Hani, öyle şeyler olur ki, insanlar da
"başka yerde yaşayamam" diye espri yaparlar ya, Ben de aynı duyguyu
hep bu "özel günler"de yaşarım. O güne dair iki aykırı şey demezsem,
içim rahat etmez!.
--BUGÜN 8.MART
--Evet ya, önceki yıllarda da olduğu bugün
de 2018'in, 8 Martı.
--Bu aralar havalar ılık geçse de eskiden
olduğu gibi bugünde, bir çok kadın için yine, "......, MART KARI"nın
yağdığı gün olacaktır!.
--Gösterişli törenlere, kutlamalara
bakmayın siz, yine içeriksiz, özü ve sözü olmayan mesajların, kutlamalar ve
konuşmaların yapılacağı gün bu gün.
--Adını bile utana sıkla söyleyemediğimiz
gün.
--"8 Mart, Dünya Kadınlar Günü",
hadi canım sen de!.. Bu gün, 1887'de, Amerika'da 129 tekstil işçisi kadının
özgürlükleri uğruna öldükleri, yaşamlarını feda ettikleri gündür.
--Bugün, 1910 yılında Komünist Partilerin
katıldığı 2'inci Enternsayonal toplantısının Sosyalist Kadınlar Konferansı
sırasında, HAK ALMA MÜCADELESİ İÇİN GREV YAPAN VE ÖLDÜRÜLEN KADINLARIN ANILMASI
İÇİN ilan edilen anmanın günüdür.
---"""8.MART DÜNYA EMEKÇİ
KADINLAR GÜNÜ"""
--Dünya İnsanlık tarihine baktığımızda,
kadınlar için yazılan söylenen o kadar çok şey var ki, ben taaaa insanlığın var
olduğu yıllardan(200-300 bin yıl) bu güne kadar olanları şöyle bir kafamdan
geçiriyorum da, kafam allak-bullak oluyor, başım dönüyor.
--İlkel toplayıcı dönemlerde, neslini devam
ettirmeye, yaşamaya, var olmaya çalışan kadınlardan tutun da;
--İlk yerleşik (ilkel komünal), feodal,
kapitalist dönemlerin kadınları bir bir gözümün önünden geçiyor.
--Doğada bulunan insan fosillerine
bakılınca, ilk insan bu günkü Afrika'da 300 bin yıl önce yaşamış.
--Sonra, insanlığın ilkel sayılabilecek
Pagan inançlarından, tek tanrılı inançlarına gelindiğini görüyoruz. Bu süreç de
yalaşık 3 bin yıldır. Örneğin İslam Dinin geçmişi de yaklaşık 1.400 yıl
kadardır.
--Neye inanır isek inanalım, ister doğa
ana, ister tek Tanrı inancına, hepsinin ortak özelliği insanların eşit olduğu,
yaratıldığı yönündedir.
--Örneğin, tanrının kulları olarak insandan
söz edilirken, "Allah'ın sevgili Kulları" deriz. Kadın ya da erkek
ayrımı yapmadan.
--Kadın ve erkek ayrımı elbette ki doğada
vardır, ama bu bir ayrıcalık ya da astlık, üstlük değildir. Gerek doğal vücut
yapıları, gerekse de üstlendikleri toplumsal ve kişisel görevler gereğidir.
--Nasıl erkeğin gücü, savaşçılığı
tartışılmıyor ve bir ayrıcalığı ise, kadının da Analığı-Doğurganlığı
tartışılacak bir şey olmadığı gibi, onun bir ayrıcalığıdır.
--Ne zaman ki, dünyada insanoğlu yerleşik
düzene geçti; mal, mülk, para , silah gibi şeylere sahip olmaya başladı(ki
feodal düzen dönemi), kadın için sonun başlangıcı göründü.
--Oysa, kutsal kitaplar ve dinlerde,
örneğin, Hz.Meryem, babası olmadan bir çocuğu (Hz.İsa)'yı doğurabilecek bir güç
ve kutsallığa; Müslümanlıkta da, "Cennet Anaların ayakları
altındadır" anlayışı ile ayrıcalıklı ve özel bir konuma sahiptir.
--Kadın için sonun başlangıcı, feodal dönem
ile başlar ve kapitalist düzenin emeği, gücü sömüreceği dönem ile devam eder.
--Ne zamanki güç kaba kuvvet, silah ve
itibar olmaktan çıkıp, #BİLGİ olmaya başladı, kadın yine o eski ihtişamlı
günlerine dönmeye başladı.
--Bilginin çağımızın en önemli
varlığı/değeri olması, kadın ve kadınlığın en büyük şansı olmuştur. Çünkü,
eğitim ile elde edilebilen bilgi, kadın ve kadınlığı; geçmiş dönemlerde
sarsılan tahtına oturtmaya başlamıştır.
--Hani "insan, insanın kurdudur"
derler ya, bu kez de, kadınlar, kadın hak ve özgürlükleri ile hakları için,
kadının kurdu olmuştur. Çok üzgünüm ki bir çok kadın, hakim sınıfların ve
erkeğin maşası olmuştur.
--24 ocak 1980 Ekonomik kararları ile
uygulamaya konulan yeni şart ve uygulamalar 12 Eylül Darbesi ile hayata
geçirilmiş, bu değişime karşı çıkabilecek sosyal-siyasal toplumsal dirençler
kırılmış, yol edilmiştir.
--Daha sonra ki yıllarda da, toplumun
kafasının karıştırılması, CAMBAZA BAK politikalarının uygulanması sırasında,
çok üzgünüm ki kadınlar önemli bir rol oynamışlar,
--Bu gün AYNI ASANSÖRE ERKEKLER İLE
BİRLİKTE BİNMESİ bile caiz/uygun bulunmayan kadınlar; geçmişte Cuma Namazı
sonrası gösterileri gibi sosyal ortamları erkekler ile birlikte kol kola
kullanmışlar ve bu günlere gelinmesine SEBEP OLDUKLARI GİBİ, kendi CEHENNEMLERE
GİDEN YOLUN TAŞLARINI DÖŞEMİŞLERDİR.
--Bu konuyu bir polemik konusu olsun diye
yazmadım. Bu konuda olumsuz bir şey söyleyecek erkek olur ise de, yanıtını da
yine kadınlar versin.
--"Akıllı deliye söyletir" özlü
sözünü bilirim ve kıt da olsa bir aklım vardır.
--O yüzden bu gün kadınların, kendileri ve
çocuklarının aydınlık geleceklerinin farkında olmalarının günüdür.
--Başkalarının, hakim erkek güç ve sınıf
çıkarlarının oyuncağı olup-olmamak kendi ellerindedir. İşte bugün, bunu
farkındalığının günüdür.
Bilmem farkında mısınız sevgili KADINLAR!..
Bu farkındalığın, farkında olan bütün
kadınların,
EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLARIM!..
Not: Eee, bir erkek olarak yoldaşlık da,
benden bu kadar!..