12 EYLÜL 1980 ÖNCESİNDE BİR İÇ SAVAŞ PROVASI YAŞADIK...NİSAN 1978 MALATYA OLAYLARI BU PROVANIN KÜÇÜK BİR HALKASIDIR...12 EYLÜL'DE HÜKÜMETİ DEVİREN, PARLAMENTOYU KAPATAN, SİYASİLERE SEÇİLME YASAKLARI KOYAN  GENERALLER HAMİDO SUİKASTİNİ AYDINLATMAK İÇİN KILLARINI KIPIRDATMADIKLARINA GÖRE BU OLAYLA İLİŞKİLERİNİN OLDUĞU BİLE SÖYLENEBİLİR!

27 MAYIS 1960 DARBESİ OLMASAYDI BAŞBAKAN ADNAN MENDERES MOSKOVA'YA GİDEREK ORADAN EN AZ 300 MİLYON DOLARLIK DÖVİZ İSTEYECEKTİ...ABD BUNA İZİN VERMEDİ...MENDERES MOSKOVA'YA GİDEMEDİ...

Şakir Eczacıbaşı’nın (1929-2010) “Çağrışımlar, Tanıklıklar, Dostluklar” adlı anı kitabı sayesinde de Nejat Eczacıbaşı’nın (1913-1993) 1915 ya da 1916 doğumlu küçük kardeşi Vedat Eczacıbaşı’nın, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra askeri darbecilerce yargılanan ve idam edilen Başbakan Adnan Menderes için 24 Mart 1961’de Beyoğlu’ndaki Gaskonyalı Toma Meyhanesi’nde sevgisini, sempatisini ilân ettiği için hayatını kaybettiğini de öğrenmiş olduk… Vedat Eczacıbaşı’nın tek suçu, 27 Mayıs darbesiyle görevden alınan Başbakan Adnan Menderes için güzel sözler etmekti… Vedat Eczacıbaşı meyhanede kadehini, “Benim için hâlâ başbakan olan Adnan Menderes’in şerefine” diyerek kaldırdığından önce tutuklanmış, sonra da bu tutuklama süresi uzayınca bunalıma girerek intihar etmişti. Vedat Eczacıbaşı (1915 ya da 1916 doğumlu -ölümü: 3-4 Eylül 1961) hayatını kaybettiğinde sadece 45 yaşındaydı.

Yassıada’da Hayatını Kaybeden/Öldürülen Beş Bakanlar Kurulu Üyesi

Bilindiği gibi, Yassıada’da Adnan Menderes (Başbakan), Fatin Rüştü Zorlu (Dışişleri Bakanı), Hasan Polatkan (Maliye Bakanı), Namık Gedik (İçişleri Bakanı) ve Lütfi Kırdar (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı) askeri darbecilerin kurbanı olmuştur.

Yassıada'da en çok işkence görenlerden biri de Hamit Fendoğlu'ydu...

İlahiyatçı profesör Bahriye Üçok 6 Ekim 1990'da Ankara'da ve Malatya bağımsız belediye başkanı Hamit Fendoğlu 17 Nisan 1978'de aynı yöntemle, adreslerine kargoyla bombalı paket yollanarak öldürülmüştü...

Hamido suikasti 12 Eylül 1980 askeri darbesine giden yolda işlenen ve Türkiye'yi iç savaşa sürükleme amaçlı cinayetlerden biridir...

1973'te Faruk Gürler'i Cumhurbaşkanı seçtirmeyi başaramayan generaller 1980'de Kenan Evren'i Cumhurbaşkanı yapabilmek için ülkeyi kan gölüne çevirmeye kararlıydı...Her eski genelkurmay başkanının bir sonraki görevinin Cumhurbaşkanlığı olması gerektiğine inanmıştı generallerimiz...

ABD'nin 1970'lerin ikinci yarısında Türkiye'deki hedefi, Temmuz 1975'te Süleyman Demirel hükümetinin el koyduğu ABD askeri üslerini geri almak ve 1974'te NATO'dan ayrılan Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne karşı çıkan Demirel ve Ecevit ikilisini siyaset sahnesinden askeri darbeyle silmekti...

ABD çıkarlarını zedeleyen Muhammed Musaddık 1953'te İran'da askeri darbeyle tasfiye edilmiş, Küba'dan Amerikan mafyasını ve hükümetini kovanlardan biri olan Che Guevara 1967'de Bolivya'da ve yine ABD'nin menfaatlerine zarar verenlerden  Salvador Allende Şili'de 11 Eylül 1973'te, Nobel edebiyat ödülü sahibi şair Pablo Neruda Şili'de 23 Eylül 1973'te öldürülmüştü...

Anti Komünistliğiyle ün yapan Fendoğlu'nun cenazesine Celal Bayar, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan katılmıştı...

Hamido’nun gelini ve torunlarıyla öldürülmesi Malatya’da bir çeşit halk ayaklanmasına yol açtı. Alevi ve sünnilerin bir arada yaşadığı Malatya’da 18 Nisan 1978 günü tarihte Malatya olayları olarak geçen kitlesel çatışmalar başladı. Kardeş kardeşi öldürdü ya da yaraladı...Hamido’nun öldürülmesiyle birlikte çevre illerdeki aşiret mensupları Malatya’ya akın etmişti. Malatya üç günde harabeye döndü. CHP'lilere ait olduğu bilinen ya da zannedilen yerler saldırıya uğradı; yağmalandı, talan edildi ve üç liseli genç işkence edilip öldürüldükten sonra tren yoluna atıldı; yüzlerce kişi yaralandı...Bütün bu olayların ardından sadece ev malzemesi çalmakla suçlanan bir kişi tutuklanmıştır. Olayların olduğu dönem ve sonrasında devletin resmi kurumları olayın çözülmesi için gerekli hassasiyeti göstermemiş, dönemin üst düzey yetkililerine defalarca yapılan başvurular sonuçsuz kalmıştır.

Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu'na (Hamido) Ankara Emek Postahanesi'nden gönderilen bombalı paketi ilk alan Naci Şavata "bir suikast bir saldırı bekliyorduk" dedi ve Şavata paketi gönderen kısmında Hamido’nun çok samimi arkadaşı Kasım Beyin ismini görünce paketi güvenilir olarak tanımlamış...Şavata "Paketin üzerinde ‘Zata Mahsus’ yazmasaydı ben açardım" diyor.

Malatya eski belediye başkanı Naci Şavata Hamido'ya bir suikast beklediklerini hatta Hamido’nun etrafında etten duvar örerek onu korumaya çalıştıklarını da söyledi...17 Nisan 1978 pazartesi günü Malatya’ya dönen Hamido’ya paket verilmiş. Paketi makamında açmaya çalışan Hamido kutuyu açmakta zorlanınca ‘İçinizde sigara içen var mı?’ diye sormuş yanındakiler ’yok’ deyince paketi açmaktan vazgeçmiş. Yani paketin içinde sigara olduğunu zannediyormuş...

Fendoğlu’nun arkadaşı Abdullah Polatbaş bombalı paketi görenlerden. Polatbaş o anı anlatırken Sendika Başkanı Ahmet Karaslan’ın da pakette sigara olduğunu zannederek Hamido’ya ‘Bir sigara ver’ diyerek bombalı pakete uzandığını ve Hamido’yla birlikte paketi tuttuklarını ancak Hamido’nun cebinden çıkardığı sigarayı vererek paketi orada açmadığını söyledi...

Hamido paketi akşam evine götürmüş...Gazeteci Kemal Deniz, Hamido'nun arkadaşı Kasım Beyin zaman zaman kendisine meclis sigarası gönderdiğini bu nedenle paketten kuşkulanmadıklarını da söyledi...

Üç gün belediyede bekleyen paketi evine götüren Hamit Fendoğlu öldürüldüğünde 4 aylık Malatya belediye başkanıydı. 17 Nisan 1978'de Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu paketi evinin misafir odasında açtı ve paketin içindeki bomba patladı...

Gelini ve İki Torunu da Yanındaydı

Şavata paketi sehpanın üzerinde açmaya çalışan Fendoğlu’nun her iki yanında iki torununun olduğunu az ötede de gelinin olduğunu söyledi. Hamido’nun paketi açmasıyla da paramparça olduğunu söyledi...

Olayda gelini ve iki torunlarıyla birlikte hayatını kaybeden Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu'nun ölümü TRT Haber'de yayınlanan "Faili Meçhul" programında ele alındı.

Fendoğlu kargoyla gönderilen pakette bomba olduğunu son anda fark edince gelini Hanife ve torunlarını (4 yaşındaki Adnan ve 2 yaşındaki Ahmet) kurtarmak için bombanın üzerine kapandı. Ancak iki torununu ve gelinini kurtarmayı başaramadı. Hamit Fendoğlu'na bombalı paket 1960 darbesinde Yassıada’da beraber hapis yattığı arkadaşı Kasım Beyin adıyla gönderilmişti...

Malatya'da Seçilen İlk Sağcı Belediye Başkanı olan Hamido 1980 öncesi ihtilal şartlarının olgunlaştırılması için öldürülen siyasi şahsiyetlerden biri olarak tarihe geçti.

Hamido ayrıca Malatya’da ‘Son Söz Milletindir’ diye bir gazete çıkarmıştı. Hamit Fendoğlu 1960 darbesi sırasında Menderes’le birlikte Yassıada’da yargılanmış ve üç yıl altı ay ceza almıştı. Kayseri ve Adana cezaevlerinde kalmıştı. 1965’te Adalet Partisi’nden Malatya milletvekili seçilmişti. Demirel tarafından 1968'de Adalet Partisi'nden kovulduktan sonra çiftçilik ve müteahhitlik de yapan Hamido CHP’nin çok güçlü olduğu Malatya’da 1977 seçimlerinde sağ seçmenin oylarıyla bağımsız aday olarak Malatya Belediye Başkanı seçilmişti.

"Sizce Hamido'yu Kim Öldürdü?"

Malatya’ya olaylardan sonra gelen yabancı basının ‘Sizce Hamido’yu kim öldürdü?’ sorusuna Şavata ‘Ne sağcı, ne solcu. Hamido’yu kontrgerillalar öldürmüştür’ cevabını vermiş.

Yassıada'da Menderes'in, iktidara yürürken Demirel'in  hemen yanında Hamido vardı.Hamido yakın korumalığını yapacak kadar yakın olduğu Adnan Menderes'e dahi sözünü sakınmaması nedeniyle pek de sevilmeyen bir kişiydi...

Hamit Fendoğlu yani Hamido, aşiret olarak varlığını sürdüren İzollulara mensup varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Gençlik yıllarında Malatyalı politikacılar Recai Kutan ve Turgut Özal gibi isimlerle de dostluk kurdu... Bazı şair ve yazarların İnönü döneminde mütemadiyen Malatya'ya sürülmesi onu çok etkiledi. Bu isimlerin içerisinde Vasfi Kocatürk, Orhan Şaik Gökyay ve Arif Nihat Asya gibi isimler bulunuyordu.

Hamido, Malatya'da barınamayınca liseyi tamamlamak için Vasfi Kocatürk'ün yanına Eskişehir'e gidecekti. Kavgacı tabiatı Hamido'nun hayatı boyunca başının dertten kurtulmamasına neden olmuştu. Bu sebeple sürgün ve hapislerle dolu askerliği 4 yıla yakın sürmüştü. Hamido, çıkardığı kavgalar sebebiyle tezkeresini bir türlü alamamış, şehir şehir sürülerek askerliğini tamamlayabilmişti.

Siyasete girdikten sonra Malatya gibi CHP kalesi bir ilde Hamido'nun faaliyetleri Başbakan Adnan Menderes'in de dikkatini çekmiş ve onu Ankara'ya davet ederek yakınında tutmaya karar vermişti. Hamido'nun asıl görevi Adnan Menderes'in yakın korumalığıydı. Onun Menderes'e bu denli yakın olması 27 Mayıs Darbesi sonrası tutuklanarak Yassıada'ya gönderilmesine neden olacaktı. Hamido, Yassıada'da en fazla işkence gören isimlerin başında geliyordu.

1965 seçimlerinde Demirel'in daveti üzerine Adalet Partisi'nden milletvekili adayı olup TBMM'ye girecekti. Milletvekili olduğunda tıpkı Menderes'in olduğu gibi, Süleyman Demirel'in de yakın korumasıydı. Hamido Demokrat Partililerin siyasi yasaklarının kaldırılması talebini üst perdeden dile getiriyordu. Bu nedenle de Süleyman Demirel tarafından Adalet Partisi'nden kovuldu... Adalet partisinden kovulan ve istifa eden arkadaşlarıyla beraber Hamido Demokratik Parti'yi kurdu. Bu parti iktidara gelemese de Adalet Partisi'nden büyükçe bir parçayı koparacaktı...Demirel sonraları Hamido gibi isimleri ihraç etmesinden dolayı pişmanlığını da dile getirdi...

Demirel: "Geçmişteki en büyük hatam bir kısım arkadaşlarımın Adalet Partisi'nden kopmalarını ve Demokratik Parti'yi kurmalarını engelleyememiş olmamdır. Onları bizimle beraber kalmaya razı edebilirdim. Bunun için yeterli çabayı göstermediğim için kendimi tenkit ediyorum."

Necmettin Erbakan, Hamido'yu kendi saflarında siyaset yapmaya davet etmişse de Erbakan ile belli konularda anlaşamamaları bu davetin karşılıksız kalmasına neden olmuştu. Nitekim 1977 Yerel Seçimlerinde CHP'nin kalesi Malatya'da sağ partilerin tabanı aralarındaki ayrılığı fiilen bir kenara bırakarak Hamido'yu çatı aday olarak destekledi. Hamido, CHP'nin yaklaşık 55 yıllık Malatya hâkimiyetini yıkarak Belediye Başkanı koltuğuna oturdu. Hamido, öldürüldüğü tarihe kadar Malatya'ya yaklaşık 4 ay hizmet etmişti...

Hamido o dönemde şöyle dedi:

"Kanalizasyon, asfaltlama, mezarlık, şantiye yapımı, makine alımı, un ve ekmek fabrikasının inşası tesisatı işine sarf edilmek üzere bu paraya ihtiyacımız var. Bu parayı projeler için alıyoruz, bu nedenle amaç dışında kullanımının önüne geçmiş olacağız.Hangi amaç için alındıysa onun için sarf edilecektir. Ankara'da birçok belediye başkanı yardım almak talebinde bulunuyordu. Bunlar içerisinde 20 milyon lira ile en yüksek meblağı ben aldım. Çok güçlük çıkardılar ve çok çaba harcadım. Sizden istirhamım bu parayı alıp memlekete hizmet edelim."

CHP'den Meclis Araştırması talebi

Yıllar sonra Hamido suikastınin arkasındaki gerçek faillerin bulunması için TBMM'ye bir Meclis Araştırması önergesi verecek olan parti ise Hamido'nun hayatı boyunca muhalif olduğu CHP olacaktı.

CHP'li Vekil Veli Ağbaba önergede şunları söyledi:

"Hamit Fendoğlu cinayetinin arkasından yüzlerce kişinin yaralandığı olayların ardından sadece ev malzemesi çalmakla suçlanan 1 kişi tutuklanmıştır. Olayların olduğu dönem ve sonrasında devletin resmi kurumları olayın çözülmesi için gerekli hassasiyeti göstermemiş, dönemin üst düzey yetkililerine defalarca yapılan başvurular sonuçsuz kalmıştır. Dava dosyası 1998 tarihinde zamanaşımı nedeniyle kapatıldı. Hamit Fendoğlu'nun katledilmesi ve ardından başlayan 'Malatya Olayları'nın tüm yönleriyle ele alınarak gerçeklerin ortaya çıkarılabilmesi amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz."