Artık Türkiye sınırlarını aşan bir mücadele öyküsü olan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nda birlikte çalıştığımız Başkanımız Canan Güllü, dün Antalya’daydı. Valizi elinde gezen ve 3 haftadır evinin yolunu bulamayan Başkan Güllü, bu kez de Acil İhbar Hattı Protokolü için gelmişti. Daha önce Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Barosu, Manavgat Belediyesi ve Alanya Belediyesi ile yapılan protokol, Muratpaşa Belediyesi ile de yapıldı…
Dileğimiz tabii bu yardım hatlarına ihtiyaç kalmaması…
Ama görüne o ki ülkede yasal hakların bile kullandırılmadığı bir ortamda daha bunun için uzun zaman gerek…
İşte dün özel söyleşi yaptığımız Canan Güllü anlattı…
Mevzuatlar uygulanmıyor, katiller hafifletici nedenlerle az ceza ile yırtıyor…
Ve biz hep ne kadar ceza verilip verilmeyeceğini tartışıyoruz…
Daha önleme adımlarına geçmedik…
Kimse katledilmesin, kesilmesin, bıçaklanmasın, sözlü ya da fiziki şiddete maruz kalmasın…
Fakat bu sadece mışlarla, mişlerle olmaz. Yapılması gerekenler var. Başta yıllardır söyleye durduğum toplumsal cinsiyet eğitiminin okullarda zorunlu hale getirilmesi…
Kreş, yurt, yeterli kadın sığınma evi, yaşlı bakım evlerinin yapılması…
Bakıyoruz her şey hala 21. Yüzyılda çocuk bakımından yaşlı bakımına, hasta bakımına kadının üzerinde…
İstihdam artırıcı bazı adımlar atılıyor gibi görünse de arka tarafta atılan adımların birçoğunun da kadının istihdamına darbe olduğu alenen belli…
Evet, daha çok çalışmalı ve mücadele etmeliyiz. Hem bürokraside hem siyasette hem de hayatın her alanında eşit temsil, eşitlikçi bakış açısını hayata geçirmeliyiz…
Bunun için işe Kadın Bakanlığı’nı kurarak başlasak olmaz mı?
Güzel olur…
Ama orada simgesel bir bakan değil, kadın hareketinin içinden gelen, sahadan gelen birini görmeyi arzu ederiz..
Bence Canan Güllü, oraya çok yakışır…