Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Gündem Asgari ücret ve yoksulluk arasındaki uçurum genişliyor! Yurttaşlar sefaleti yaşıyor

Asgari ücret ve yoksulluk arasındaki uçurum genişliyor! Yurttaşlar sefaleti yaşıyor

“Ben ekonomistim” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın döneminde halk yoksullaşırken, sermayenin serveti büyüdü. DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, “İktidar politikaları sadece yoksullaştırmayacak aynı zamanda kazanılmış haklarımıza da saldırıya geçecekler” dedi.

5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Asgari ücret ve yoksulluk arasındaki uçurum genişliyor! Yurttaşlar sefaleti yaşıyor
MUHABİR: Tayfun Akyatan

Erdoğan’ın döneminde artan enflasyon, düşen alım gücü hızla yurttaşın aleyhinde seyrederken, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından yaşanılacak tabloyu yurttaş korku içinde bekliyor. Yurttaş yoksulluk sınırının altında sefalete mahkum kalırken, AK Parti iktidarı tarafından beslenen sermaye ise servetini büyüttü. Verilere göre 4 kişilik bir ailenin beslenme maliyeti Şubat ayında 16 bin 257 TL olarak açıklanırken, Ocak ayında yapılan asgari ücret zammı enflasyon ve döviz karşısında tuz buz oldu. Yoksulluk sınırı ise 52 bin 955 TL olarak açıklandı. Temmuz Ayı’nda asgari ücrete zam yapmayacağız diyen AK Parti iktidarının, sendikaların baskı yapması ile geri adım atması söz konusu iken artan enflasyon sebebiyle önümüzdeki aylarda asgari ücretin açlık sınırı altında kalması bekleniyor.

paraa-5

AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETİN BOYUNU GEÇECEK

Emekçinin, emeklinin, öğrencinin adeta sefilleri oynadığı Türkiye’de adaletsiz gelir dağılımı, vergi adaletsizliği de hızla büyürken, başta TÜİK olmak üzere devletin kurumları, AK Parti iktidarının beslediği patronlar fazla sigorta parası ödememek için işçi maaşlarının üstünü elden vermeye devam etmesi sebebiyle sağlıklı bir veri kullanamıyor. Ortaya çıkan sonuçta olan yine emekçiye oluyor. Temmuz ayında asgari ücrete her ne kadar zam yapılmayacak denilse de Türk-İş Antalya İl Temsilcisi Cemil Ünal ve DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, enflasyon artışı başta olmak üzere, emekçinin alım gücünün düşmesi olasılığı sonrası iktidara, ara zam yapılması gerektiğini sunacaklarını belirtmişti. DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, “Bütün dünya da asgari ücret, bir sembolik ücrettir. Asgari ücretle çalışanların oranı son derece düşüktür, istisnai bir ücrettir asgari ücret ama Türkiye’de asgari ücret, bir sembolik ücret, istisnai bir ücret değil; bir ortalama ücret haline geldi. Türkiye’de asgari ücretin ortalama ücret haline geldiğini gösteren birçok veri, Merkez Bankası’nın verileri, DİSK-AR verileri, Türkiye’nin bir asgari ücretliler toplumu haline geldiğini gösteriyor. Türkiye’nin bir asgari ücretli ülkesi haline gelmesinin nedeni ise başta sendikalaşmanın, toplu sözleşme ve grev hakkı olmak üzere sendikal hakların kullanımının önündeki engellerdir. Yani iktidarın siyasi tercihleridir” demişti. 

Küçük yaptığı açıklamada, asgari ücretin yılda 4 kez belirlenmesi gerektiğini aktarmıştı.

'İŞÇİ SINIFININ UMUDU VAR'

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, yaptığı açıklamada, “Türkiye işçi sınıfı varsa umut var, yan yanaysak bütün demokrasi güçleri olarak umut her zaman var. AK Parti iktidarı uyguladığı ekonomi politikalarıyla en büyük zararı işçi sınıfına verdi. Ücretli çalışan işçilerin alım gücü düştü, birçoğu işsiz kaldı. Bu tablo işyerlerinde mücadelenin de yükselmesini sağladı. Ancak yerel seçimler sonrasında işçi sınıfını çok daha kötü günler bekliyor. Seçim atmosferi yok bunu alanda görüyoruz. İki nedeni var. Birincisi Türkiye'de ekonomik tablo çok ağır. İktidarın ekonomik tercihlerinin sonucu olarak yaşadığımız özellikle de 2018 sonrası çok ciddi bir yıkıma yol açan, bütün çalışanları işçileri emekçileri halkı açıkça açlıkla yoksullukla yüz yüze bırakan tablo var. İkincisi de aslında daha yapısal. Türkiye'de esas olarak en geniş toplum kesimleri başta işçi sınıfı olmak üzere halk tümüyle siyasetin dışında bırakıldı. Siyaset 5 yılda bir sandıkta oy kullanmak oldu. TBMM ve siyasi partilerin dört duvarı arasında yaşanan bir şeye dönüştü. Orada yaşanan başarısızlık toplumun doğrudan gündemi haline gelmesini engelledi. Oysa olması gereken siyasetin dört duvar arasına hapsedilmesine izin vermemek, hayatın kendisi olduğu bilinciyle bütün toplumun katılımına açık hale getirilmelidir” dedi.

8 Milyon Asgari Ucretli Her Ay Devlete 700 Lira Oduyor Bu Ayiba Dur Deyin 656160 5

'AĞIR TABLO'

Vedat Küçük, “14-28 Mayıs seçimlerinden sonra AK Parti'nin kendi sınıfsal ve siyasal tercihlerinin sonucu olarak geniş halk kesimleri açısından ağırlaşan bir tabloyu yaşıyoruz. İktidar sözcülerinin de ifade ettiği gibi 31 Mart seçimi öncesi kısmen fren yapılan uygulamalara hız verilecek ve tablo daha da ağırlaşacak. OVP arkasından 12. Kalkınma Planı hazırlandı. Buradaki tercihler gelir dağılımında ve vergide adaletsizliği körükledi. Şimdi seçimden sonra vites büyütmeye hazırlanıyorlar. Türkiye'de sistemin bütün çarkları düzenin bütün çarkları zengin daha zengin yoksulu daha yoksul yapmak üzere dönüyor. Türk lirasının değersizleşmesi ve emeğin ucuzlatılması üzerine kurulu şimdi bu politikalardaki ısrarın da artarak devam edeceğini söylememiz gerekiyor. Şimşek sosyal medya hesabından ifade ettikleri, İTO başkanının söyledikleri emek karşıtı politikaların devam edeceğini net bir şekilde gösteriyor. Özellikle İTO başkanının kıdem tazminatı, iş güvenliği konusunda söyledikleri bir anlamda iktidarın politikalarının hangi yöne ilerleyeceğini de gösteriyor. Yani sadece iktidar politikaları sadece yoksullaştırmayacak aynı zamanda kazanılmış haklarımıza da saldırıya geçecekler” ifadelerini kullandı.

yoksulluk sınırı

'KARARLI MÜCADELEMİZ SÜRECEK'

Küçük, “DİSK olarak birlikte mücadele ettiğimiz sınıf kardeşlerimizle birlikte bütün bu saldırılara karşı mücadeleyi büyütmeye ve haklarımıza sahip çıkmaya hazırlanıyoruz. İktidar sözcüleri 31 Mart'tan sonra 4 yıl seçimsiz bir süreç olduğunun özellikle altını çiziyorlar. Yani “4 yıl seçim yok biz bu politikaları kararlı biçimde uygulayacağız” diyorlar. 4 yıl seçimsiz olur olmaz bilmiyoruz. Bu konular tabii biraz tartışmalı. Bütün bu kazanılmış haklarımıza başta kıdem tazminatı olmak üzere yönelen tüm saldırılara karşı en geniş işçi sınıfı bileşenleriyle birlikte bir mücadeleyi örgütleyeceğiz. Gelirde adalet vergide adalet diye 2 yıldır yürüttüğümüz eylemler etkinlikler yürüyüşler iş yerlerinden başlayan mücadele sürecini önümüzdeki dönemde devam ettireceğiz. Tüm bu koşullara rağmen umutlu olmak için çok fazla nedenimiz var. Biz varsak umut var diyoruz. Türkiye işçi sınıfı varsa umut var, yan yanaysak bütün demokrasi güçleri olarak umut her zaman var umut hiç bitmez. Umudu büyütmek örgütlemek ve birbirimizden güç kuvvet almak son derece önemli hani bu aşının örneğin önümüzde 1 Mayıs var. Türkiye'de demokrasi mücadelesinin en önemli gündemlerinden bir tanesi de örneğin 1 Mayıs'ın ve Taksim'in özgürleştirilmesidir. Seçim sonucu ne olursa olsun biz tüm kararlılığımızla hayatın her alanında mücadele içinde olmaya devam edeceğiz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Alanya’da Genç Yanlışlıkla İn*ihar Etti

Alanya’da Genç Yanlışlıkla İn*ihar Etti