Genel Müdürlüğü yapmış. "Bana bu hatayı yaptırmayın.
Avlan Gölü’nü kurutmak bölgenin iklimine zarar verir. Dengeler bozulur.”
Bize göre 40
yılda söylediği tek doğru değilse bile en doğrulardan birini söylüyor. Ama
sonuçta siyasi, oy lazımdır. Bugün 60 yaşına gelmiş o zamanın bey çocukları.
Hala aynı gerçeği savunuyor. Bazıları bu konuda en önde savaş veriyor. Geçmiş
yıllar da Avlan’ın yeniden sulandırılması yönündeki çalışmalarda bire bir
çalışanlar var.
Hatayı
hazmedemese de, oy uğruna hata yapan siyasi anlayıştan da vazgeçmeyenlere saygı
sunuyoruz. Ancak, eski Avlan ne yazık ki sadece rakı masasında meze olacak
bundan böyle.. Doğa için kim ne yaparsa saygı duyduk.
SAHİ, KURTULDU
MU?
Ancak; Hoca
Nasredin’in yoğurt mayalamaya çalıştığı Akşehir Gölü, Tuz Gölü’nü bunun
ötesinde yurdumun dört bi yanındaki irili ufaklı gölleri el birliğiyle kuruttuk
itiraf edelim.
Sebebi yağmur
azlığı.
Sahi n’oldu
Avlan’da…
Bi takım
bitkiler yüzey değilse bile zemin suyu sayesinde yeniden hayat buldu. Su değil
ama havada değişim oldu. Başta leylekler olmak üzere göçmen kuşlar gördük
bataklıkta solucan arayan. (Aslında balık arıyorlardı.)
Biz aradığımızı
bulamadık “kazanım” çalışmalarından sonra ilk kez gittiğimiz Avlan’da…
Defalarca gittik
o günden sonra. Sonuncusu da Virüs belasından eve kapanmadan önce. Bu kış biraz
daha “sulu” bulduk gölü. Evet güzel fotoğraflar verdi ama durumu kurtaran göl
değil buluttu. Ve objektif konuştu, Nizam sustu.