Ben, bir 78 kuşağı olarak, Ankara'da ki Üniversitelere
kendimi gönülden yakın hissederim; ama ODTÜ ile de ayrı bir gönül yakınlığım
vardır. Tunus Caddesinde ki yan yana Otobüs duraklarından ve Eskişehir yolu
üzeri komşuluğumuzdan.
--ODTÜ, enteresan üniversitedir. UNESCO, İkinci Dünya Savaşının yıkıcı etkilerini azaltmak amacı ile 1946'da, içlerinde Türkiye'nin de bulunduğu 30'dan fazla Ülke tarafından, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü olarak kuruldu
--ABD'nin etkisi ile UNESCO, üye ülkeler arası ortak bir eğitim, bilim ve kültür politikasının geliştirilmesi için, 1953 yılında Türkiye Cumhuriyeti ile fikir alışverişi başlatılmış ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi projesi böyle ortaya çıkmıştır.
--1954 yılında, Amerikalı BM uzmanı Charles Abrahams, Ankara’ya gelip incelemelerde bulunuyor ve ik olarak Mimarlık ve Şehircilik okulu kurulmasını tavsiye ediyor.
--İlk Okul Müdürü/Rektör Thomas Godfrey(1956-1959) ile başlayan İNGİLİZCE eğitim projesi, bu günkü TBMM'nin ve az aşağısında ki Emekli Sandığının ek binalarında/barakalarında eğitime başlıyor.
--2 Ekim 1957’de Yalıncak Köyü’nde(Şimdiki ODTÜ), Cumhurbaşkanı Celâl BAYAR, Başbakan Adnan MENDERS ve tüm bakanların katılımı ile de temeli atılıyor.
--1956 yılında eğitim-öğretim hayatına başlayan ODTÜ, kendisine tahsis edilen Ankara bozkırında ki 4500 hektar büyüklüğündeki arazisinde, Dünya'nın ilk kent bölgesinde, insan tarafından yapılmış en geniş kapsamlı orman ekosistemini kurma hazırlıklarına başlıyor ve bu günkü Ankara'nın Balgat ve Eskişehir yolu üstünden, Konya yoluna kadar alandaki ormanlık alan ile, yine Konya yolunun doğusundan, Oran yolu ve TRT binalarına kadar olan ve Eymür Gölü kıyısında ki bütün alanlar, orman ve yöreye uygun ekolojik ağaçlar ile ODTÜ ÖĞRENCİLERİNCE yeşillendiriliyor
--1967 yılında yapılan ağaç dikme bayramında, ODTÜ öğrencisi YUSUF ASLAN ve HÜSEYİN İNAN da, Rektör Kemal KURDAŞ ile katılıyor. İsmet İNÖNÜ gibi.
--Nereden bileceğim ki, bir anının bu kadar çok önemli olacağını. 1979 yılıydı sanırım. O yıllar, Üniversitelerin kocaman anfilerinde konferanslar yapılır, bütün üniversite öğrencileri de izler, dinlerdi. Ben de Hacettepeli Olarak gitmiştim arkadaşlarım ile ODTÜ'de ki bir konferansa..
--Konferans bitmiş, bahçe gibi bir yerde öğrenciler hocaların etrafını çevirmişti. O konferansta, Ünlü Matematikçi Ordinaryüs Prof.Dr.Cahit Arif, ProfDr Kemal Kuradaş da vardı. Hangisi anlattı anımsamıyorum ama olay şöyleydi.
--ODTÜ Öğrenci ve Öğretim Üyeleri, el birliği ile Ankara'nın güney batısını ağaçlandırmıştı. Hoş alan ODTÜ'ye tahsisli idi ama orman olunca da, Orman Bakanlığı ve belediye ile de ilişkisi vardı. O günkü yöneticileri açısından sorun yoktu ama gelecekte, Ankara'nın akciğeri olacak buraların korunması, imara falan açılmaması gerekiyordu.
--Bir toplantı düzenlenmişti. Toplantıya Orman Bakanı, Ankara Belediye Başkanı ve O günün Rektörü KEMAL KURDAŞ katılmıştı. Ve bu ormanlık alanın imara açılmadan korunması için, arazi/ormanın ODTÜ'ye tahsis edilmesi gerekiyordu. Ve bütün yöneticilerin ortak kararı ile ormanlık alan ODTÜ'ye orman olarak tahsis edilmişti.
--Kuruluşundan günümüze kadar, Karaçam, Sarıçam, Toros Sediri, Meşe, Kavak, Badem gibi kurak koşullara dayanıklı yaklaşık 10 milyon ibreli ve 23 milyon yapraklı ağaç dikilmiştir. Bu ağaç çeşitliliğin ve yeşil alanların korunması amacı ile de, yaklaşık 3100 hektar ODTÜ Ormanı T.C. Kültür Bakanlığınca 1995 yılında, Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı olarak ilan edilmiştir.
--Bu özverili çalışmalar sonucunda, Orta Anadolu'da yok olmaya yüz tutmuş flora ve fauna türlerinin bulunduğu önemli bir doğal çevre yaratılmıştır. Bu doğal çevrede kurt, tilki, keklik, tavşan, yılan, kaplumbağa vb gibi bir dizi vahşi hayvan, 140' tan fazla kuş türü ve gölde(Eymür) de çeşitli balık türleri, memeli ve sürüngen yaşamaktadır.
--ODTÜ Kanunu, 27 Mayıs 1959’da TBMM tarafından onaylanıyor ve Türkiye’nin en eski Ankara, İstanbul, Ege ve İstanbul Teknik Üniversitelerinde sonra, resmi olarak 5. Üniversitesi olarak, Orta Doğu Teknik Üniversitesi kuruluyor.
--Alman Eğitim ekolüne bağlı baskıcı bu üniversitelere karşı, özgürlükçü Amerikancı ekol üniversitesi olarak açılmasını özellikle Adnan Menderes çok istiyor.
--ODTÜ'ye bu özgürlükçü eğitim ortamı, sistemi ve eğitim kadrolarından kaynaklanan durumu da ülkemizin he zaman yüzakı üniversitesi olma hakkını kazandırıyor.
--ODTÜ'de rektörlüğün, ODTÜ mezunu öğrenci/iş adamlarının ve vakıfların yaptırdığı, işletme haklarını ODTÜ Rektörlüğüne devrettikleri birçok yurt vardır. ODTÜ'yü kazanan öğrencilerin ekonomik duruları da, ülke insanın ekonomik durumuna bağlı olarak sorunludur. Elbette ki öğrenci yurt kapasitesi yetersizdir.
--Ama buna çözüm, bütün üniversitelerin öğrencilerinin yararlanacağı/ konaklayacağı ODTÜ yerleşkesi içinde Kredi Ve Yurtlar Kurumuna bağlı/işletilecek yurt açmak olmasa gerek. Bu ülkenin hala eğitimde uluslararası gurur kaynağı olan ODTÜ'yü karıştıracak, var olan sorunlarına yeni sorunlar ekleyecektir.
--Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, "siz yer gösterin ben size yurt yapar bağışlarım" sözü çok anlamlıdır.
--Ben ODTÜ vakfı ve Mezunu iş adamlarının çok büyük bir jest ile karşılık vereceklerini bekliyorum.
--ODTÜ, Hacettepeli öğrenci ilken de, şimdi de bir Antalyalı Ankaralı olarak da, komşumdur. Ormanı da akciğerimdir. Dokunma!..