İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü demokratik bir toplumun temelidir. Birçok ülkede yasalarla güvence altına alınmakla birlikte uluslararası sözleşmelerde de yerini almıştır…
Bizim de bağlı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ‘İfade özgürlüğü’ başlıklı 10. maddesinde aynen şöyle der:
‘’1. Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir.’’
İşte bu maddeye ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına dayanarak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakan Veysel Eroğlu’nun ben, Adnan Çoban ve Doğa Derneği Başkanı Güven Eken hakkında yapmış olduğu suç duyurusunu reddetmişti…
Bu tür haberlerden dolayı cezalandırma yoluyla yapılan müdahalenin gerekli olmadığını ve orantılılık ilkesine aykırı olduğunu belirtmişti…
Ama 2010 yılı Çevre Özel Ödülü’nü alan Bakan Eroğlu, kendisine ‘Doğanın seri katili’ diyen Eken’in, bunu haber ve makalelerine taşıyan ben ve Adnan Çoban’ın ‘ceza’ almasını istiyordu…
O yüzden soruşturmaya gerek olmadığına dair Başsavcılık kararına da itiraz etti. Ama itiraz reddedildi…
Hem de oybirliğiyle…
İfade özgürlüğü adına son derece önemli bu karara imza atan tüm yargı mensuplarına teşekkür ediyorum…
Ne diyordu Moliere, “Görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hakime, hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur”...
“ Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı”…
İfade özgürlüğünü kullanarak yayın yapan, haber yapan, makale yazan ve bu nedenle yargılanan diğer meslektaşlarım için de bu tip kararların çıkmasını diliyorum…
Biliyorum onların da kamu adına yaptıkları sorgulamalar ve eleştiriler nedeniyle yargılandıkları davalarda adalet tecelli edecek…
Ama bir de yayınları nedeniyle içerde olan ancak ‘çete kurmak, örgüt kurmak’ gibi suçlamalarla yargılanan meslektaşlarımız var…
Suçlamalarla hiç ilgisi olamayan bu meslektaşlarımızın, askerlerimizin, öğretim üyelerimizin de yargı bağımsızlığı kapsamında verilecek kararlarla serbest bırakılmalarını diliyorum…
Darısı parmaklıklar arkasındaki demokrasi, özgürlük savunucusu aydınlara…
