Tarım Orman Hayvancılık ve Çevre Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Tarım Orman-İş) Genel Başkanı Şükrü Durmuş, Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde aylar önce sahilde yaşanan kum hırsızlığı ve orman tahribatının ardından şimdi de alanın bir kısmının mesire yeri olarak tahsis edileceği bilgisine ulaşıldığını açıkladı
Antalya
İli, Kaş İlçesi, Ova Mahallesi sınırları dahilinde bulunan Patara Özel Çevre
Koruma bölgesinde orman örtüsünün tahrip edilerek, çok miktarda kum çalındığı
ve bu konuda yargı sürecinin devam ettiğini vurgulayan Tarım Orman-İş Genel
Başkanı Şükrü Durmuş “Söz konusu tahribatı örtme adına alanın bir kısmının
mesire yeri olarak tahsis edileceği ve bu konuda bazı çalışmaların yapılmakta
olduğu bilgisine ulaşılmıştır” diyerek Patara ile ilgili yeni iddialar
paylaştı.
“SUÇ KAPATILMAK İSTENİYOR”
Patara’da
kum hırsızlığının sonucunca büyük bir tahribatın olduğunu her sözünde
vurgulayan Başkan Şükrü Durmuş, “Patara’da aylar önce bir hırsızlık olayı
yaşandı. Bu sadece kum çalınması olayı değil, orada 40 yıl uğraşılıp yapılan
orman tahrip edildi. Suçlular var ve şu anda adli süreç devam ediyor. Ancak
orada 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bunların birisi orman
işletme şefi, birisi de işletme müdürü, diğerlerinden bir tanesi AKP İlçe
yönetim kurulu üyesi, bir tanesi belediye meclis üyesi, içlerinde bir de tüccar
var. Bu insanlar hakkında yargılama hala devam ediyor. Orada tutanak tutarak
görevini yapan orman muhafaza memuru önce görevden alındı, sonrasında da görev
yeri değişikliğiyle uzaklaştırılmıştı. Bizlerin çabaları sonucu geri gönderildi
ama oradaki suç da kapatılmak isteniyor. Mesire yeri olması yönünde çalışmalar
bir duyum üzerine ancak esas burada bizim yapmak istediğimiz şey orada önce
işlenen suçun yargıda doğru işlem görmesini sağlamak” ifadesini kullandı.
“10 KASIM’DA ARAZİ İNCELENECEK”
Başkan
Durmuş, “Burada yapılmak istenen hukuksuzluğa karşı sendikamız Tarım Orman-İş
uzmanları, Türk Tabipler Birliği, Antalya Barosu Başkanlığı, Türkiye Barolar
Birliği, TMMOB’ne bağlı Ziraat Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası,
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Maden
Mühendisleri Odası, Türkiye Ormancılar Derneği, İstanbul Üniversitesi, Trabzon
Üniversitesi, Bartın Üniversitesi’nden oluşturulacak yaklaşık 20 kişilik bir
teknik heyetle 10 Kasım günü arazide inceleme yapılacak. İnceleme sonucunu
içeren rapor yargıya intikal ettirilecektir” diyerek şu anki esas
çalışmalarının bu yönde olduğunu sözlerine ekledi.
“PATARA ÖÇK BÖLGESİ’NDEN ÇIKACAK”
Başkan
Durmuş açıklamasının devamında, “Burası Özel Çevre Koruma (ÖÇK) alanıdır. Bu
alan Orman Genel Müdürlüğü’nün kendi inisiyatifiyle herhangi bir başka amaçla
kullanılamaz. Burada bakanlar kurulu kararı gerekir. Yani anayasal koruma altındaki bir bölgede
herhangi bir çalışma yapılması mümkün değil. Özellikle iktidar ya da şu an
Orman Genel Müdürlüğü’nü yönetenler oradaki suçluları korumak adına burayı
mesire yeri alanı ilan etmek istiyor. O zaman Özel Çevre Koruma Bölgesi’nden çıkacak”
dedi.
“YARGIYA İNTİKAL EDECEK”
“Bu durum
Anayasaya, 6831 Sayılı Orman Kanunu’na, Özel Çevre Koruma Kanunu’na, Sit Yasası’na,
Doğal Yaşamı Koruma Kanunu’na ve Çevre Yasası’na aykırıdır” diyen Başkan
Durmuş, “Bu anlamıyla da bu alanın korunması gerekiyor. Hiçbir farklı amaç için
kullanılamaz. Bizim Patara’ya gitmemizdeki temel amaç hem orada bilim
insanlarıyla birlikte teknik bir çalışma yapmak, hem tutulacak raporun yargıya
intikalini sağlamak hem de kamuoyunu bilgilendirmek. 10 Kasım’da sabah orada
olacağız ve incelemelerimizi gerçekleştireceğiz. Her katılımcı kendi alanıyla
ilgili bir rapor verecek. Biz buradan çıkan raporu kamuoyuyla paylaşacağız.
Yani burada başka bir şey yapılamayacağını yapılırsa nelere mal olacağını
ayrıntılı olarak paylaşacağız” şeklinde konuştu.
“DOĞAMIZ VAHŞİCE YOK EDİLİYOR”
Başkan
Durmuş konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün birilerinin çıkarı uğruna,
birilerinin rantı uğruna ne yazık ki ülkemizin doğası sadece Patara’da değil,
ülkenin dört bir yanında doğamız vahşice yok ediliyor. Yaşam alanlarımız yok
ediliyor. Ve bugün yasalarla korunan, gerçekten insanlığın geleceğini oluşturan
bir orman ekosistemi, yok edilmekle karşı karşıya. Dolayısıyla bizler her ne
kadar emek örgütü de olsak bu bizim için sadece sendikal bir mücadele değil, bu
ülkede yaşayan vatandaşların hatta insan olmaktan kaynaklı bir görevimiz
olduğunu düşünüyorum.”
“GELECEĞİMİZ SÖZ KONUSU”
“Burada
herkesin geleceği söz konusu. Çünkü insanlığın temel sorunu gelecekte güvenilir
gıdaya erişmek, temiz suyu içebilmek ve temiz havayı soluyabilmektir.
Dolayısıyla bu alan hızla yok ediliyor. Bugün küresel iklim değişikliğinin, her
geçen gün acı sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Onun için bu vahşi
uygulamalara karşı sessiz kalırsak bu suçun aynı zamanda ortağı oluruz.
Dolayısıyla biz sadece Tarım Orman- İş Sendikası’nın tüzüğünde olmasından
kaynaklı değil, bu ülkede yaşayan vatandaşı olmaktan ve insan olmaktan kaynaklı
bir asli görevimiz olduğunu düşünüyor ve bu mücadeleyi de sonuna kadar
sürdürmeye kararlıyız.”
Fadime YİĞİT