Özel Harekat Polisi,
adındaki gibi özel bir polis. Aldıkları eğitimle, devletin onlara yaptığı
yatırımla ülkelerine üstün hizmette bulunmak için yetişiyorlar. Daha çok terör
operasyonlarında, soygunlarda, rehine kurtarmada görev alıyorlar…
Ailemde ve yakın
çevrede bir Özel Harekatçı yok ama hepsine sonsuz saygı duyuyorum. Verdikleri
hizmetin karşılığını alıyorlar mı bilmem ama eminim ki çoğu meslek aşkıyla,
yurtseverlikle görev yapıyor…
İşte bu memleket
aşığı gençlerden 2’sini sadece son 2 ayda kaybettik. Hem de aynı yerde görev
alan 2 arkadaşı…
Şırnak’ta 9
Haziran’da Alparslan Soylu, ardında vasiyet ve ihbar nihayetinde bir mektup
bırakarak canına kıyıyor…
Ailesi
arkadaşlarından rica ediyor ve olaylarla ilgili şahitlik istiyorlar. Murat Sucu,
kabul ediyor ve arkadaşlarının lehine, birilerinin aleyhine ifade veriyor…
Ve her ne hikmetse o
şahitlik sonrası da mesleğinden ayrılıyor. İstifasını veriyor…
Oysa çocukluk hayali,
aşkıydı mesleği…
Yakın çevresinden
aldığım bilgiye göre formasına aşıktı, Murat…
Ama kendisi de psikolojik
şiddete maruz kaldı. Nitekim bunu anlattığı bir ses kaydı da var elimizde…
Suç duyurusunda
bulunup yargıya gidecekti, ömrü yetmedi…
Çok sevdiği formasını
çıkarıp Antalya’da görevlendirilişinin üzerinden çok geçmeden O da intihar
etti…
Şimdi gözler İçişleri
Bakanlığı’nda…
Bu gençlere neler
oluyor? Polis intiharları ve Özel Harekatçıların intiharlarına ilişkin bir
çalışma, çaba var mı?
Sorumluların yerini
değiştirmek yerine adım atacak mısınız?
Ve milletvekilleri…
Antalya’daki bu
intiharı duydunuz mu? Duyduysanız ne yapıyorsunuz?
Maruz kaldıkları
şiddet sonucu yaşamına son verenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerken
pekçok meslek grubunda sözkonusu olan bu şiddete karşı kalıcı çözüm ve cezai
uygulama bekliyoruz…
Bunun adı intihar
değil, cinayet çünkü…
Eğer iddialar
asılsızsa o da aydınlansın…
Açıklansın…
Ama sakın ekonomi
diye geçiştirmeyin…