Gelişmiş ülkelerde emekli denildiği zaman akla ne gelir? Maddi sorunları bulunmayan, mal ve mülklerini almış, bolca zamanı olan kişiler akla gelir.
Bu kişiler hayatının geri kalanında çocukları, torunları ve nereye seyahat edecekleri hayatlarının en önemli unsurudur. Peki Türkiye’de öyle mi?
Türkiye’de ki emeklilere bakıldığında 10 bin TL güncel kurla 310 dolarla hayatta kalmaya çalışan insanları görüyoruz.
AKP hükümetinin açlığa ittiği 16 milyon emekli, ne torunlarına harçlık, ne çocuklarına maddi destek verebiliyor. 40 yıl boyunca çalışmış, primlerini ödemiş, yurttaşlık görevlerini tam anlamıyla yerine getirmiş insanlar açlığa mahkum olmak için mi bunca yıl çalıştı? Diye sorulması gerek.
Hiçbir siyasetçinin emekliler karşısında konuşacak tek kelimesi yok. Olmamalı da. Emeklinin ne yaşadığını bilmiyorlar. Siyasetçilerin emekliyle konuşacak yüzü de olmamalı. Utanmalılar.
Ekonomik piramidin en altında yer alan emekli sınıfına siyasetçilerden fayda falan yok.
Siyasetçiler resmen emeklinin yıllarını çalıyor.
Onca yıl uğraş, çabala, bir ev bir araba alacağım diye dişini tırnağına tak, bir çok sağlık sorunu yaşa, kıt kanaat geçin, primlerini vergilerini öde sonra senin çalıştığının yüzde 1’i kadar yurda faydası olmayan siyasiler gelsin senin yıllarını çalsın.
SGK’ya yıllarca prim ödendi mesela. 60’lı yaşlarda emekli olan bir kişi ödediği primleri kaç yıl yaşarsa geri toplayabilir? Sonuçta SGK haraç toplamıyor. Devletin kurumu nihayetinde. Galiba. Umarım.
SGK’ya verilen tutarı emekli farklı şekilde tahsil etmeli bence. Altın olarak emekliye iade edilebilir, döviz olarak emekliye iade edilebilir ya da emeklinin uzun süredir tadamadığı kırmızı et olarak iade edilsin. En mantıklısı bu.
Emekliye 40 yıl boyunca ödediği primden cep harçlığı veriliyor. Emekli bunun üstünü kırmızı et olarak tahsil etsin.
Kırmızı etin yanında lüks kuruyemiş de eklenerek daha şaşaalı ve SGK’nın çok yüce bir kurum olduğu gözlere sokularak bir çalışma yapılmalı.
Hatta kırmızı et ve lüks kuruyemiş tahsilatında SKG, paketlerin üzerine büyük puntolarla siyasetçilerin seçim döneminde yaptığı gibi yazmalı. Logosunu koymayı da unutmamalı.
SGK ve Et ve Süt Kurumu arasında hızlı bir işbirliği protokolü ile bu sorun çözülebilir. Hem hayvancı da desteklenmiş olur.
Bir düşünün derim.
Piramidin altında kalmak
Arda Kır
Yorumlar