İnşaat Mühendisleri Odası’nın 68’inci, şubesinin 34’üncü kuruluş yıldönümü kutlamaları ve plaket töreni 18 Aralık Pazar günü gerçekleştirildi. Törende meslekte 25, 40, 50 ve 60 yılını dolduran üyelerine belge, plaket ve rozetleri takdim edildi. Hotel Su’da gerçekleştirilen programa Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Baş Danışmanı Cem Oğuz, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Antalya Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, İnşaat Mühendisleri Odası Isparta, Burdur, Alanya, Manavgat, Serik ve Finike temsilcilik kurulu üyeleri, meslek odaları başkan ve temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.
“ÖVGÜ VE TEŞEKKÜRLE KARŞILIYORUZ”
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan programın açılışında yaptığı konuşmada, “Bugün 25, 40, 50 ve 60 yılını dolduran mesleğimizin üstatları. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Bilmelisiniz ki bugün bir çırpıda söylediğimiz 25 yılı, 60 yılı kimi zaman büyük mücadelelerle, zorluklarla, badirelerle, azimle ve dirençle geçirdiğinizi anlıyor, övgü ve teşekkürle karşılıyoruz. Sizin özveriyle taşıdığınız bayrağı, bizlerin ve yarın genç meslektaşlarımızın aynı özveriyle ileriye taşıyacağından şüpheniz olmasın. Belgelerini alacak meslek büyüklerimin, sonrasında tüm meslektaşlarımın gününü kutluyorum. Güzel günlere olan inancımla hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” dedi.
“BAYRAK YARIŞINDA ELİNİZİ UZATIN”
Akdoğan, “İşsizlik oranının yüzde 11, genç işsizliğin ise yüzde 20 seviyelerinde olduğu TÜİK verilerinde açıklanan ülkemizde, meslektaşlarımız da hem istihdam edilme hem de hak ettiği ücreti alma konusunda gelişmiş ülkelerin maalesef çok gerisinde. Bugün birçok meslektaşımız daha refah yaşam talepleriyle bir başka ülkeye göç etmeyi düşünüyor. Genç meslektaşlarıma seslenmek istiyorum; odamız, mesleğimiz ve toplumumuz sizlerle daha ileriye taşınacak. Bu bayrak yarışında siz de elinizi uzatın. Ülkemizi, toplumu, Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak sizlerle mümkün olacaktır. Kötü zamanlar geçirebiliriz, iş, aş, hatta adalet arıyor olabiliriz. Burası evimiz, buradayız. Ekonomik baskılar, etkisizleştirme ve hatta itibarsızlaştırma bile olsa karşılaştığımız; biz buradayız, mücadele gücümüz, umudumuz tam ve gençliğimiz var” ifadesini kullandı.
“TOPLUMUN DERİNLERİNE KÖK SALDI”
Birlik ve dayanışma vurgusu yapan Başkan Mehmet Soner Akdoğan konuşmasının devamında, “Mesleki çıkarlarını koruyabilmek, birlik ve dayanışmanın meslekte tezahürü olmak amacıyla bir araya gelmiş bir avuç gencin çabalarıyla kurulan İnşaat Mühendisleri Odası bugün 130 bini aşkın üyesiyle toplumun derinlerine kök salmış bir örgütlülüğe dönüşmüştür. Örgütlenme serüveni belki de 100 yıl öncesine dayanan İnşaat Mühendisliği, 68 yıl önce 19 Aralık 1954 tarihinde TMMOB çatısı altında odasına kavuşmuştur. İlk genel kurulumuzda ifade edildiği gibi ‘Temennilerimiz hala hudutsuz’ mesleğimize ve meslek odamıza inancımız ve güvenimiz tam, geleceği kazanma irademiz güçlüdür. Bu bilinç, bu irade, mesleki-politik hattımızı belirlemek, insani-toplumsal ve etik yönümüze bir kez daha vurgu yapmak, geçmiş ile gelecek arasında kurulacak köprünün ayaklarını sağlam temellere oturtma gayretinin bir başka ifadesi olarak görülmelidir. Kimi zaman gerçekleşen tüm olumsuz gelişmelere rağmen bizleri bir arada tutan odamız ruhunun özünde; mesleğe bağlılık, mesleki itibarı ve niteliği yükseltme azmi bulunmaktadır. Tarihimizi değerli kılan, Odamızı meslek alanımızın vazgeçilmezi yapan, mesleğe tutkuyla bağlı olma duygusudur. Toplumsal ve kamusal yarar ilkesini temel alan, meslektaşlarının hak ve özgürlüklerini koruma ve geliştirmeyi asli mücadele alanı olarak belirleyen, gelmiş-geçmiş bütün siyasi iktidarların mesleğimizle ilgili karar ve tasarruflarını kamusal yarar ilkesinin süzgecinden geçiren, toplumsal ve mesleki kabuller gereği muhalif yönünü her zaman diri tutan bir mesleğin mensubu ve bir meslek örgütünün üyesi olmakla gurur duyuyoruz” dedi.
“OMUZLARINDA AĞIR SORUMLULUK TAŞIYOR”
“İnşaat mühendisliği uygarlıkları var eden ve geleceğe taşıyan yegâne meslek olmanın ağır sorumluluğunu omuzlarında taşımaktadır” diyen Başkan Akdoğan, “İnşaat mühendisliği doğadaki güç kaynaklarını insanlığın refahı ve yararı için yönetme sanatıdır! Bugün İnşaat Mühendisliği eserlerine baktığınızda yalnızca bu eserleri değil yükselttiği medeniyetin izlerini görürsünüz. İnsanı görürsünüz, duyguları görürsünüz. İnşa edilen bir barajda verimli toprakları, buğdayı, başağı, ekmeği görürsünüz. İnşa edilmiş bir bina sanmayın ki sadece betonun demirin hikâyesini anlatır. Mutlu bir yuvayı anlatır bazen, penceresinden şehri izlediği bir hastanedeki refakatçinin acısını kimi zaman, ya da elleri nasır tutmuş bir fabrika işçisinin omzundaki yükü anlatır. Öyle ki dokunduğumuz hisler inşa ettiklerimizden kat be kat fazladır. Yapıyla kurduğumuz ilişki bir kıvılcım, toplumla kurduğumuz ilişki ise alevdir. Toplumun modernleşme sürecinde her alanda inşaat mühendislerinin izlerini bulmak mümkündür. Mesleğinizi icra ederken, meslek örgütümüzü inşa ederken, toplumumuzu da biçimlendirdiğimizi unutmamalıyız, hepimiz kıymetliyiz hepimiz değerliyiz” ifadesini kullandı.
“MESLEĞİMİZİ VE MESLEKTAŞLARIMIZI ETKİLİYOR”
“Ülkemizin yaşadığı sorunlar mesleğimizi ve meslektaşlarımızı da derinden etkilemektedir” diyen Başkan Akdoğan, “Bugün yanlış ekonomi politikaları, pandemi, enerji ve gıda krizleri ile birlikte ülkemiz de enflasyon TÜİK verilerine göre yüzde 80 seviyelerinde olsa da sokakta yüzde 150-200 seviyelerindedir. Kişi başına düşen milli gelir 12000 dolar seviyelerinden 2021 için 9000 dolar seviyelerine gerilemiş, 2022 için tahminler de 8000 doları göstermektedir. Bununla birlikte ülkemizde ortalama ücret 2014 yılında 880 dolar seviyesinden bugün 550 dolar seviyesine gerilemiştir. Ekonomik kalkınma ve işbirliği örgütü (OECD) verilerine göre bu rakam OECD ülkeleri ortalamasının yaklaşık 5’te 1’i seviyesindedir. Yani İtalya’da 3500 dolar, Almanya’da 4700 dolar olan ortalama ücretin ülkemizde 550 dolar seviyesinden olduğunu söylersek daha anlaşılır olacaktır ve bu ekonomik gelişmeleri mesleğimizde de maalesef yaşamaktayız” dedi.
“YETKİN MÜHENDİSLİK YASASI HAYATA GEÇMELİ”
“Bugün ülkemizde birçok meslek grubu gibi inşaat mühendisliği de birçok sorun ve sıkıntılar içerisindedir” diyen Başkan Akdoğan, “İnşaat mühendisliği eğitimindeki nitelik kaybı özellikle ön plana çıkmaktadır. Fiziki şartları, akademik kadroları yetersiz apartmandan bozma fakülteler bugün hala mezun vermeye devam etmektedir. Her şehirde bir üniversite anlayışı yıllar içerisinde nitelikli eğitimden uzak mühendis enflasyonunu ortaya çıkarmıştır. Sayıca kontrolsüz artış aynı zamanda gelecek kaygısını ve mesleğimizin itibarsızlaşması sonucunu doğurmuştur. Maalesef yetersiz ve niteliksiz eğitimle mezun olan meslektaşlarımız yapı üretiminde rol almakta, can güvenliğini tehdit edecek kamu faaliyetlerini icra etmektedir. Bu bağlamda daha önce odamız tarafından çalışmaları yapılan yetkin mühendislik yasasının ivedilikle hayata geçirilmesi önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.
“DEPREM BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ”
Ülkemizin dünyanın en etkin deprem kuşaklarının üzerinde bulunduğunu hatırlatan Başkan Akdoğan, “Yaklaşık 550 diri fay hattı yüzyıllardır deprem üretmiş ve üretmeye devam edecektir. Yani, deprem bir Türkiye gerçeğidir. Yaşadığımız tecrübeler göstermiştir ki Türkiye depreme hazır değildir. Denetim mekanizmaları eksik, toplanma alanları yetersiz, deprem sonrası kullanılacak binaları eksik, en önemlisi de deprem bilinci ve hassasiyeti olmayan bir ülke depreme hazır değildir. Öncelikle derhal bağlamından koparılmış depremin nerede nasıl, kaç şiddetinde olacağı tartışmalarını bırakıp güvenli yapılara kavuşma teoriğini ortaya koymalı ve hızlıca hayata geçirmeliyiz. Bilinmelidir ki deprem bir doğa olayıdır ve üzerinde durulması gereken asıl mesele deprem değil depremde yıkılacak can kaybına neden olacak yapılardır. Bu yıkımı nasıl daha aza hatta sıfıra indirebiliriz. Bu konuda sadece bizlerin inşaat mühendislerinin alanına girer. Daha fazla geç kalmadan; Ülkemizde hiçbir bölgeyi ayırmadan toplumsal deprem bilincinin oluşması için çaba göstermeliyiz. Deprem master planları, uzman kadrolarla ve ciddiyetle hazırlayıp hayata geçirmeliyiz. Bilinmelidir ki İnşaat Mühendisleri Odası bu hususlarda çözüm odaklı ve eleştirel yaklaşımlarıyla tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte çalışmaya hazırdır” cümlelerini kullandı.
“DÜŞÜNCELERİMİZİ DİLE GETİRECEĞİZ”
Akdoğan, “Bilinmelidir ki devlet; hukuk, adalet ve demokrasi ile birlikte rasyonellikten söz edilemeyecek şekilde, sezgisel ve iktidarların ahlak anlayışı üzerinden oluşturulan rejimle işlemeye çalışırsa, ne hukuk devleti ne de modern devlettir. Bu devlet, sistematik olarak ayrıcalıklı bir grubun eline geçmiş, yurttaşın rızayla verdiği meşru yetkiyi kendi çıkarlarını tesis etmek üzere suiistimal etmiş ve şimdi var oluş sebebini unutup ayakta kalmaya çalışan bir devlet olacaktır. Biz İnşaat mühendisleri de, rasyonel bakış açımızı ön planda tutarak, özellikle mesleğimiz ve meslektaşımızı ilgilendiren konularda yerelde ve ulusalda her platformda düşüncelerimizi dile getirme noktasında kararlı olacağız” dedi.
Başkan Akdoğan’ın konuşmalarının ardından meslekte 25, 40, 50 ve 60 yılını dolduran üyelerine belge, plaket ve rozetleri takdim edildi. HABER/FADİME YİĞİT
