Merhaba abilerim, ablalarım, Darüşşafakalı kardeşlerim. Dün diplomamı aldım . Sizlerle de bu sevincimi paylaşmak istedim. Bilkent üniversitesine ilk başladığımda 2. ayımda yurt yatağımda ağlamıştım ben nereye düştüm diye. Özel okulda hem yemekhane fiyatları hem kitap fiyatları o kadar pahalı gelmişti ki...

Hele de Darüşşafaka’da her imkanın önümüze ücretsiz gelmesine o kadar alışmışken ben bu üniversitede nasıl hayatta kalacağım diye endişe etmiştim, çok pişman olmuştum geldiğime. Sonra Darüşşafakalı bir abim durumu öğrenip bana yardım etti bir de Darüşşafaka Ankara derneğinden gelen burslarla üniversite hayatımı sorunsuz tamamladım. Ne kadar teşekkür etsem az kalır. Şimdi İstanbul’a gideceğim çok güzel bir hukuk bürosundan kabul aldım ve söylemem gerekir ki bu yine Darüşşafakalı kimliğim sayesinde oldu. Osman abime, üniversite hayatımda bursumu veren Kurtuluş abime ve Metin abime özellikle teşekkür ederim. İyi ki varsınız, hakkınız ödenmez. Sevgiler herkese Bu paylaşım Darüşşafaka Lisesi mezunu bir kızımıza ait. Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra bu paylaşımda bulunmuş. Üniversite eğitiminde kendisine destek olan Darüşşafakalı ağabeylerine teşekkür ediyor. Mezunları arasında bulunduğum Darüşşafaka 160 yıllık bir eğitim kurumu. Ebeveyn kaybı olan. Maddi olanakları yetersiz, yetenekli çocuklara ortaokuldan başlayarak ,liseden mezun oluncaya kadar tam burslu, yatılı, İngilizce ağırlıklı nitelikli eğitim veriyor. Kız öğrencilerin okula kabulü ile karma eğitime geçilmesi 1971 den sonra gerçekleşti. Böylece o tarihten sonra erkeklerin yanı sıra binlerce yetenekli kızımız Darüşşafaka’dan  mezun oldu. Gittikleri Üniversitelerden de başarı ile mezun olarak hayata atıldılar. Ben onlara “Daçka’nın Kardelenleri” diyorum. Daçka’nın Kardelenlerini anımsatma nedenim, kız çocuklarının eğitimine ilişkin son dönemde gündeme getirilen akıl almaz öneriler. Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yılında, laik eğitimi sorgulayan düşünceler ortalıkta cirit atıyor.

Akiktidarın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin karma eğitimi sorgulayan açıklamalarda bulundu. Bakan ,kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin “ biz çocuklarımızı erkeklerle aynı okula göndermek istemiyoruz” gerekçesine sığındığını söyledi. Ardından AKP‘nin TBMM’ne taşıdığı HÜDA PAR Başkanı Başkanı Yazıcıoğlu, karma eğitim dayatmasından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Laiklikle milletin sıkıntıları olduğunu iddia ile laikliğin eğitim hayatına da müdahale ettiğini ileri sürdü. Pek çok ülkede karma eğitimin zararlarının tartışıldığını ifade etti.                   Kamuoyunda büyük tepki toplayan bu iddialar gerçek dışı bulundu. Araştırmaların bu iddiaları doğrulamadığına işaret edildi. Kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili sorunlar sıralamasında kimi muhafazakâr ailelere atfedilen çekincelerin öncelikli sırada yer almadığı hatırlatıldı. Konunun gündeme getirilmesinin bir zemin , bir nabız yoklaması niteliği taşıdığı belirtildi. Karma eğitimi liselerden başlayarak okul öncesi eğitime kadar tartışmaya açma niyetinin var olabileceğine dikkat çekildi.          Cumhuriyetin 100. Yılında bu tür konuları tartışmaya açmak son derece kaygı verici ve üzücü. Kadınlar Cumhuriyetle birlikte kadın-erkek eşitliğine sahip oldular. Bu temel hak Atatürk’ün kadınlara armağanı. Toplumumuz 20 yıldır, siyasal islam ideolojisi ile bütünleşen bir geriye gidişi yaşamakta. Akiktidarın, din merkezli bir yönetim ve dindar bir toplum yaratmak için kullandığı en etkili araç kadınlar ve kadınların yaşam biçimi. Kadınlar bağımsız kadınlar olarak değil, aile kadını olarak ele alınmakta. İslami giyim biçimi içinde 3-5 çocuk doğurmak ve sosyal yaşamdan yavaş yavaş uzaklaştırmak istenmekte. Kız çocuklarının okul hayatından , dolayısıyla eğitimden uzaklaştırılması da bu arzunun bir parçası. Karma eğitim üzerinde son dönemde ortaya atılan iddiaları bu çerçevede değerlendirmek gerekir.