Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, yılın ilk yarısında sağlanan kredi olanaklarıyla küçük ve mikro işletmelerin aldıkları kredilerin büyük bir bölümünü borç ödemelerine ve cari giderlerini karşılamaya ayırdığını kaydetti.
Antalya Ticaret
Borsası, Ekim ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan
başkanlığında toplandı. Yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili üyelerin
bilgilendirildiği ATB Meclisi’nde sektörel konular da gündeme geldi. Antalya
Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, ekonomiye ve gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
DİRENCİMİZ AZ DA OLSA ARTTI
2017 yılının
son iki ayında yılın nasıl biteceği ve 2018 yılına dair ekonomik ve ticari
beklentilerin ön plana çıktığını belirten Çandır, 2017 yılının Antalya için
hareketli geçtiğine dikkat çekti. Yılın ilk yarısında sağlanan finansa, vergiye
ve istihdama yönelik kolaylıkların ekonomik darboğaza karşı iş dünyasının
direncini bir nebze artırdığını kaydeden Çandır, “Nitekim ilan edilen rakamlar
incelendiğinde, borç ödeme kabiliyetimizin daha önceki yıllarla
kıyaslanamayacak düzeyde düşük olmasına rağmen geçen yıla göre arttığını
görmekteyiz. Hatırlayacağınız gibi 2015 yılı sonundan itibaren her fırsatta ‘Antalya
Yaklaşımı’ talebiyle dile getirdiğimiz tedbirlerin bir bölümünün ülkemiz
geneline yaygınlaşmış şekilde uygulamaya konmasından bizler de faydalandık”
diye konuştu.
ÇEK TİCARİ
HAYATIN GÖSTERGESİ
Çek
rakamlarının ticari hayatın öncü göstergelerinden biri olduğunu söyleyen
Çandır, Antalya’da çek rakamlarının yılın ilk dokuz ayında geçen yılın aynı
dönemine göre tutar ve adet olarak yüzde 50’nin üzerinde düşüş gösterdiğini
hatırlattı. Çandır, Antalya’da protesto edilen senet adedinin geçen yılın ilk 9
ayına göre yüzde 14 azaldığını, buna karşın protesto edilen senet tutarının
yüzde 13 oranında arttığını bildirdi. Çandır, “2016 yılının ilk 9 ayında
protesto edilen senet başına yaklaşık 14,6 bin TL düşerken, bu yılının aynı
döneminde yüzde 14 artış ile her bir senet için yaklaşık 16,7 bin TL’lik
borcumuz olmuştur. Bu durum küçük tutarlı senetlere göre büyük tutarlı
senetlerin protesto edilme oranının arttığını da göstermektedir” diye konuştu.
KREDİ KULLANIMI ARTTI
Finansmana
erişimde zorlanan işletmelerin kullandığı Nefes ve KOSGEB gibi düşük faizli
krediler nedeniyle gerek ülke gerek bölgemizde kredi kullanımının arttığını
belirten Çandır, faal her üç işletmeden birinin bu kredilerden yararlandığını
söyledi. Çandır, şunları söyledi: “Yılın ilk sekiz ayında geçtiğimiz yılın aynı
dönemine göre kullanılan toplam nakdi kredi tutarı ülkemizde yüzde 8 artarken,
Antalya’da yüzde 20 ile ülke ortalamasının iki buçuk katı üzerinde artmıştır.
Ülkemiz genelinde kamuya ait bankalarca kullandırılan kredi tutarı yüzde 35,
Antalya’da ise yüzde 36 oranında artmıştır. Ancak ülke genelinde özel
bankalardan kullandırılan kredi miktarı yüzde 2 oranında düşerken, bu oran
ilimizde yüzde 9’un üzerinde yükselmiştir. Tüm bu rakamlar sonrası yılın ilk
yarısında sağlanan kredi olanaklarıyla küçük ve mikro işletmeler aldıkları
kredilerin büyük bir bölümünü borç ödemelerine ve cari giderlerini karşılamaya
ayırmıştır.”
TURİST
HARCAMAYI KISTI
Geçen yıla göre
turist sayısında yaşanan artışın kent ekonomisindeki hareketliliğe etkisinin geçmiş
yıllarda yaşanan etkinin çok altında olduğunu bildiren ATB Başkanı Çandır,
gelen turistin harcamasındaki düşüklüğü dikkat çekti. Çandır, “Özellikle kişi
başına turizm geliri istatistikleri bu tespitimizi doğrulamaktadır. 2014
yılının ilk yarısında ülkemize gelen yabancılar kişi başına 818 Dolar
harcarken, bu yılın ilk yarısında 604 Dolar civarında harcama yapmışlardır.
Hatta bu rakam ikinci çeyrekte 570 Dolar seviyesine gerilemiştir.
Harcamalardaki bu gerileme turizmden elde edilen gelirlerin kent ekonomisine
yansıma derecesinin düştüğüne işaret etmektedir. Özellikle Avrupa’dan gelen
turist sayısındaki düşüş, bu gerçekleşmenin en önemli nedenidir” diye konuştu.
TURİZMCİLERE
UYARI
Çandır,
kullanılan kredilerin ödemesinin sorunsuz gerçekleşmesi için turizmcilerin
tedarikçilere olan borcunu zamanında ödemesi uyarısında bulundu. Çandır,
“Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir taleple kullanmak durumunda kaldığımız
kredilerin geri ödemelerinin sorunsuz gerçekleşmesi için kısa vadede;
turizmcilerin, tedarikçilerine olan ödemelerini zamanında ve tam olarak
yapmaları, orta vadede ise devletimizce yatırım ve istihdamı motive edici
nitelikte yeni kredi kolaylıklarının sağlanması kentimiz için geleceği
bakımından son derece önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
4 GENÇTEN BİRİ
OKUMUYOR, ÇALIŞMIYOR
Temmuz ayı
işsizlik rakamlarının 10.7 gerçekleşerek, geçen yılın aynı ayına göre
değişmediğini belirten Ali Çandır, rakamlara göre gençlerin yüzde 26.7’sinin iş
hem eğitim hayatının dışında kaldığına dikkat çekti. Çandır, tarımdaki işçi
sıkıntısına dikkat çekerken, “Bizler tarımda sürekli olarak çalışacak
özelliklede genç bireylere ihtiyacımız olduğunu ifade ediyoruz” dedi. Çandır,
ülkemiz genelinde tarım çalışanı sayısı artarken, Antalya’da tarımdaki işçi
sayısının her geçen gün azaldığını söyledi. 9 Şubat’ta yürürlüğe giren ve
yılsonuna kadar devam edecek olan istihdam üzerindeki SGK ve gelir vergisi
destekleriyle ilgili de konuşan Çandır, “İlan edilen istihdam rakamlarına
bakıldığında işsizliğin düşürülebilmesi için bu desteklerin 2018 yılında da
devam etmesi istihdam üzerindeki yükü hafifletecektir” dedi.
GIDAYA ERİŞİM
ZORLAŞIYOR
Son 15 yılda
dünya nüfusu yüzde 20 artış ile 7.3 milyara, Türkiye’nin nüfusu ise yüzde 23
artış ile 80 milyona yaklaştığını belirten Çandır, bu durumun gelişmemiş ve
nüfus yoğunluğu yüksek ülkelerde açlık tehlikesini, gelişmekte olan ülkelerde
ise gıdaya erişimde zorlukları beraberinde getirdiğini söyledi. Kırsal nüfusun
azalmasıyla zaman içerisinde gıdaya erişimin zorlaştığı, gıda fiyatlarının
yükseldiği ve hane halkının gıda harcamalarındaki payının arttığını söyleyen
Çandır, önümüzdeki 15 yılın en tehlikeli probleminin “gıdaya erişim” olduğunu
kaydetti. Çandır, “Ülke olarak ileride gıdaya erişimde problem yaşamak
istemiyorsak yerinde istihdamı sağlamalı ve kırdan kente göçü azaltmalıyız.
Bunu sağlamanın yolu ise kırsalda kalmayı ve üretmeyi cazip hale getirecek bir
tarım politikasından geçmektedir. Üreticilere daha iyi bir yaşam seviyesi
yaratmak, verimliği artırmak, arzı güvence altına almak ve ürünlerin fiyat
istikrarını korumak amacıyla Avrupa’da verilen sübvansiyonların yüzde 40’ı
kırsal kalkınmaya ayrılmaktadır. Dolayısıyla bizlerde tarım politikalarımızı bu
temeller üzerine kurmalıyız” diye konuştu.
BELİRSİZLİKLER
GİDERİLSİN
Rusya
Federasyonu ile yaşananlar sıkının ardından yasaklanan bazı tarım ürünlerinin
ihracatına izin verilmesine karşın domates gibi ürünlerin ihracatındaki
belirsizliklerin devam ettiğini kaydeden Ali Çandır, “Ticaretimizi engelleyen
bu belirsizliklerin bir an önce giderilmesini bekliyoruz” dedi.
SEKTÖRÜN GÖRÜŞÜ
ALINSIN
Borsa’nın
düzenlediği “Yaş Meyve Sebze Sektörü Sezona Başlarken” başlıklı toplantıda
üreticilerin günü birlik politikalar nedeniyle ileriye yönelik plan yapmaktan
uzaklaştıklarını ifade ettiğini anımsatan ATB Başkanı Çandır, çocuklarının
tarımı tercih etmediklerinden yakındıklarını kaydetti. Yaş meyve sebze
sektörünü ilgilendiren kanun ve düzenlemelerin görüşleri alınmadan
yayımlanmasının sakıncalarını dile getirdiklerini anımsatan Çandır, karar
vericilerin sektörün görüşlerini alarak düzenleme yapmasını istedi.
ATB’nin UR-GE
projesi kapsamında ihtiyaç analizi çalışmaları kapanış toplantısını
gerçekleştirdiklerini belirten Çandır, Projenin ihtiyaç analizinin onayı
sonrasında dış pazarlama ve heyet alımları konusunda yapılacak çalışmalarla
devam edeceğini söyledi.
BAYKAL’I
UNUTMADI
Geçirdiği
rahatsızlık nedeniyle hastanede tedavisi devam eden CHP Antalya Milletvekili
Deniz Baykal'a geçmiş olsun dileklerini ileten Çandır, en kısa zamanda sağlığına
kavuşmasını diledi.
Çandır,
Cumhuriyet’in 94’üncü yılını kutlarken, “Atalarımızın canlarını feda ederek
kurduğu ve ilk günkü gurur ve sevinçle kutlayacağımız genç Cumhuriyetimizin 94.
yaşını tüm kalbimle kutluyorum” dedi. ATB Meclis üyeleri sektörel konularla
ilgili değerlendirmede bulundu. Turizmcilerin yaz döneminde aldıkları yaş meyve
sebze gibi ürünlerin ödeme vadesinin 4-5 ayı bulduğunu söyleyen üyeler, temmuz
ayında verdikleri ürünlerin çekinin Kasım ayı ve sonrası için kesildiğine
dikkat çekti. Üyeler, ödemelerde yaşanacak sorunların piyasadaki nakit para
akışını azaltacağını belirterek, bunun domino etkisiyle bütün sektörlere
yansıyacağına dikkat çekti. Üyeler, turizmcilerin bu konuda duyarlı olmasını
istedi. Vahide YANIK