Günümüzde en çok tartışılan konulardan birisi de maden kanunudur. Cumhuriyet tarihinde yere göğe, topraklarımıza ve tümüyle coğrafyamıza bu kadar kıyılmadı.

 

Yatırıma asla karşı değiliz ama adım başı taş ocağı, mıcır ve mermer Ocağı vs. Maden yasasına göre yoldaki bir tek çakıl da madendir. Kaz dağlarında, Tunceli ve Erzincan'da siyanürle altın maden aranıyor. Tonlarca siyanürlü su akarsu ve göllere, araziye veriliyor. Yahut kendi cazibesi ve sızıntılarıyla tüm doğayı kirletiyor.

 

Dünyanın bir çok yerinde altın çıkarılıyor. Ama oralarda kapalı sistem kullanılarak çevreye zarar verilmiyor. Ancak kapalı sistem çok pahalı bir yöntem olduğu için bu konuda Afrika ve Türkiye tercih ediliyor ve açık sisteme izin veriyoruz. Çünkü şirketler altını bu yolla daha ucuza mal ediyorlar. Bu yolla ülkemizde kanserli sayısı daha da artacaktır.

 

Mesela Erzincan ve Tunceli'de de görüldüğü gibi siyanürlü suları dev motorlarla atmosfere püskürterek “TOPRAĞI VE SULARI KİRLETMEDİK” demek istiyorlar. Peki havaya püskürttüğünüz siyanür, sülfürik asit ve diğer kimyasallar atmosfer ve yağmurların etkisiyle tekrar yere düşmeyecek mi? Toprak ve yeryüzü, yer altı suları kirlenmeyecek mi? Havaya püskürttüğünüz siyanür yakın, orta ve uzun menzilli kirlenmeye neden olmayacak mı? Yani Akdeniz çanağında yer alan şehirleri, bizlerin nefesine zarara vermeyeceğini nasıl garanti edersiniz.

 

1 ) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı,

2 ) Sağlık Bakanlığı,

3 ) Tarım ve Orman Bakanlığı,

4 ) Büyükşehir Belediyeleri derhal ve asla vakit kaybetmeden harekete geçerek bu işler sonlandırılmalıdır. 16-17 milyon lira ceza senin benim, milyonlarca insanın canını kurtarmaya yetmez. Şirketlerin kamu sağlığını tehdit eder hale gelmesi, coğrafyamızı delik deşik ederek önüne geçilemeyecek derecede ekosistemi mahvetmeleri karşısında susanlar anayasal ve insani (insanlık) suçu işlemiş sayılırlar. Başta 2872 ve 1593 sayılı yasalarla konuya ilişkin yönetmeliklerle yasal düzenlemeler, Anayasamızın 3.ve 56. Maddeleri konuya amirdir. Türk halkı çok yönlü olarak kimyasal teröre kurban edilmiştir. Şaşkınım, endişeliyim, halk adına korkuyorum.