Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman, “Deprem büyük bir çevresel travmadır. Travma koşullarını ikiye ayırmak gerekir. Birincisi geçmişten rahatsızlığı olan insanlar. Depresyon ve benzeri kronik hastalığı olan kişileri ayırmak gerekiyor. Tekrarlayan depresyonları varsa psikoteknik bir süreci varsa. Bu tarz durumlarda bu dönemde çok fazla ihmale uğrayabilir. Depresyonu olan bir insan özelikle böyle bir travma yaşadığı zaman depresyonda anlamsız gelmeye başlar. anlamsızlığı daha da öne çıkarabilir.ve intihar gibi düşünceler ön plana çıkabilir. Geçmişte sürekli tedavi gören bir insan varsa bu insanları kesinlikle takip etmek gerekir. Hekimle karşı karşıya getirmek gerekir. Başka kronik hastalarda olabilir. Şeker hastalığından tansiyona kadar. Bu dönemde özellikle bu insanların tedavilerinin gözden geçirilmesi, düzenlenmesi ve kontrollerinin yapılması gerekir. İhmal edilmemelidir” dedi.
“KORKU HİSSİ NORMAL”
Kronik rahatsızlığı olmayan insanlar için Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taha Karaman, “Travmayla karşı karşıya kalan insanlar. Kişi travma yaşadığı zaman ağır bir travma bile olsa kişinin ruhsal tepkileri bu ağır tepkilere karşı tepkiler verebilir. Özellikle anksiyete dediğimiz, huzursuzluk, kötü bir şey olacak korkusu, nefes almakta güçlük, çevresindeki insanların kaybolacağı korkuları, kendisinin en basit durumda başına bela geleceği korkusu, en basit bir konuda korku hissetmesi. Sadece kendi için değil çevresindeki insanlar içinde korku hissetmeye başlayabilir. Bu ruhsal tepkidir ve normaldir. Böyle bir durumda özellikle depremden çıkmış birinin çeşitle kayıplarının olması anormal bir durum değildir. Yapılması gereken en önemli şey; birincisi barınma, yeme içme, korunma ile ilgili kişisel ihtiyaçlardır. ikincisi haber alma ihtiyacıdır, yakınlarından bilgi alma yakınlarından bilgi verme ihtiyacıdır. Bir anlamda sosyal yaklaşım zorunludur” diye konuştu.
“KRONİKLEŞME İHTİMALİ AZ”
Başkan Karaman, “Bu süreç patolojik olmayan bir sıkıntı ve korku halidir. Bu tür durumlarda hemen ilaç tedavisi ya da benzeri bir tedavi düşünmek doğru değildir. Bu insanlara sosyal destek verdiğimizde genellikle kronikleşme ihtimali azdır. Travmalarda kronikleşen durum travma sonrası stres bozukluğudur. Travma sonrası stres bozukluğu normalde travmadan Bir ay sonra yüzde 85’i düzelir. Yüzde 15’de travma sonrası stres bozukluğu yaşar. Tekrarlayan korkular, en ufak bir uyaranda çok yoğun anksiyete yaşaması, uyku düzenin bozulması benzer uyaranlarda aynı şeyin yaşanması ya da yaşanacak korkusudur. Böyle durumlarda tekrarlayan uyaranda ciddi bir tedavi gerekir. Yakınları ölen insanlar üzülür, bu bir hastalık değildir. Matem duygusudur. Matem duygusu geçer. Kronik hastalıkları ihmal etmemek gerekir” ifadelerini kullandı.
Arda KIR
