Güzeller güzeli Romy Schneider (1938-1982) oğlu David (1966) 5 Temmuz 1981'de kaza sonucu 14 yaşında ölünce, bu korkunç olaydan sonra çok yaşamadı, bu büyük acıyı üzerinde çok fazla taşıyamadı ve yaklaşık on ay sonra 29 Mayıs 1982'de 43 yaşında vefat etti...
Çekoslovakyalı film yıldızı Lída Baarová (1914-2000) Nazi Almanyası Propaganda Bakanı Joseph Goebbels'in metreslerinden biri olmayı kabul ederken, güzeller güzeli Alman film yıldızı Marlene Dietrich (1901-1992) Adolf Hitler'in ya da Joseph Goebbels'in metresi olmayı reddetti...Marlene Berlin doğumluydu...Nazilerden tiksiniyordu...Almanya'yı terk etti...Oyuncu ve film yönetmeni Leni Riefenstahl (1902-2003) ve oyuncu Gustaf Gründgens'te (1899-1963) Hitler'e kul köle olan Alman film yıldızlarından sadece iki tanesiydi...
Romy Schneider'ın annesi Alman film yıldızı Magda Schneider (1909-1996) Bavyera Alplerindeki Berghof Şato'sunda (Berchtesgaden) Adolf Hitler'le çok özel çok yakın ilişkiler kurmuş ve Romy bu ilişkinin görüntülerinin belgesel filmlerde kullanılmasından dolayı çok üzülmüş ve çok utanmıştı...Belgesellerde Adolf Hitler'in ekibinden Martin Bormann'ın metresi Else Krüger (1915-2005) Hitler'e Magda'yı takdim ediyor ve Romy'de Hitler'in şatosunda oyun oynarken görülebiliyor...
Hollywood'un taçsız kraliçelerinden Carrie Fisher'ın (1956-2016) alkolik annesi Debbie Reynolds (1932-2016) intihar girişiminde bulunan ve bu girişiminde ölümden dönen çok ünlü bir film yıldızıydı...Kızına dokuz yaşından itibaren uyku ilacı vermişti...Anne kızı uyuşturucudan ölünce bu acıya dayanamayarak birkaç saat sonra öldü...
Carrie Fisher ölüm tarihi: 27 Aralık 2016
Carrie Fisher'ın annesinin (Debbie Reynolds) ölüm tarihi: 28 Aralık 2016
Debbie Reynolds'ın yıldızı olduğu "Singin' in the Rain" 1952'de Kuzey Amerika sinemalarında
11,873,891 seyirci toplamıştı...
Debbie Reynolds'un kocası ve Carrie Fisher'ın babası Eddie Fisher da (1928-2010) film oyuncusuydu... Eddie Fisher film yıldızı Elizabeth Taylor'a (1932-2011) aşık oldu ve Debbie Reynolds'tan boşandı...
"BUtterfield 8" (1960) adlı filmde Elizabeth Taylor ve Eddie Fisher baş rollerdeydi...Taylor bu filmden 150.000 dolar ücret almıştı...
Carrie Fisher Shampoo gibi filmlerdeki küçük rollerinden sonra Star Wars serisiyle süper yıldız olmuştu...Gerçek aşkı ararken çevresindeki evli ya da aynı anda çok sayıda kadınla ilişkisi olan erkeklerle kısa süreli ilişkiler yaşadı...Çevresindeki erkekler aşkı değil anlık keyif, zevk, endorfin fırsatı arıyorlardı...
Carrie Fisher, kendisine aşıkmış rolü yapan erkeklerden dolayı kokain ve daha ağır uyuşturucuların bağımlısı oldu...Tek gecelik ilişki yaşadığı erkekler onu yüksek dozda uyuşturucudan dolayı bilincini yitirip komaya girdiğinde otomobilleriyle hastahanelerin acil servisinin önüne bırakıp kaçıyorlardı...Birkaç kez midesi yıkanarak ölümden döndürülmüştü...
Yüksek dozda uyuşturucu kullanımından dolayı birkaç kez ölümden döndü...1976'da Star Wars'ın İngiltere çekimlerinde evli erkek Harrison Ford tarafından seks kölesi olarak kullanıldı...Hayat süresinin bir bölümü uyuşturucu bağımlılığından kurtulma merkezlerinde geçti...Kilo alıp vücudu deforme olduğunda üçüncü sınıf Hollywood filmlerinde bile zor rol bulmaya başladı...Her an uyuşturucu kullanımından dolayı ölme ihtimali olduğundan hayat sigortası şirketleri onun filmlerde oynamasına izin vermiyorlardı...Kanında ya da idrarında uyuşturucu olmadığını her seferinde test yaptırarak sigorta şirketlerine kanıtlamak zorundaydı...Sigorta şirketlerini kandırmak için uyuşturucu kullanmayan insanların idrarlarını ve kanlarını sigorta şirketlerine veriyordu...Yatırım danışmanıda paralarını alıp ortadan kaybolmuştu...
Not: Çok sayıda Oscar ödülü kazanan Annie Hall filminde 1975'in ABD'sinde 30 gram kokain 2000 dolara satılmaktaydı...
George Lucas Amerikan sinemasının harika çocuğudur...Harrison Ford'u yoksul bir figüranken 300 milyon dolarlık bir servetin sahibi yapmıştır...Lucas Harrison Ford'u "American Graffiti"yle (1973) gençlerin en çok sevdiği yıldız haline getirmişti...American Graffiti 1973'te Kuzey Amerika sinemalarında 65 milyon seyirci topladı...
George Lucas 1971'de kurduğu, 1973'te "American Graffiti", 1977'de "Star Wars", 1981'de "Indiana Jones" markalarını yaratan Lucas Film'i 2012'de 4,05 milyar dolara (2,5 milyar İngiliz Sterlinine) Walt Disney şirketine satmıştı...George Lucas böylece aynı zamanda Walt Disney'de % 2,2 oranında hisse sahibi oldu...
American Graffiti : 1973 : 65,136,638 (Kuzey Amerika seyirci sayısı)
Indiana Jones filmleri 13 Temmuz 1942 doğumlu yani fazlasıyla yaşlı bir oyuncu olan Harrison Ford'u yeni bir John Wayne haline getirmişti...
INDIANA JONES KUZEY AMERİKA SEYİRCİ SAYILARI:
1981: 60,584,664
1984: 53,535,794
1989: 49,416,492
2008: 44,164,501
2023: 16,185,572
No Time to Die ile Daniel Craig James Bond rolüne veda etmişti...Harrison Ford ise Indiana Jones and the Dial of Destiny ile Indiana Jones rolüne veda etti...
HARRISON FORD 5 INDIANA JONES'TAN TOPLAM 105 MİLYON 300 BİN DOLAR ÜCRET ALDI...
1979'da ilk INDIANA JONES filmi Raiders of the Lost Ark'ın oyuncu seçmelerinde George Lucas Tom Selleck, Steven Spielberg Harrison Ford baş rolü almalı düşüncesindeydi...
Tom Selleck'in başka film sözleşmeleri INDIANA JONES rolünü almasını engelledi...
HARRISON FORD'UN INDIANA JONES ÜCRETLERİ:
1. BÖLÜM 5.900.000 DOLAR
2. BÖLÜM4.500.000 DOLAR
3.BÖLÜM 4.900.000 DOLAR
4. BÖLÜM 65.000.000 DOLAR
5. BÖLÜM 25.000.000 DOLAR
2310 yıl önce doğan 2235 yıl önce ölen matematikçi, fizikçi, astronom, mucit, mühendis, çağının Leonardo Da Vinci'si Archimedes ve Roma İmparatorluğu ordularının Syracuse (Sicilya-İtalya) kuşatması Indiana Jones 5'in sürprizi...Film bir zaman yolculuğu içeriyor...
Harrison Ford hakkında
Kızı Carrie Fisher (1956-2016) uyuşturucu madde kullanımından dolayı kalp krizi geçirip ölünce anne Debbie Reynolds (1932-2016) bu acıya dayanamayarak sadece bir gün daha yaşayabilmişti...
Carrie Fisher'ın Prenses Leia rolünde olduğu "Star Wars" (1977) filmi sinema salonlarında gösterildiği ilk üç yılında (1977-1978-1979) Kuzey Amerika sinemalarında 104.728.943 seyirciye ulaşacaktı...
Filmin baş kadın oyuncusu Carrie Fisher "Shampoo" filminde (1975) annesinden nefret eden ve babasını kuaförüyle aldatan annesinden intikam alabilmek için annesinin kuaför sevgilisiyle yatan ergenlik çağındaki kız rolüyle üne kavuşmuştu...
Ünlü Hollywood Casanova'sı ve kuaförü Jay Sebring karakterinden (1933-1969) esinlenen bir filmdi "Shampoo"...Sebring 1969'da sevgilisi Sharon Tate'le birlikte Charles Manson çetesince öldürüldü...
Shampoo
Zengin, high society üyesi müşterileriyle yatan kadın kuaförünü bu filmde Warren Beatty canlandırdı...
Carrie Fisher "Days of Heaven" (Terrence Malick) ve Stephen King uyarlaması "Carrie"nin (Brian DePalma) oyuncu seçmelerine de katıldı..."Star Wars"ın (1977) seçmelerine girdiğinde yakın arkadaş olan Brian DePalma ve George Lucas tarafından Prenses Leia rolü için uygun bulundu...
"Star Wars"un baş rol oyuncularından Carrie Fisher (1956-2016) ile Harrison Ford (1942) filmin yönetmeni George Lucas'ın doğum günü kutlaması olan 14 Mayıs 1976 Cuma gecesinden başlayarak Londra'daki üç aylık çekimler boyunca tutkulu bir aşk yaşadı...Ford, 1964-1979 arasında Mary Marquardt ile evliydi ve iki çocukları olmuştu...Ford Fisher'a bu kaçamak ilişki boyunca eşiyle evliliğinin bitmek üzere olduğunu kendisiyle evlenme niyetinde olduğunu söyledi...Ama sözünü tutmadı...
Fisher anılarında "Evli sevgilinize daha önce tanıdığınız ancak herhangi bir cins*l yakınlaşmanız olmayan erkeklerden söz ederseniz o erkeklerin hepsiyle yatağa girdiğinizi düşünecektir" diyordu...
Ford çekimler biter bitmez Carrie Fisher'le ilişkisini sonlandırdı; çekimler boyunca kendisini eğlendiren Fisher'ı üç ay boyunca elinde tutabilmek için yalan söylemişti...
Fisher şöyle diyor: "Harrison tam olarak yürümezdi...Kasıla kasıla salınırdı...Yavaş çekimdeki John Wayne gibiydi, yürüyüş yerine geçen ve oldukça kötü görünen hareketlerini ondan almıştı..."
Carrie Fisher'ın babası oyuncu, şarkıcı Eddie Fisher (1928-2010) 1955-1959 arasında efsaneleşmiş film "Singin' in the Rain"in (1952) yıldızı oyuncu Debbie Reynolds ile evli kalmış, 1959'da Elizabeth Taylor ile evlenebilmek için Carrie Fisher'ın oyuncu annesinden boşanmıştı...
Eddie Fisher gibi Carrie Fisher da uyuşturucu bağımlılığına yakalanmıştı...
Carrie "uyuşturucular hafıza kaybıma yol açtı" demişti...1987'de yayınlanan "Postcards from the Edge" adlı kitapta Carrie uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak için verdiği mücadeleyi anlattı...Filmin beyazperde uyarlamasında Carrie'yi Meryl Streep annesini Warren Beatty'nin kardeşi Shirley MacLaine canlandırdı...
Debbie Reynolds "Postcards from the Edge"de anne rolünün kendisine verilmesini çok istemesine rağmen yönetmen Mike Nichols Reynolds'a "Bu rol için uygun değilsin" dedi...
Carrie'nin ölüm nedeni bindiği uçakta kalbinin durmasıydı...Yatırıldığı hastahanede solunum cihazına bağlandı ancak bu fayda etmedi...Kanında eroine, kokaine ve diğer uyuşturuculara rastlandı...Annesi Debbie Reynolds (1932-2016) Carrie'nin ölümünden bir gün sonra bu büyük acıya dayanamayarak hayatını kaybetti.
JERZY KOSINSKI "BEING THERE" (1970) ADLI ROMANINDA DONALD TRUMP, RISHI SUNAK, EMMANUEL MACRON, BORIS JOHNSON VE GEORGE WALKER BUSH GİBİ VASAT SİYASETÇİLERİN YÜKSELİŞİNİ ÖNGÖRMÜŞTÜ
Polonya vatandaşı 6.000.000 insan Almanya'nın, Sovyetler Birliği'nin işgal faaliyetlerinde ve Holocaust sırasında 1939-1945 arasında hayatını kaybetti...Bunların 3.000.000'u Yahudi asıllıydı...
Bir siyasetçi, ne kadar vasatsa, ne kadar cahilse ve ne kadar ortalamanın altında bir zekaya sahipse o kadar çok yükselir ve süper zenginler, siyaset seçkinleri, medya,toplum tarafından yükseltilir fikrini savunan "Being There" (1970) adlı romanın yazarı Jerzy Kosinski (1933-1991) Holocaust'tan kurtulan Polonyalı Yahudilerden biriydi...
Kendisine ve ailesine Katolik Papaz "Katoliktir" belgesi,nüfus cüzdanı düzenlemişti...
Kosinski "The Painted Bird-Boyalı Kuş"ta (1965) korkunç ikinci dünya savaşı anılarını ve Holocaust'u konu etmişti.
Kosinski Warren Beatty'nin yönetmen dalında Oscar kazandığı ve Başkan Ronald Reagan'ın Beyaz Saray'da davetlilerine gösterdiği "Reds"(1981) filminde Stalin tarafından 1936'da idam edilen Sovyetler Birliği Komünist Partisi yöneticilerinden Grigory Zinoviev rolünü üstlendi...
Kosinski Charles Manson çetesinin 1969'da Sharon Tate ve arkadaşlarını katlettiği davete katılmayı başaramamıştı (!)
Kosinski çok ağır depresyondaydı ve 1991'de intihar ettti..
Kosinski'nin senaryosunu yazdığı "Being There" (1979) filminde Warren Beatty'nin ablası Shirley MacLaine baş kadın oyuncu rolündeydi..."Being There"deki oyunculuğuyla Melvyn Douglas Oscar kazanırken bu filmdeki rolüyle Peter Sellers Oscar'a aday gösterilmişti...