'Toplu Konut İdaresi Başkanlığı(TOKİ),özellikle sosyal konut üretimi için kurulmuş olan kamu kuruluşudur. Kurumun amacı dar ve orta gelirli vatandaşların nitelikli konut ihtiyacını karşılamaktır'
Kitaplar böyle yazıyor da durum çok farklı.
Dar ve orta gelirlileri ev sahibi yapmak amacıyla kurulan TOKİ, AKP iktidarında Türkiye'nin en zengin müteahhidi olup çıktı. Yetkilerinin artırılması ile birlikte 'dokunulamaz' bir konuma getirildi.
Öylesine çok yetkiyle donatıldı ki, istediği alana planlama yapabilir, istediği taşınmazı istimlak edebilir.
Vatandaşın istimlak kararına da, taşınmazına biçilen istimlak parasına da itiraz hakkı yok..
Türkiye'nin pek çok yerinde başına buyruk hareket eden TOKİ, sonunda Antalya'nın da kapısını çaldı.
Antalya'nın en kıymetli alanı olan 100.Yıl Spor Kompleksi'ne kondu..
SSK eski Hastanesi alanını gözüne kestirdi, hızını alamadı Antalya'nın simgesi olan Atatürk Stadı'na konmak için de hazırlık yapmaya başladı.
TOKİ'nin en büyük becerisi kamu alanlarını ranta dönüştürmek..
Uygulamalarını sorgusuz sualsiz yaptığı için de kendisine verilen müthiş yetkilere dayanarak kamu alanlarını rantçılara altın tepside sundu.
İstanbul'daki kamu alanları TOKİ'nin becerikli(!) çalışması ile yerli ve yabancı yandaşlara paylaştırıldı.
Şimdi sırada Antalya var.
Çünkü Antalya, İstanbul'dan sonra rantı en yüksek bölge..
Antalya, kamu alanları açısından da oldukça zengin..
TOKİ, bu fırsatı kaçırır mı ?
Antalya'ya stadyum kazandırma çabaları çerçevesinde TOKİ'ye 100.Yıl Spor Kompleksi'ne konması ortamı bilinçli olarak yaratıldı.
Olayın bu konuma gelmesinde Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin de payının olduğunu söylemek lazım.
Antalyalı sporseverler ile taraftarlar da stadyum tartışmasına taraf konuma getirildi.
AKP iktidarının Antalya'ya olan bakış açısı belli..
İktidar Antalya'yı sevmiyor, Anadolu'nun pek çok kentine trilyonlar harcanarak stadyum ve spor salonları yapılırken ve bunların büyük bölümü kullanılmaz iken, Antalya'ya olumsuz bakıldığı için de
'stadyumu Antalya kendisi yapsın" anlayışından yola çıkılarak 100.Yıl alanı kurban edilmek isteniyor.
TOKİ'nin 100.Yıl'da stadyum ile birlikte her birinde havuzun da bulunduğu rezidansların yer aldığı 85 katlı bir gökdeleni de dikeceği söylenir ki, Antalya açısından ve 100.Yıl Spor Kompleksi'nin bulunduğu
Meltem Mahallesi açısından son derece sakıncalı bir durum.
Antalya'ya adına yakışır bir stadyum yapılmasını en çok isteyenlerin arasında bulunan ve koyu bir Antalyaspor taraftarı olan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cem Oğuz, çarpıcı bir açıklama yaparak, 100.Yıl'da çok katlı rezidans yapılması halinde bölge halkının ayaklanıp, çok büyük eylem yapacağını söyledi.
Cem Oğuz, "Ben de Meltem'de oturuyorum. Halk alana yapılacak rezidans konusundan bilgili ve çok da tepkili. Halk hazır. Antalya'nın en güzel alanını stadyum adı altında rezidans yapmasına hiç kimse izin vermeyecek. İlk kazmanın vurulması halinde halk ayaklanacak"diyor.
Meltem'de oturanların isyanı ve eylem yapması sürpriz olmaz.
Ancak, kitlesel bir eylemle birlikte Meltem'de 'Cadı avı' başlayabilir..
Çünkü AKP hükümetinin bu tür direnişe, eyleme asla tahammülü yok.
Ülkede düşünce ve ifade özgürlüğü çoktan rafa kaldırıldı.
Yazılmamış bir kitap için insanlar tutuklanıyor, demir parmaklıklar arasında çürüyor.
Yasal hakkını kullanan işçi, memur, öğretmen, sendikacı, emekli dövülüyor, coplanıyor, biber gazıyla durduruluyor, kimileri de hayatını kaybediyor.
Hakkını arayan, eylem yapan, sokağa çıkan, düşündüğünü söyleyen ve yazan herkes hükümete göre 'terörist, darbeci'
100.Yıl için eylem yapmayı planlayan Meltem halkının da cop, biber gazı eşliğinde 'terörist, darbeci' damgasını yemesinden, Meltem'de bir 'cadı avı' başlatılmasından yana endişeli olduğumuzu da vurgulamak gerekli.
Elbette 100.Yıl'ın TOKİ aracılığıyla ranta dönüştürülmesi sadece Meltem halkının ve sivil toplum kuruluşlarının sorunu değil..
Antalya halkı, kentin kapısını çalan TOKİ'ye gereken tepkiyi göstermezse Antalya birkaç yıl içinde yaşanmaz bir kent haline gelir ki, o zaman dizlerimizi dövmenin de bir anlamı olmaz.
