Ayağındaki rahatsızlık nedeniyle doktora başvuran B.L., grip ilacı talebiyle isteğini ilettikten sonra, doktorun reçete yazmadığı iddiasıyla öfkelendi. Sinirlerine hakim olamayan B.L., doktora yönelik "İlla yüzüne mi hapşırmam lazım, suratsız doktor, bu ne biçim doktor" şeklinde hakaret içeren sözler sarf etti. Doktorun şikayeti üzerine Asliye Ceza Mahkemesi'nde "Hakaret" suçlamasıyla dava açıldı.
Mahkeme Kararı ve Ceza:
Asliye Ceza Mahkemesi, B.L.'yi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca, doktora yönelik hakaret suçundan dolayı 7 bin TL adli para cezasına çarptırdı. Ancak sanık avukatı, mahkeme kararını temyiz etti ve Yargıtay 4. Ceza Dairesi devreye girdi.
Yargıtay Kararı:
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, oy birliğiyle alınan kararla, B.L.'nin "suratsız doktor" ifadesinin hakaret olmadığına hükmetti. Kararda, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı, sözlerin rahatsız edici ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, ancak onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmadığı belirtildi.
Hukuki Değerlendirme:
Yüksek Mahkeme kararı, hakaret suçunun varlığı için davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olması gerektiğini vurguladı. Kamu görevlilerine yönelik ağır eleştirilerin veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği vurgulandı. Mahkeme, sözlerin tahkir edici olup olmadığını zamana, yere ve duruma bağlı olarak değerlendirmeliyiz şeklinde karar verdi.
Yargıtay kararıyla, "suratsız doktor" ifadesinin hakaret içermediği kabul edildi. Bu karar, sözlerin sadece rahatsız edici ve kaba bir hitap tarzını yansıttığını, ancak onur ve saygınlığı rencide edecek düzeyde olmadığını ortaya koydu. Hukuki değerlendirmeler, sözlerin nispi bir kapsamda ele alınması gerektiğini ve her durumun aynı şekilde değerlendirilmemesi gerektiğini gösterdi.