Son haftalarda Antalya’mızın çeşitli yerlerinde çıkan orman yangınları, hepimizi derinden üzdü. Yangınlarla mücadele eden kahramanlarımıza minnettarız.
Ancak bu yangınlar sadece üzücü olaylar değil, aynı zamanda bize önemli bir ders veriyor: İklim kriziyle mücadelede duyarlılık tek başına yeterli değil.
Son yıllarda orman yangınlarının sıklığı ve şiddeti artıyor. Bunun en önemli sebebi ise küresel ısınma kaynaklı iklim krizi. Yükselen sıcaklıklar ve kuraklık, ormanlarımızı daha savunmasız hale getiriyor ve yangın riskini artırıyor.
Orman yangınlarına karşı duyarlı olmak elbette çok önemli. Ateş yakarken dikkatli olmak, ormanlarda çöp atmamak ve yangın ihbarında bulunmak hepimizin görevi. Ancak bu önlemler tek başına yeterli değil.
İklim krizinin neden olduğu kuraklık ve sıcaklık artışı ile mücadele etmek için daha köklü adımlar atmamız gerekiyor. Sera gazı emisyonlarını azaltmak, yenilenebilir enerjiye yönelmek ve ormanlarımızı korumak için acil bir eylem planı uygulamamız şart.
Bu konuda sadece yetkililerden değil, hepimizden sorumluluk alması gerekiyor. Çevreye duyarlı bir yaşam tarzı benimsemeli, enerji tasarrufu yapmalı ve sürdürülebilir ürünler tercih etmeliyiz.
Unutmayalım ki ormanlar sadece bizim değil, gelecek nesillerin de hakkı. Bu hakkı korumak için bugünden itibaren harekete geçmeliyiz. Duyarlılık ve bilinçle birlikte, iklim krizine çözüm üreterek ormanlarımızı ve geleceğimizi koruyabiliriz.