Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Gündem “BU OYUNU BOZMAYA ÇAĞIRIYORUZ!”

“BU OYUNU BOZMAYA ÇAĞIRIYORUZ!”

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 17 Aralık'ta Ankara'da, 'Geçinemiyoruz! Seçim bütçesi değil geçim bütçesi istiyoruz!' içeriğiyle yapacağı mitingin valilik tarafından ‘Fiili’ olarak engellenmesine bugün alanlara inerek tepki gösterdi. KESK Antalya Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez, “Emeği ile geçinen tüm kesimleri bu oyunu bozmaya çağırıyoruz. Adaletsizliğe, haksızlığa karşı taleplerimize hep birlikte sahip çıkalım” dedi.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
“BU OYUNU BOZMAYA ÇAĞIRIYORUZ!”

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 16 Aralık Cuma günü saat 12.30'da Attalos Heykeli önünde eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirdi. KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nurettin Sönmez, “Grevlerimizi toplantılarımızı, basın açıklamalarını, mitinglerimizi yasaklamakta sınır tanımıyorlar. 17 Aralık’ta Ankara’da gerçekleştireceğimiz ‘Artık yeter! Emekten halktan yana, seçim bütçesi değil geçim bütçesi istiyoruz’ şiarlı mitingimize ilişkin Ankara Valiliği tarafından verilen cevap bunun son örneğidir. Ankara Valiliği haftalar önce Tandoğan Meydanı için yaptığımız başvuruya uzun süre cevap vermemiştir. Dün saat 10.00’da yani mitinge 48 saat kala verilen cevapta ise miting yerinin Anıtpark olarak belirlendiği bildirilmiştir. Üstelik miting kısa bir saat dilimi ile sınırlandırılmak istenmiştir. Başta üyelerimiz olmak üzere bütün illerden Ankara’ya gelecek on binlerce işçi ve emekçi Anıtpark’a sıkıştırmayı hedeflemenin tek bir anlamı vardır. O da fiili miting yasağıdır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı ile örgütlenme, ifade ve düşünce özgürlüğüne darbedir. Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Bu yasaklama ve engellenmeler bize geri adım attıramayacaktır. Bu hukuksuzluklar silsilesi son buluncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Emeği ile geçinen tüm kesimleri, bugüne kadar onlarca, yüzlerce defa hayata geçirilen bu oyunu bozmaya çağırıyoruz. Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Gelin; taleplerimize hep birlikte sahip çıkalım" dedi.

NURETTİN SÖNMEZ (1)

“ÇOKLU KRİZİN ORTASINDAYIZ”

Nurettin Sönmez yaptığı konuşmada, “Ülke olarak gittikçe derinleşen bir çoklu krizin ortasındayız. Hayat pahalılığından, işsizliğe, hukuk ve adaletten iç ve dış politikaya kadar her alanda adeta çıkmaz bir sokağa sürüklenmiş bulunuyoruz. Karşımızda iki ülke tablosu var. Birincisi faizden, ranttan, emek sömürüsünden beslenen yüzde 1’lik mutlu azınlık servetine servet katıyor, semirdikçe semiriyor. İkincisinde emeği ile geçim mücadelesi verenlerden yoksullaştırılan halktan oluşan yüzde 99. İşçiler, emekçiler, asgari ücretliler, emekliler, çiftçiler, küçük esnaflar, işsizler, dar gelirliler olarak, halkın yüzde 99’u olarak her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Artan hayat pahalılığında maaşlarımız, ücretlerimiz mum gibi eriyor. Ülkede market rafları dolu ama bizim cüzdanlarımız, ceplerimiz boş. Marketleri, pazarları artık müze gezer gibi dolaşıyoruz. Raflardaki her şey el yaktığı için bakıp, bakıp çıkıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk. Kış kapıya dayandı. Doğalgaz, elektrik faturası kâbusumuz yeniden başladı. Çarklar halkı, emekçileri, yoksullaştırmak, işsiz bırakmak, bir avuç zengini daha zengin etmek için dönüyor. Çarklar düşük gösterilen TÜİK enflasyonu ile halkın, emekçilerin cebinden alıp bir avuç patrona, yandaşa aktarmak için dönüyor” dedi.

KESK (1)-2

“KÖLELİK VE YOKSULLUK PROGRAMININ PARÇASI”

“TBMM’de görüşmeleri tamamlanacak olan bütçe de yıllardır bizlere, halka dayatılan Kölelik ve Yoksulluk Programının bir parçasıdır” diyen Sönmez, “Daha önceki bütçeler gibi bu bütçede de işçiler yine yok. Kamu emekçileri yine yok. Açlık sınırı altına itilen on milyon asgari ücretli, 3 bin 500 TL ile açlık sınırının yarısına bile denk gelmeyen bir maaş reva görülen milyonlarca emekli yok. Kadınlar, gençler yok. Kamu hizmetlerine, eğitime, sağlığa, ulaşıma yatırım yok. Ne var peki? Daha en baştan istisna diyerek, muafiyet diyerek sermayeden 750 Milyar TL vergi almaktan vazgeçme var. Yine Her 100 TL vergimizin 5 TL’sinin Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine, 6 TL’sinin de ve hizmet alsak da almasak da müşteri garantili şehir hastanelerine, yol, köprü, havaalanı projelerine hazine garantisi olarak gitmesi var. Her 100 TL verginin en az 15 TL’sini “Savuma-Güvenlik Harcamaları” adı altında silahlanmaya, çatışma ve savaş politikalarına gitmesi var.  Tüm bunlara rağmen bütçeyi sanki halk için, emekçiler için “kesenin ağzının açılacağı” bir bütçe gibi gösterenler var” ifadesini kullandı.

NURETTİN SÖNMEZ (2)

“OYUNU BOZMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

“Buradan emeği ile geçinen tüm kesimleri, yurttaşlarımızı uyarıyoruz” diyen Sönmez, “Bugüne kadar onlarca, yüzlerce defa hayata geçirilen bu oyunu bozmaya çağırıyoruz.  Herkes bilsin ki kesenin ağzını işçiler, emekçiler, emeklikler, çiftçiler, küçük esnaflar için yani halkın yüzde 99’u için açmıyorlar. Kesenin ağzı her zaman olduğu gibi yine paradan para kazananlar, faizden, hazine garantisinden beslenenler, çalıştırdığı asgari ücretliler kadar bile vergi ödemeyenler için açılıyor. Ülkeyi yönetenler bugün EYT, sözleşmeli istihdam, asgari ücret artışı gibi konuları seçim yatırımı haline getirmeye çalışıyor.  Ama son günlerde iktidar sözcüleri tarafından, bakanlar tarafından yapılan açıklamalar gösteriyor ki ne asgari ücretliler ne de EYT’liler bu iktidarın umurunda. Asgari ücretliyi, kamu emekçisini, emekliyi iktidarlarının politikaları ile sadaka verecek fakir, fukaraya dönüştürdüklerini söyleyerek hepimizle açıkça dalga geçiyorlar” şeklinde konuştu.

KESK (9)

“ÇARESİZ DEĞİLİZ”

“Bugüne kadar ne zaman kaşıkla verseler, kepçe ile geri aldılar” diyen Sönmez, konuşmasının devamında, “Bu bütçede geçen seneye göre yüzde 150 artan vergilerin tüm yükü yine emekçilerin, halkın omuzlarına yıkılması da bu durumu ispatlıyor. Her şey bir yana bir ülkede her üç çocuktan biri okula aç gidiyorsa ve o ülkeyi yönetenler bu çocuklara yıllık maliyeti 50 milyar TL olan bir öğün yemek talebini reddediyorsa, işçiye, emekçiye kesenin ağzını açması zaten beklenemez.  Yüzde 1’in çıkarı için yüzde 99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Çağrımız işçisi, kamu emekçisi, emeklisi, asgari ücretlisi, kadını, genci ile bu düzenin çarkları ile yoksullaştırılan, ezilen, ötekileştirilen herkesedir. Gelin; taleplerimize hep birlikte sahip çıkalım. Gelin; insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi, halk için, emek için bütçe, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim” dedi. HABER/FADİME YİĞİT

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Balkondan düştü, acı haber gecikmedi

Balkondan düştü, acı haber gecikmedi