Açıklamada, “Akbelen Ormanı’ndaki abluka kaldırılsın, kesim kararı durdurulsun! Protesto hakkını kullanarak ormanı ve yaşam alanlarını korumaya çalışanlara yönelik uygulanan şiddete ve göz altı kararlarına son verilsin! Akbelen Ormanı’ndan vazgeçmiyoruz, yaşamı ve doğayı savunuyoruz” açıklamasını yaptı.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Emek Partisi, Sol Parti, DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği ve TMMOB’ye bağlı odaların da aralarında olduğu toplamda 308 siyasi parti, kadın hakları ile toplumsal cinsiyet dernekleri, ekoloji platformları, emek-meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, Muğla’nın Milas ilçesi İkizdere köyünde bulunan Akbelen Ormanları’nda YK Enerji AŞ.’nin bölgedeki kömürlü termik santrale yeni linyit kömürü yatakları açmak için 24 Temmuz’dan beri yaptığı doğa kıyımına tepki gösterdi. 308 kurum ve kuruluşun ortak imzası ile bugün yapılan yazılı açıklamada şunlar ifade edildi:
“ŞU ANA KADAR RUHSAT SAHASI İÇİNDE KALAN 60 KÖYDEN 8’İ TAMAMEN 15’İ İSE KISMEN YOK EDİLDİ”
Muğla, Milas ilçesinde, Akbelen Ormanı ve yaşam alanlarını korumak için yıllardır kömür madenciliğine karşı mücadele eden Ikizköylüler, ciddi bir zorlukla karşı karşıya. Milas ve Yatağan'daki üç kömür yakıtlı termik santral ve onlara yakıt sağlamak için açılan kömür ocakları, bölgenin tarım alanlarını ve ormanlarını yok ederek, havayı ve suyu kirletiyor. Bu durum erken ölümlere ve hastalıklara yol açıyor. Bilim insanları, madenciliğin bölgeye geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini defalarca belirtmiş olsa da, "kirli enerji" yönetim modeli hala üstün kamu yararı olarak gösteriliyor ve bölgede yaşayan halkın talepleri göz ardı ediliyor.
Milas'taki kömür ocakları, işletme ruhsat sahası içinde 60 köyü etkilemiş durumda. Maalesef şu ana kadar ruhsat sahası içinde kalan köylerden 8'i tamamen, 15'i ise kısmen yok edilmiş durumda. Bölge halkı, yıllardır kömür madenciliği sebebiyle yaşam alanlarını ve geçim kaynaklarını kaybediyor, adeta büyük bir hak gaspıyla karşı karşıya kalıyor.
"DOĞAL BİR YUTAK ALANINI FOSİL YAKITLAR İÇİN FEDA ETMEK, TARİHİ VE TRAJİK BİR HATADIR"
Maalesef, sadece bu kadar değil, 24 Temmuz'da bölgede kolluk kuvvetleri eşliğinde girilerek Akbelen Ormanı'nda ağaç kesimi başladı. Hafta boyunca süren kesimlerin durdurulması için çaba gösteren köylüler ve yaşam savunucuları, kolluk kuvvetlerinin şiddetine maruz kaldı ve ablukayla karşılaştı. Biber gazı ve tazyikli sularla, coplarla yapılan müdahaleler hala devam ediyor. İktidara seslenmek istiyoruz: Himaye ettiğiniz Limak Holding ve IC Holding ortaklığı olan YK Enerji, bilimsel gerçeklere rağmen kasıtlı bir şekilde kamuoyunu yanıltıyor ve Akbelen Ormanı'nı kömür için feda ediyor. Lütfen bilin ki halkın çıkarı, şirketlerin kârından üstündür. Bu sorumlulukla hareket etmeli ve Akbelen'i korumalısınız!
Tüm Akdeniz havzası kontrol edilemeyen orman yangınlarıyla mücadele ederken, sıcak hava dalgaları her geçen gün daha dayanılmaz hale geliyor, Türkiye'nin birçok bölgesi aşırı hava olaylarının yarattığı kuraklık, sel gibi afetlerle boğuşurken, doğal bir yutak alanını fosil yakıtlar için feda etmek tarihi ve trajik bir hatadır!
“AKBELEN ORMANI’NDAKİ ABLUKA KALDIRILSIN, KESİM KARARI DURDURULSUN, UYGULANAN ŞİDDETE VE GÖZ ALTI KARARLARINA SON VERİLSİN”
"İklim kriziyle etkili bir mücadele için bakanlık isminde 'iklim değişikliği' eklemek yeterli değildir; asıl önemli olan ormanların korunması ve kömürün veda edilmesidir. Ülke olarak, bilimsel olmayan ve ekosistem yararını göz ardı eden çevre politikaları nedeniyle kirlilik ve sağlık problemleriyle mücadele ediyoruz. Doğa tahribatının artması, gıda güvencesizliği ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmamıza neden oluyor. Ayrıca, afetlere açık hale gelen yaşam alanlarımızda büyük bir tedirginlik içinde yaşıyoruz.
Türkiye'de yıllardır ekoloji, emek ve demokrasi mücadelesi veren örgütler olarak, İkizköylülerin yanında olduğumuzu bildiriyoruz ve tüm yetkilileri sorunun çözümü için hızla harekete geçmeye çağırıyoruz. Akbelen Ormanı'ndaki ablukanın kaldırılmasını ve kesim kararının durdurulmasını talep ediyoruz. Ormanı ve yaşam alanlarını korumak için protesto hakkını kullananlara yönelik şiddet ve göz altına alma uygulamalarının sona erdirilmesini istiyoruz. Akbelen Ormanı'ndan vazgeçmiyoruz, yaşamı ve doğayı savunmaya devam ediyoruz!"
ANKA
