Yakın tarihin en büyük orman yangını ile karşı karşıya kaldık. Dün dünyaca ünlü turizm bölgesi Manavgatımızda yeşil ve mavinin ahenkle dans ettiği coğrafyayı alevler teslim aldı. Biz izlerken bile ürktük görüntülerden. Yangınla baş başa kalan, müdahale eden yurttaşlarımız ve ekipler ne yaşadı bilemiyoruz…

 

    Tek teselli bir can kaybı yaşanmaması…

 

    Ama kaybedilen orman, ekili tarım alanı, alevlerin teslim aldığı ev, araba vs kaybı da çok büyük. Kent merkezine kadar ulaşan alevlerin yaşattığı korku ise cabası…

 

    Hemen hemen her yıl mevsimsel sıcaklık artışına bağlı yangınlar yaşamaya alışık bir kentiz ama bu kadar büyük bir yangını hiç hatırlamıyorum…

 

    Bu da akıllara ister istemez sabotaj ihtimalini de getiriyor…

 

    Aynı anda kimine göre 4, kimine gör 6 koldan çıkan yangınla sadece Manavgat yanmadı. Hepimizin içi yandı, kavruldu. Kiminin evi, kiminin arabası veya işyeri, üreticinin traktörü, hayvanları, ektiği ürün kül oldu…

 

    O yurttaşlarımızın alevlerin teslim aldığı mallarına bakışı, gözyaşları yüreğimi dağladı…

 

    Elbette yangın, sel, deprem afet. Afetleri önlemek mümkün değil. Ama afetlerin vereceği hasarı önlemek, en aza indirmek mümkün. Hele ki yangınlar için. Antalya gibi riskli coğrafyalarda daha hızlı ve etkin müdahale yolu mümkün olmalı…

 

    Çok şükür ki yardımlaşmayı seven bir milletiz. Anında ona yakın ilden, çok sayıda kurumdan ekip ve ekipman desteği yapıldı…

 

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek bölgeye gidip, ekip ve ekipman desteği verdi. Yurttaşlarımıza manevi destek oldu…

 

    Manavgat Belediye Başkanımız Şükrü Sözen, yangının ilk anından beri sahada ekiplerle müdahale etti, alevlere…

 

    Bazı CHP ve İYİ Parti milletvekillerini de gördük, sahada…

 

    Ama Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli dışında diğer bakanları görmedik. Antalyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Turizm Bakanı M. Nuri Ersoy yangın bölgesinden manevi destek için akşam saatlerine kadar görüntü vermedi…

 

    AKP Milletvekilleri sosyal medyadan geçmiş olsun dileklerini paylaşmakla yetindi…

 

    Oysa gönül ister ki siyaseti bir kenara bırakıp herkes bu gibi durumlarda kenetlensin. Çok mu zor değil. Bu ülke de hepimizin kaynaklarımız, değerlerimiz de…

 

    Yanan orman alanları, tarım alanlar, evler, işyerleri, araçlar için bölgeye acil bir destek çıkarılmalı…

 

    Zorlu günlerden geçen ve pandeminin zararlarını kapatamayan yurttaşlara yangının açtığı zarardan dolayı muhakkak destek olunmalı…

 

    Geri ödemesiz, faizsiz, karşılıksız…

 

    Bunun için umuyorum bakanlar ve vekiller çalışmaya başlamıştır…

 

    Geçmiş olsun Manavgatım, umarım son olur…