Hayaller ve gerçekler arasında Everest boyutlarında uçurumlar var!
Ülke hazinesinin 2023 sonundaki durumunu tanımlamak için kullanılabilecek en uygun deyim herhalde "tam takır kuru bakır"dır...Yani kasa bomboştur...
AKP'nin 2011 vaatleri:
2011'de Kanal İstanbul için yapılan açıklamada projenin 2023'te tamamlanmış olacağı açıklanmıştı:
AKP lideri Erdoğan 2011'de yaptığı bir sunumda (Bakınız: 29 Nisan 2011 tarihli Yeni Şafak Gazetesi'nin manşet haberi) Kanal İstanbul'un maliyetini 40 milyar dolar olarak açıklamıştı...
12 yıl önceki açıklamada bu projenin 2,5 milyon işsize iş imkanı sağlayacağı duyuruldu...
2011 açıklamasında Kanal İstanbul'un Cumhuriyetin 100. Kuruluş yıldönümü olan 2023 yılında tamamlanmış olacağı da duyuruldu...
Erdoğan'ın kurmayları ile paylaştığı bilgilere göre kanalın inşası sırasında en az 1 milyon işsize iş imkanı sağlanacaktı.
Projenin tamamlanmasından sonra bölgedeki 1,5 milyonluk yeni bir iş imkanı ortaya çıkacaktı.
Proje ile Türkiye'nin 10 yıllık işsizlik sorununa büyük oranda çözüm bulunacağı da iddia edilmişti...
2011 açıklamasında Başbakan Erdoğan, kurmaylarıyla yaptığı görüşmede, Çılgın Proje'nin ayrıntılarına da girdi.
Erdoğan, projenin tamamen hayata geçmesi için 40 milyar dolara yakın bir harcama yapılacağını ifade etti.
Büyük oranda hazine arazilerinin içinde geçecek kanalın, 45-50 km uzunluğunda olacağı ancak, ihtilaflı bazı araziler sebebiyle de bu uzunluğun 3-5 km artıp azalabileceği belirtildi...
Kanalın su derinliği yaklaşık 25 metre olacaktı.
Su yüzeyinde genişlik yaklaşık 145-150 metre civarında olacaktı.
Kanalın tamamı demir ve çimento dökümü ile sağlanacağı için, demir ve çimento sektöründeki üretim artışı iki katına çıkacaktı.
İnşaat sektöründeki yıllık 4,2'lik büyüme oranı projenin başlaması ile birlikte iki katına çıkacaktı.
Yıllık çimento üretimini 66 milyon ton olan Türkiye'nin Kanal İstanbul projesi ile çimento üretimi 100 milyon tonun üzerine çıkacaktı...
23,6 milyon ton olan çelik üretiminin de projeye başlanması ile birlikte 35 milyon tonu bulması bekleniyordu...
8 milyon ton olan demir üretiminin proje ile birlikte 13 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyordu...
Tahmini bilgilere göre çimento, demir çelik sanayindeki üretim artışları ile birlikte bu sektörlerde küresel kriz sebebiyle baş gösteren kriz son bulacaktı.
Sektörde çalışan işçi sayısı yüzde 25 artacaktı.
İki sektörün toplam üretiminin 50 milyar doları geçeceği tahmin ediliyordu...
Kanal İstanbul'un devreye girmesi ile İstanbul Boğazı'ndan geçebilmek için gemilerin Karadeniz ve Marmara'da günlerce beklemesine gerek kalmayacaktı.
Böylece yıllık 1,4 milyar dolarlık bekleme zararı ortadan kalkacaktı.
Kanaldan günde 150-160 gemi geçecekti.
Halen İstanbul Boğazı'ndan yılda 51 bin gemi geçerken, Kanal istanbul'dan yılda 85 bin gemi geçebilecekti.
Projenin çevresel maliyetlerini ortadan kaldırmak için bölgedeki maden ocakları kullanılacaktı.
Maden ocaklarının kullanılması ile birlikte çevresel düzenlemeler de yapılmış olacaktı.
Maden ocaklarının önemli bir bölümü göle dönüştürülecekti.
Projenin çevresel maliyetlerinin 2 milyar doları bulması bekleniyordu.
Kanal İstanbul'un doğu ve batı yakalarında iki mega kent inşa edilecekti.
Her bir kentin 1'er milyon nüfusa sahip olması planlanıyordu.
Kanalın iki yanı büyük parklar, fuar kongre ve alışveriş merkezleri ile donatılacaktı.
Yerleşim yerleri ise bu alanların bittiği yerden başlayacaktı...
Kanal İstanbul projesi ile birlikte İstanbul Boğazı'nda üçüncü boğaz köprüsü de yapılmış olacaktı.
Kanal İstanbul üzerinde ise 4 büyük geçiş köprüsü yer alacaktı.
Böylece köprü sayısı 5'e yükselecekti.
Ancak ihtiyaç duyulması halinde kanal üzerine iki köprü daha yapılması öngörülüyordu.
Proje çerçevesinde bölgede yeni bir havaalanı da inşa edilecekti.
Havaalanının maliyetinin de 10 milyar doları bulması öngörülüyordu...
Ayrıca bölgede uluslararası her türlü toplantının yapılabileceği 3 kongre merkezi inşa edilecekti.
Dünyadaki örnekleri araştırılarak dünyanın en büyük kongre merkezlerinden biri buraya yapılacaktı.
Bölgeye dünyanın en büyük alışveriş merkezlerinden birinin de inşa edilmesi de planlanıyordu.
Projenin bir çok etabına yabancı yatırımcıların ilgi duyduğunu anlatan Erdoğan, bu sayede 20 ila 30 milyar dolarlık bir yabancı yatırımcıyı İstanbul'a çekebileceklerini de vurgulamıştı...
Rus ve İtalyan firmalarını büyük ilgi gösterdiği projenin Körfez Sermayesi'ni de çekmesi bekleniyordu.
Kanal İstanbul sayesinde İstanbul'a yılda 50 milyon turist çekilmesi ve ilk 5 yılda 100 milyar dolar kazandırması hedefleniyordu...
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü Koçoğlu, Kanal İstanbul Projesi'nin dünyanın en büyük inşaat projesi olabileceğini ve bu nedenle maliyetinin 50 milyar dolara yaklaşabileceğini açıklamıştı...
İnşaatçılara göre kanalın yapımı sırasında 152 milyon metreküp hafriyat çıkacak ve kanalın kaba inşaatının yapımı için 7 milyon 875 bin metreküp beton kullanılması gerekecekti.
Sadece kanal içindeki hafriyatın çıkarılıp başka bölgelere taşınmasının maliyeti 5 milyar doları bulacaktı.
Kanalın yapımı için ise 7 milyon 875 bin metreküp beton, 1milyon 395 bin ton demir, 2 milyon ton çelik kullanılması bekleniyordu.
Özellikle köprülerin yapımında kullanılacak demir-çelik ürünlerinin maliyetinin 7 milyar doları bulması bekleniyordu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de projenin İstanbul'a 40-50 milyon turist çekebileceğini ve yıllık 20-30 milyar dolar turizm geliri elde edilebileceğini açıklamıştı...
AKP'li Feyzullah Kıyıklık da şunları söylemişti: “Projeyi sadece bir kanal projesi olarak görmüyoruz. Havaalanı, oteller, yeni iki mega kent, biri boğazda olmak üzere 5 köprü, 3 kongre merkezi ve rekreasyon alanları ile birlikte düşündüğünüz zaman 40 milyar doları buluyor.
Ancak böyle bir projenin sadece kanal getirisi yıllık 2,5 milyar dolar olacak.”
AKP'nin 2019 vaatleri:
25 Şubat 2019'da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu'nda, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) ortaklaşa düzenlediği "İstihdam Seferberliği 2019" programında konuşma yapmıştı...Albayrak, "Geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanımızın da katıldığı şura vesilesiyle ifade edildiği gibi 2019 yılında 2,5 milyon yeni istihdamı hayata geçireceğiz." ifadesini kullandı.
Albayrak, bu amaç doğrultusunda 2009'dan bu yana yaklaşık 10 milyonluk yeni istihdam oluşturulduğunu vurgulayarak, 2018'de açıkladıkları mevcut istihdam teşviklerine yenilerini eklediklerini hatırlattı.
2023:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğunu belirterek “Bu kapsamda, ülkemizde aşırı yoksulluk veya açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamakta” dedi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2024 yılına ait bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, Bakan Vedat Işıkhan'a sorular yöneltti.
Gürer’in “Ülkemizde çalışıp aşırı yoksulluk içinde yaşayan sayısı kaçtır? Açlık sınırı altında kaç çalışan ücretli bulunmaktadır?” sorusuna Bakan Işıkhan, yazılı yanıt verdi. Işıkhan Türkiye'de asgari ücretin 11 bin 402 lira olduğuna dikkat çekerek, “Ülkemizde, asgari ücret net 11.402,32 TL olup; bu kapsamda çalışıp aşırı yoksulluk veya açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamakta” dedi. Bakan'ın açıklamasını şaşırtıcı bulduğunu belirten Gürer, 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 45 bin lirayı, açlık sınırının ise 15 bin lirayı geçtiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Milyonlarca asgari ücretli çalışan hem açlık hem de yoksulluk sınırının altında maaş alıyor. Yine en düşüğü 7 bin 500 lira olan emekli maaşı alan emekli sayısının da milyonlarla ifade edildiği bilinen bir gerçek. Durum böyle iken acaba Sayın Bakan başka bir ülkede de mi yaşıyor diye sormak gerekir.”
BİSAM verilerine göre, ekim ayı itibarıyla açlık sınırı 13 bin TL'ye dayandı. Yoksulluk sınırı ise bir ayda bin 95 TL birden artarak 44 bin 718 TL'ye yükseldi. Sağlıklı beslenebilmek için sadece süt ürünlerine günlük 138 TL harcama yapılması gerekiyor...DİSK Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Ekim 2023 dönemi açlık yoksulluk sınırı raporunu açıkladı. Buna göre, ekim ayı itibarıyla dört kişilik bir ailenin aylık mutfak harcamasını kapsayan açlık sınırı 12 bin 928 TL’ye; eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma ve ulaşım giderlerini de kapsayan yoksulluk sınırı ise 44 bin 718 TL’ye ulaştı. BİSAM verilerine göre, eylülde ise açlık sınırı 12 bin 612 TL, yoksulluk sınırı 43 bin 623 TL idi. BİSAM’dan yapılan yazılı açıklamada, sağlıklı ve dengeli beslenmenin günlük maliyetinin 430 TL’yi aştığı belirtildi. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 3 bin 538 TL oldu. Bu değer yetişkin bir kadın için 3 bin 387, 15-18 yaş bir genç için 3 bin 639, 4-6 yaş arası bir çocuk için 2 bin 365 TL oldu. BİSAM’ın hesaplamasına göre, günlük harcamalarda Eylül 2023'de en yüksek maliyet grubunu süt ve süt ürünleri grubu 138,16 liralık harcama gereksinimi ile oluşturuyor. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 81.94 TL olarak öne çıktı. Sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı ise 89.38 liraya ulaşırken; ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 33.38 lira, katı yağ ve sıvı yağ ise 23.99 lira oldu.
SAĞLIKLI BESLENMENİN GÜNLÜK MALİYETİ 430 TL’Yİ AŞIYOR
Et, balık, tavuk: 88,77 TL
Süt, peynir, yoğurt: 138,52 TL
Yumurta: 9,94 TL
Kurubaklagil: 14,21 TL
Meyve/sebze: 88,02 TL
Ekmek: 33,38 TL
3,7 milyon evde aşırı yoksulluk yaşanıyor
Aile Bakanlığı’nın sosyal yardım verileri, Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın, “Ülkemizde aşırı yoksulluk bulunmamaktadır” sözünü yalanladı. Bakanlığın verilerine göre, 3,7 milyon hane aşırı yoksulluk çektiği için destek programı kapsamına alındı, 3,4 milyon kişi sosyal yardım ile doyabildi.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, Türkiye’de aşırı yoksulluk olmadığına yönelik sözleri kamuoyunda büyük tepki çekti. Türkiye'de asgari ücretin net 11 bin 402 TL olduğunu anımsatarak, “Ülkemizde bu kapsamda çalışıp aşırı yoksulluk veya açlık sınırı içinde yaşayan kişi bulunmamaktadır” diyen Işıkhan’ın sözlerinin ardından gözler, derin yoksulluğun ulaştığı boyutu gözler önüne seren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine çevrildi.Bakanlığın verileri, Türkiye’deki milyonlarca hanenin aşırı yoksulluk çektiğini ortaya koydu. Türkiye'de aşırı yoksulluk çeken ailelerin dahil edildiği Aile Destek Programı’ndan 2023’ün yalnızca ocak-temmuz döneminde 3,7 milyon hane yararlandı.Türkiye’de iktidar eliyle yaratılan ekonomik kriz kaynaklı derin yoksulluk, on milyonlarca yurttaşı sardı. Sosyal yardımlara yönelik hemen her yeni veri, yoksulluğun ulaştığı çarpıcı boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın milyonlarca hanenin yoksulluğa hapsolduğunu ortaya koyan verilerine göre, kişi başına düşen aylık geliri 450 TL ve altında olan milyonlarca hane belirlendi. Bu kapsamdaki haneler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca başlatılan Aile Destek Programı kapsamına alındı.Bakanlık, Aile Destek Programı’na yönelik verileri ilk kez nisan ayında açıklamıştı. Ağustos ayı itibarıyla ise program kapsamında olan hane sayısı açıklanmasa da nisan-temmuz dönemine yönelik veriler, şöyle kaydedildi:
Nisan: 3,3 milyon hane
Mayıs: 3,5 milyon hane
Haziran: 3,5 milyon hane
Temmuz: 3,7 milyon hane
Gıda yardımı alan kişi sayısı her yıl arttı. Giderek derinleşen yoksulluğun, yurttaşı ancak sosyal yardımlar ile karnını doyurabilir noktaya taşıdığını ortaya koyan veriler, kayıtlara şöyle geçti:
2019: 688 bin 507 hane
2020: 1 milyon 154 bin 418 hane
2021: 2 milyon 830 bin 570 hane
2022: 3 milyon 472 bin 393 kişi
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, “Emeklilere Destek Kampanyası” kapsamında destek verilen emekli sayısındaki artış da Türkiye’deki emeklilerin içinde bulunduğu derin yoksulluğu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kampanyanın başladığı eylül ayında, 7 bin 500 TL altında emekli maaşı bulunan ve yoksulluk çeken toplam 6 bin 100 emekli destekten yararlanırken bu sayının kasım ayı itibarıyla 15 bin 329’a fırladığı belirtiliyor.
Türkiye’deki derin yoksulluğu gözler önüne seren tek veri Aile Destek Programı verileri olmadı. Milyonlarca hanenin sosyal yardıma muhtaç bırakıldığını ortaya koyan ocak-haziran dönemine yönelik diğer bazı sosyal yardım verileri ise şöyle sıralandı:
Ailesinin yanında bakılamayan çocuk sayısı: 168 bin 247
Elektrik tüketim desteği alan hane sayısı: 4 milyon 141 bin 991
Doğalgaz tüketim desteği alan hane sayısı: 157 bin 952
• İsrail’in demir-çelik pazarındaki en büyük pay Türkiye’nin. Çelik İhracatçıları Birliği’ne (ÇİB) göre 2022’de Türkiye’nin toplam çelik ihracatı 21 milyar dolar tutarında gerçekleşti ve TİM raporunda Türkiye’nin 2021’de İsrail’e 1,4 milyar dolarlık çelik ihraç ettiği kayıt altına alındı. İsrail’in kullandığı çeliğin yüzde 65’ini Türkiye’deki üretici firmalardan ithal ettiği belirtildi.
• AKP iktidarı döneminde İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi yüzde 532 artış gösterdi.
• TÜİK’in 2022 verilerine göre Türkiye İsrail’in en çok ithalat yaptığı dördüncü ülke iken İsrail Türkiye’nin ihracatında 10. sırada
• İsrail ile son dönemde de enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşımak üzere işbirliği konusu gündeme gelmişti.İsrail elde ettiği ve ihraç ettiği doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırmak istiyor...