Ülkede bir haller oldu hepimize. Siyasetçisinden bürokratına, öğretmeninden vatandaşına. İşte son bir haftada ard arda gelen şiddet haberlerinden birkaçı…
Önce bir şoför ve babası 70’li yaşlardaki bir vatandaşı darp etti. Sebep sert fren yapılması nedeniyle düşen eşiyle ilgili şoföre yapılan uyarı. Biraz dikkatli olsa eşinin düşmeyeceğini söyleyen vatandaş darp edildi…
Ardından Kemer’de Anadolu Lisesi’nde öğrencisine şiddet uygulayan okul idarecisi
gündeme düştü…
Ve dün sabah…
Acı acı çalan telefonla güne başladım. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi Ulaşım AŞ’de çalışan bir şoför darp edilmişti…
Vatandaş şoföre saldırırken gerekçesi öğrencisinin alınmaması…
Kimin suçlu kimin haklı olduğu değil mesele…
Ortada kusur olabilir. Şoför, durmalı ve öğrenciyi almalıydı belki. Ama öğrenci de şoförün belirttiğine göre el kaldırmamış…
Ama dedim ya önemli değil bu boyutu…
Önemli olan kimsenin şiddeti hak etmemesi…
Şiddet bir insanlık suçu ve buna her zaman karşı durmak gerekir…
Yasalar var, cezalar var, yaptırımlar var. Niye en ufak bir olayda şiddede başvuruyoruz!
Yukardan aşağıya toplumu saran bir toplumsal sorun bu. Sanıyorum ki hepimizin terapiye ihtiyacı var…
Müdürüne küfreden belediye başkanı da var öğretmenini aşağılayan idareci de...
Ne diyelim geçmiş olsun. Hem dayak yiyen vatandaşımıza hem öğrencimize hem de şoförümüze…
Dilerim bu vakalar sonrasında öfke kontrolü, stres yönetimi vb konularda herkes kurumunda eğitimler verip çalışanlarını destekler…
Lütfen beden sağlığımız kadar ruh sağlığımıza da dikkat edelim…
Ve her ne olursa olsun şiddetten sakınalım…