Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Meral Güler tüm şubeler adına 10 Kasım için açıklama yaptı.
"Bugün, Cumhuriyet’imizin kurucusu, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Ulusumuzun ışık kaynağı, aydınlık Türkiye'nin sembolü, büyük devrimci, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün düşüncelerinin, ilke ve devrimlerinin ölümsüzlüğünü görmenin coşkusunu yaşayıp, bir kez daha bütün benliğimizle O’na yöneleceğiz.
10 Kasım 'matem günü' değil, 'mücadele günü' dür. 10 Kasım Ata’mızı anlamak: Laik, Demokratik ve Sosyal Hukuk Devleti'ne sahip çıkmak demektir. 10 Kasım, ulusun bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmak ve güzel vatanımızı aydınlık yarınlara taşımak demektir. 10 Kasım, Çağdaş Demokratik Laik Cumhuriyetimize ve toprak bütünlüğümüze yönelik ürkütücü boyuta ulaşan saldırılara karşı, devrimcilik ilkesinin ışığıyla, bilim ve aklın takipçisi olarak sonuna kadar mücadele etmek demektir.
'Aklın ve bilimin rehberliğini kabul eden, manevi mirasın sahipleri ve savunucuları olarak bizler; doğruluktan, adaletten, demokrasiden ve eşitlikten vazgeçmeyeceğimize; Ata’mızın açmış olduğu uygarlık yolunda ilerleyeceğimize ve onun manevi mirasına ve eserlerine sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.'
Özgürlük, değişim ve çağdaşlaşma projesi olan Laik Cumhuriyet'in kuşatıldığı bir süreçte, düşünceleri, yaşamı ve eserleriyle 85 yıl önce bugün ölümsüzlüğe yolcu ettiğimiz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha saygıyla, minnetle, şükranla ve özlemle anıyor, aziz hatırası önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz.
Bugün, Cumhuriyet’imizin kurucusu, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Ulusumuzun ışık kaynağı, aydınlık Türkiye'nin sembolü, büyük devrimci, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün düşüncelerinin, ilke ve devrimlerinin ölümsüzlüğünü görmenin coşkusunu yaşayıp, bir kez daha bütün benliğimizle Ona yöneleceğiz.
10 Kasım matem günü değil, mücadele günüdür.
10 Kasım Ata’mızı anlamak: Laik, demokratik ve sosyal hukuk devletine sahip çıkmak demektir.
10 Kasım, ulusun bölünmez bütünlüğüne sahip çıkmak ve güzel vatanımızı aydınlık yarınlara taşımak demektir.
10 Kasım, çağdaş demokratik laik cumhuriyetimize ve toprak bütünlüğümüze yönelik ürkütücü boyuta ulaşan saldırılara karşı, devrimcilik ilkesinin ışığıyla, bilim ve aklın takipçisi olarak sonuna kadar mücadele etmek demektir.
'Aklın ve bilimin rehberliğini kabul eden, manevi mirasın sahipleri ve savunucuları olarak bizler; doğruluktan, adaletten, demokrasiden ve eşitlikten vazgeçmeyeceğimize; Ata’mızın açmış olduğu uygarlık yolunda ilerleyeceğimize ve onun manevi mirasına ve eserlerine sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.'
Özgürlük, değişim ve çağdaşlaşma projesi olan laik cumhuriyet'in kuşatıldığı bir süreçte, düşünceleri, yaşamı ve eserleriyle 85 yıl önce bugün ölümsüzlüğe yolcu ettiğimiz önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü bir kez daha saygıyla, minnetle, şükranla ve özlemle anıyor, aziz hatırası önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz."
