KUTLANACAK CUMHURİYET KALDI MI?
YAYINLAMA:
| GÜNCELLEME:
Türkiye’de bir
kamuoyu araştırması yapılsa ve “Atatürk, gençliğe nerede hitap etmiştir?” diye
sorulsa, kaç kişi doğru yanıtlar?
Atatürk’ün
gençliğe seslenişinin zamanını, öncesindeki son sözlerini kaç kişi anımsar?
İşgalcilerin
maşası, ulusal güçlerin düşmanı İngiliz Ali Kemal bile “Linç edilen başyazar”
denilerek aklanıyor.
19 Mayıs, 23
Nisan ve Cumhuriyet anılırken işin aslı gizleniyor; siyasal partilerin ve
kurumların yönetimleri, etnik azınlıklar mozayiğine uygun yapılandırılıyor. ABD'den,
Avrupa'dan, Rusya'dan, İran Ayetullahından, Çin'den, Katar'dan medet umanlar
toplumu kuşatıyor. Böyle bir dönemde, Atatürk'ün “Gençliğe Sesleniş”
öncesindeki sözleri, yozlaşanlara açık uyarıdır!
1925'de Kürt şeyhi önderliğindeki isyanın
bastırılışını, hilafetin kaldırılmasının ardından gelişen olayları anlatan Cumhurbaşkanı
Atatürk, Terakkiperver Parti'nin* sözde
demokrasi için düzenlediği yıkıcı etkinlikleri de açıkladıktan sonra Türk
Cumhuriyetinin dayandığı temel ilkeyi şöyle belirtmişti:
“Birtakım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin,
çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen ve falcılara,
büyücülere, üfürükçülere, nüshacılara talih ve hayatlarını emniyet eden
insanlardan meydana gelmiş bir kitleye, medeni bir millet gözüyle bakılabilir
mi?
... Bugün
vasıl olduğumuz netice, asırlardan beri çekilen milli musibetlerin intihabı ve
bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Bu neticeyi, Türk gençliğine emanet ediyorum!”
Bu sözlerinin ardından bir an soluklanan
Atatürk, “Ey Türk gençliği!” diye başlamıştı. Sesi giderek kırılıyor,
buğulanıyor, gözyaşları yanaklarından süzülüyordu. Salondaki Cumhuriyet Halk
Fırkası delegeleri heyecanla ayağa kalkmışlardı. Onların gözlerinden de yaşlar
iniyordu.
Sonraki gün, Batı gazetelerinde “Büyük Söylevin
Son Günü" haberlerinde, heyecanlı, duygulu ortam da yansıtılıyordu. Bunlardan
Daily Telegraph (22 Octobre 1927), “Mustapha Kemal En Larmes (gözyaşları
içinde)” başlığını atmıştı. **
EY TÜRK GENÇLİĞİ!
KARANLIĞIN KÖKÜNÜ UNUTTURMA!
Gençliğe seslenişi, 1938'den beri yinelemekten
öteye gitmeyenler, sokak siyasetine malzeme edenler, sesleniş öncesindeki son
sözleri bilmezden geliyorlar. Oysa o sözler,
içine düştüğümüz zifiri karanlığın yüz yıllık kökünü açıklıyordu.
Şimdi, Türk devletinin kökleri sökülmüşken,
29 Ekim 2019'da hangi cumhuriyeti kutlayacağız?
Ceritlerin Yaylayurdu, 28 Ekim 2019
* Batıya
sığınan sözde dava arkadaşlarının (Rauf Orbay, Halide Edip-Adnan Adıvar),
seslenişin hemen ardından ingiliz gazetelerine yazdıkları, günümüze dek uzanan sinsi
düşmanlığın, Batılı-Doğulu, Güneyli-Kuzeyli yabancılara sığınmanın kökünü gösterir.
** Bilal
Şimşir, Atatürk'ün Büyük Söylevi Üzerine Belgeler, TTK, 1991, s. 67
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *