Bugün olmasa da yarın yargıdan dönmesini beklediğimiz,
İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz ‘çekilme’ kararı canileri, sözde namus bekçilerini cesaretlendiriyor. Zaten
sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde de iktidarın zihniyeti nedeniyle
körüklenen kadına yönelik şiddet suçu şimdilerde tırmanışa geçti…
Hatta nasıl bir cesaretse 22 yaşında genç kadını defalarca bıçaklayarak ağır yaralayan cani,
kadının telefonundan canlı yayın yayıp ‘Namusumuzu temizledik’ diyor…
Kim, kimin namusunu temizliyor? Sen kim oluyorsun hadsiz…
Bırakın şu kadınlara namus bekçiliği yapmayı. Hiçbir kadının namus bekçisine ihtiyacı
yok. Namusun ne olduğu ve kimin ne kadar namuslu olduğunu da ölçmek
hiçkimsenin haddi değil…
Yeter artık…
Namusu sokakta
çocukları, otobüste genç kadınları, evde yaşlı kadınları taciz eden sapıklardan,
canilerden öğrenecek değiliz…
Birileri istedi diye oy kaygısıyla İstanbul Sözleşmesi’nden
çekilenler de bu karara siyaseten susanlar da göz yumanlar da herkes suçludur o
günden bugüne yaşananlardan…
Sözleşme
yürürlükteyken bile şiddeti körükleyen söylem ve eylemler şiddet yanlılarını ve
katilleri cesaretlendiriyordu…
Şimdi daha da arttı cesaret…
Ancak başta kadın
örgütleri olmak üzere duyarlı kesim tepki mesajlarıyla Rabi Dağ’ı ağır
yaralayan cani Onur Arslan’ı sosyal medyada deşifre etti…
Ataerkil sistemin ürettiği bir kavram olan namusu kadına
yükleyip, kendini bekçi yapanlara gerekli ders yargıda verilmedikçe bu iş
bitmeyecek…
Ama unutmayın ki bu
bekçilerin bir sonraki hedefleri sizin yakınlarınız da olabilir…
Kadının kılık
kıyafetinden gülüşüne, rujuna ayar vermek ve yaşamına müdahale etmek yerine
temel görevinizin insan haklarını korumak olduğunu anlayın…
Hukuku ve adaleti siyasetle gölgelemeyin…
Ülkemizi kadınları
katledenlerin, yaptıklarının yanına kaldığı bir ülke haline getirdiniz. Ama
sanmayın ki mücadelemiz bitecek…
Kadını-erkeği her canlının hakkını korumak ve savunmak için
son nefesine kadar mücadele edecek milyonlarca yurttaş var, gazeteci, siyasetçi
var…
8. Yıldönümünde “İstanbul
Sözleşmesi yaşatır” diyerek, belki birilerine gereği için bir ışık yakarız…
Kimsenin
katledilmediği, şiddete uğramadığı günler dileğiyle…