Ne kadar saklanmaya çalışılsa çalışılsın gerek atılan adımlarla gerekse isteyerek ya da istenmeden ağızdan çıkan laflarla niyet ortaya çıkıyor. Ne demişler, 'Dervişin fikri neyse, zikri odur'...

Yıllardır 'Cumhuriyet, üniter devlet tehlikede' denilirken, tehlikeyi görenler komplo teorisyeni ilan ediliyordu ya şimdi tehlikeyi inkar edenler bile dizlerini dövmeye başladı...

Çünkü artık tehlike arttı, eylemler hızlandı...

Cumhuriyet kurumları ve kazanımları Kanun Hükmünde Kararnameler, yasa değişiklikleri ile allak bullak edildi...

Yetmedi, yeni Anayasa için kollar sıvandı...

Yerel yönetimler yasa değişikliği de kapıda...

Neymiş 'bütünşehir' olacakmış, il genel meclisi kalkacakmış, kaynak ve personel sıkıntısı olan belde belediyeler kapanacakmış...

İyi de niye?

Hani ortaya atılan başkanlık sistemi var ya, onun için...

Tabii bu bölücü olan herkesin işine geliyor...

Etnik ve dinsel eyaletler yaratılacak. Böylece amaçlarına ulaşacaklar...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da boşuna çıkıp 'Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi' demedi...

Ulusçuluk, ulus devleti istemeyenler için bir tehdit. Emperyalistler için de tehdit. Çünkü ulusçuluk=anti-emperyalizmdir...

O nedenle Eşbaşkanı olunan Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Ortadoğu Projesi (GOKAP) gereği bölünmemiz, parçalanmamız isteniyor. Bu nasıl olacak etnik ve dinsel ayrışmayla. Bu noktada eyaletler de büyük işlev görecek...

Yıllardır aynı topraklarda yaşadığımız, kız alıp verdiğimiz, akraba olduğumuz, dost olduğumuz vatandaşlarımızla aramızdaki bağlar kesilecek...

Tıpkı emperyalistlerin diğer ülkelerde yaptığı gibi aidiyetlik bağımız kopartılarak, ayrıştırıcı söylemlerle kutuplaştırılacağız...

Ha bunlar zaten yapılıyor da artık noktayı koymak için belli bölgelere (eyaletlere) hapsedecekler...

O nedenle ulusçuluk tükaka...

Ama bu olur mu...

Bu millet buna izin vermez...

Yüzyıllardır bu oyun farklı şekillerle, farklı aktörler vasıtasıyla oynanmaya çalışıldı...

Ama başarılı olamadı, emperyalistler ve işbirlikçileri. Şimdi de olamayacaklar...

Ancak yine de emperyalistlerin çıkarına hizmet edecek bir söylemin bir bakanımızca söylenmesi hoş değil, kabul edilemez...

Ne demek, 'Ulusçulukla hesaplaşmak'...

Ne dedi, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Davutoğlu'na...

'Herkes işine baksın. O makam entelektüel egzersiz yapma yeri değil. O lafları gidin Amerika'ya, Fransa'ya, İtalya'ya söyleyin'...

Sonra MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Davutoğlu'nun zihniyeti BOP fikirleriyle işgal altında" dedi...

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Esinoğlu ise "Türkiye'yi ulus devlet değil; AKP iktidarı bölüyor" dedi...

Evet, gelinen noktada ortada...

Üniter yapımıza girişilen bu saldırılara karşı güçbirliği şart...

Tüm yurtseverlerin en büyük görevi şimdi lobicilik yapmak...

Halkı ve uyuyan siyasileri uyarmak...

Vekillere, baskı yapıp, sağduyulu davranmalarını sağlamak...

İnanıyorum ki hiçbir vatansever böyle bir ba süreç karşısında sessiz kalamaz...

Kalmamalıdır da...

Yoksa korkuluktan ne farkımız olur!