Korkuteli’nin büyük utancı…

Bir bayramı geride bırakırken, eski bayramların tadının kalmadığını bu bayramda daha net gördük. Yıllar sonra ilk kez kurbanlıkların pazarda kaldığına şahit olduk. Kapan kapana satış da yoktu, kesim de…

Ağzımızın tadının bozulmadığı bayramlar dilerken, ağzınızın tadını bir miktar bozacağım. Artan tecavüz olayları nedeniyle maalesef büyük üzüntü içerisindeyiz. Bir CİMER şikayeti ile ortaya çıkan toplu tecavüz olayında zeka geriliği olan çiftin kızlarının başına gelenler tüylerimizi diken diken etti…

Düşünün bir kere ailesi gibi zeka geriliği olan bir genç kız, iddiaya göre Antalya’da yıllardır tecavüze uğramış. Üstelik eline üç-beş kuruş para sıkıştırılarak…

Annesinin dayısının da aralarında olduğu kişiler ki çoğu 60 yaş üstü kıza tecavüz etmiş…

Biri artık her ne olduysa CİMER’e yazmış…

Konu ortaya çıkmış. Şu an 7 kişinin tutuklu olduğu kaydediliyor. Ama çok sayıda kişinin de adı olayda anılıyor…

Konuya dair görüştüğüm bir köylü büyük utanç duyduklarını kaydetti. Ama bahsedildiği gibi herkesin adının karıştığı bir olayın sözkonusu olmadığını ifade etti…

Kendisi de Antalya’da yaşayan ama sık sık Manay’a giden köy sakini, ara ara bir şeyler işittiğini kaydetti…

Ama ona göre durum çok yeni. Genç kızın annesinin hastalanıp Antalya’da hastanede kaldığı sırada olayın yaşanmış olabileceğini kaydetti…

M.T. isimli kızın babasının arkadaşının da o sürede eve ve çocuklara göz kulak olma adı altında bu işi yapmış olacağını söyledi…

Eşi felçli olan ve şu an hapiste olan M.T. iddiaya göre ifadesinde “Evlenecektim. Niyetim ciddi” de demiş…

Hangi niyet?

Bu sapıklık…

Umuyorum olayın failleri tek tek tespit edilir ve en ağır şekilde cezalandırılır…

Ama olayın Antalya’da olması da ayrı üzüntü kaynağı…

Ancak daha önce de çok kez dile getirdiğim; gerçek istatistiklere ulaşamasak da kadın örgütlerine gelen ihbarlardan biliyoruz taciz, tecavüz ve kadın cinayetinde Antalya’nın karnesi kırık…

Bu konuda özel çalışma yapılması gerekiyor…

Öte yandan bu bayram Manay’da çok kötü geçmiş…

Bayramlaşamamış bile köylü…

Bu üzüntüyü de benimle de paylaştı, köy sakini…

Ancak ona da söyledim. Eski ya da yeni bir yaşanmış bir olay buna sessiz kalınmamalıydı…

Utanç duyun hep birlikte…

Ve herkes bildiğini anlatıp olayı aydınlatsın…

Böyle sessiz ve suskun kalmakla bir şey değişmiyor…

O kızın yalan söylediğini düşünmüyorum. Ama eksik bile anlattığı olabilir. Tüm suçlular çeksin cezasını…

Bu arada Manay Muhtarı Musa İnce ile de konuştum…

O da bazı dedikoduların iki senedir dillendirildiğini kaydetti. Hatta servisçilik yapan Osmankalfalar Muhtarı Murat Duran ile kızla ilgili dedikoduların araştırılması gerektiğini aileye ve öğretmenlere iletmiş…

Bir şey çıkmamış. Kızın babası şikayetçi olmamış…

Muhtar bu kez blöf yapmış. Fiziki takip olduğunu söylemiş, köy yerinde…

Oradan da bir şey çıkmamış…

Jandarmaya gitmiş, delil istenmiş…

Kaymakamın kalemine de iletmiş, delil istenmiş…

“İspatlanmazsa sorun olur” denmiş…

Evet, bravo hakikaten sorun olmadı şimdi…

Tecavüzcülerin sayısı arttı o sürede…

Çocuğun yaşadığı acı katlandı…

Muhtar olayın takipçisi olduğunu ifade etti…

Ben de şunu ifade edeyim…

Bizzat olayın takipçisiyim…